Çocuklara duygu düzenleme becerilerini nasıl kazandırabiliriz?

Çocuklara duygu düzenleme becerilerini nasıl kazandırabiliriz?

Self regülasyon (duygu düzenleme-öz düzenleme) , duygularımızı ve davranışlarımızı durumun şartlarına göre yönetebilme yeteneğidir. Sinir bozucu uyaranlara karşı son derece duygusal tepkilere dayanabilmeyi, üzüldüğümüzde kendimizi sakinleştirebilmeyi, beklenmedik bir değişime ayak uydurabilmeyi ve bir felakete uğramadan hayal kırıklığını kaldırabilmeyi içerir. Self regülasyon, çocukluktan yetişkinliğe hepimizin hayatında olması gereken bir mekanizmadır. Çocuklukta dünyanın öngörülememesine ve bilinmezliğine rağmen kendi davranışlarını bir hedefe yönlendirmelerini sağlayan bir beceri setidir.

Duygusal düzensizlik neye benziyor?

Self regülasyon ile ilgili sorunlar, çocuğa bağlı olarak farklı şekillerde ortaya çıkar. Bazı çocuklar anlık, büyük ve güçlü bir tepkileri verir. Bu acil davranış tepkisini engelleyemezler.

Bazı çocuklar ise, ortada bir sıkıntı olduğu görülür ve bu tedirginlik hali çok uzun sürebilir. Sonunda bir çeşit davranışsal patlamaya yol açar. Burada ebeveynin durumu şu cümlelerle ifade edilebilir. “Yanlış yolda olduklarını görebiliyorsunuz ama nasıl durdurulacağını bilmiyorsunuz.”

Her iki tür çocuk için de anahtar, bu güçlü tepkilerle başa çıkmayı öğrenmek ve daha az yıkıcı şekilde duygularını ifade etmenin yollarını bulmaktır.

Neden bazı çocuklar duygularını düzenlemekte zorlanıyor?

Duygusal kontrol sorunları, mizaç ve öğrenilmiş davranışların bir kombinasyonu olarak ortaya çıkar. Bir çocuğun self regülasyon (öz düzenleme) için doğuştan gelen yetenekleri mizaç ve kişilik temellidir. Bazı bebekler kendilerini rahatlatmakta zorlanır, onlara duş aldırmak veya kıyafet giydirmeye çalışmak bile zorlayıcı olabilir. Bu çocukların, büyüdüklerinde duygusal özdenetim konusunda sorun yaşamaları daha muhtemel olabilir. Ancak mizaç bu konuda tek etken değildir, mizacın yanında çevre de rol oynamaktadır. Çocukların davranışları aslında bir sorun değil, soruna yönelik gösterdiği tepkilerdir.  Çocuk saldırgan ya da aşırı çekingen davranışlar sergiliyorsa, aslında bu beyninin stres altındaki dışavurumudur. Çocuğun yaşadığı fiziksel gerilim sonucu ya saldırıya geçer ya da kaskatı kesilerek donma eğilimi gösterir. Bu çocuğun yatıştırılmaya ihtiyacı olduğunu gösterir. Çocuk bunu kendi kendine yapamadığı için temel bakım verenine ihtiyacı vardır. Ebeveynler, çocuklarını yatıştırmaya çalışırken öfkeli davranırlarsa veya çocuklarını yatıştırmak için fazla mesai yaparlarsa, çocuklar öz disiplin geliştirmekte zorlanırlar. Bu durumlarda, çocuk temel olarak ebeveynleri dış öz düzenleyiciler olarak görür. Eğer bu tekrar tekrar olan bir kalıpsa ve bir çocuk öz düzenlemeyi dış kaynaklardan alabilirse, bu kolaylıkla alışkanlık olarak gelişebilir.

Çocuklara duygu düzenleme becerilerini nasıl öğretiriz?

