Doktorsitesi.com

Çocuklarda Travma Sonrası Oyun Davranışları

Psk. Mustafa Cem Oğuz
Psk. Mustafa Cem Oğuz
16 Eylül 202527 görüntülenme
Randevu Al
Oyun, çocukların dünyayı anlamlandırma ve duygularını ifade etme biçimidir. Travmatik deneyim yaşayan çocuklar, oyun aracılığıyla yaşadıkları duygusal süreçleri dışa vurabilir ve başa çıkma yolları geliştirebilir.
Çocuklarda Travma Sonrası Oyun Davranışları

1. **Travma ve Oyun İlişkisi:** 
- Travma sonrası çocuk, oyunla yaşadığı olayları tekrar edebilir. 
- Oyun, çocuğun kontrol ve güven duygusunu yeniden kazanmasına yardımcı olur. 
- Duyguların sembolik ifadeleri oyunlarda sıkça gözlemlenir. 

2. **Travma Sonrası Oyun Davranışları:** 
- Travmatik olayın tekrar tekrar sahnelenmesi 
- Oyuncaklar aracılığıyla saldırganlık ya da korku ifadeleri 
- Kaçış ve saklanma temalı oyunlar 
- Rol değişimleriyle kontrolü yeniden ele alma çabası 

3. **Psikolojik Etkiler:** 
- Travmanın işlenmesine katkı sağlar 
- Kaygı düzeyini azaltır 
- Duygusal regülasyonu destekler 
- Çocuğun iyileşme sürecini hızlandırır 

4. **Terapötik Müdahaleler:** 
- Oyun terapisi tekniklerinin uygulanması 
- Çocuğun oyun sırasında ifade ettiği duyguların yargısız şekilde dinlenmesi 
- Güvenli bir ortamda oyunla travmanın işlenmesi 
- Ailelerin, çocuklarının oyunlarına duyarlı şekilde yaklaşması 

Sonuç olarak, travma sonrası oyun davranışları çocuk için doğal bir başa çıkma mekanizmasıdır. Uzman desteği ve uygun oyun terapisi yöntemleriyle bu süreç, çocuğun duygusal iyileşmesine önemli katkılar sağlar.

Hazırlayan: Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz

Yazar Hakkında

Psk. Mustafa Cem Oğuz

Psk. Mustafa Cem Oğuz

Mustafa Cem Oğuz, 1983 yılında Ankara’da doğmuştur. Psikoloji alanındaki eğitimini tamamlayarak Türkiye’de pedagojik diplomaya sahip nadir uzmanlardan biri olmuştur. Genel psikoloji alanında yüksek lisans yapmış, eğitim sürecinde okul, huzurevi ve hastane gibi farklı kurumlarda stajlar gerçekleştirmiştir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.