Duygu düzenleme becerilerini öğretmenin anahtarı çocukları ele alması zor olan durumlardan kaçırmak ya da bu durumları görmezden gelmek değil, en azından kendi duygu düzenleme becerilerini kazanana kadar onlara koçluk etmek ve destekleyici bir çerçeve sağlamaktır.

Sinir bozucu bir matematik ödevi gibi güçlü olumsuz duygular üretebilecek bir durum düşünün. Bir ebeveynin çocuğa çalışmanın sinir bozucu olduğunu, onu yapmanın hoşuna gitmediğini, ancak birlikte bununla nasıl başa çıkacağını planlayabileceklerini söylemesi yerine, çocuğun ödevinin bir kısmını yapması ya da bu seferlik erteleyebileceklerini söylemesi duygu düzenleme rolünü üstlenme riski altında olduğunu gösterir.

Bu durumda sağlıklı duygu düzenleme becerisi şu şekillerde kazandırılabilir; ebeveyn çocuğa tek bir problemi çözmesinde yardım edebilir ve sonrasında diğerlerini denemesini bekleyebilir. Fiziksel egzersiz yapmak duygu düzenlemede oldukça işe yarar bir tekniktir. Öfkeli hissediyorsa, ayağa kalkar, derin nefes alır, biraz esner ve bir şeyler içebilir. Stres yaratan durumdan kısa süreliğine uzaklaşmak geri döndüğümüzde çok daha sakin olmamızı sağlar. Kendine periyodik aralar verebilir hatta bunun için bir zamanlayıcı kullanabilir. Ebeveyn aralıklarla kontrol eder ve çabaları için övgü sunar. Fiziksel temas, sarılma, hangi koşulda olursa olsun çocuğa yanında olduğunuzu hissettirme, duygu düzenlenme becerileri kazandırmanın en önemli adımdır.

Çocukların duygularını yansıtabilmelerine nasıl yardımcı oluruz?

Ebeveynler veya öğretmenler dürtüsel, uygunsuz davranışlara sakince yaklaşıp onlara zaman tanıdıklarında, çocuklar bu duruma cevap verebilecek daha iyi yollar seçmeyi öğrenirler. Çocukların ihtiyaç duyduğu geribildirim yargılayıcı olmayan bir şeydir.

Çocuklar neden sonuca dayalı ve hızlı tempolu olmanın aksine yansıtıcı ve analitik bir çevrenin bir parçası olduğunda, daha ​​iyi seçimler yapmayı öğrenebilirler. Çocuklarımız için kendi kendini yansıtmayı, öz farkındalığı ve duygu düzenlemeyi modellememiz hem onlar için hem bizim için oldukça faydalıdır.

Duyguları ifade edebilmek hem biz yetişkinleri hem de çocukları oldukça rahatlatan bir şeydir. Ancak çocuklar duygularını yetişkinler gibi kolaylıkla ifade edemezler, anlaşılmayı beklerler. İstediği bir oyuncağın alınmaması gibi öfke yaratan durumlarda ağladığı zaman “Bunda ağlayacak ne var.” veya “Tamam üzülme, ağlama” demek yerine kucaklayarak ya da sarılarak “O oyuncağı çok beğenmiştin.” “Senin olsun isterdin “Onu almadığımız için bize çok kızgınsın’’ gibi duygularını yansıtan ifadeler kullanın ve onun da duygularını ifade etmesine izin verin.

Başka bir örnekle devam edecek olursak, bir çocuk, bir video oyunu oynamayı bırakması istendiğinde öfkelenmeye yatkınsa, o oyun onun için vazgeçilmez bir şeyse, ilk aşamada o oyundan vazgeçirmeye çalışmak yerine aşırı derecede yatırım yapmadığı bir oyunla pratik yapabilirsiniz. On ya da on beş dakika oynadıktan sonra oyunu size teslim etmesini sağlasanız, keyif veren bir şeyden ayrılmayı aşamalı bir şekilde deneyimletmiş olursunuz ve böylelikle vazgeçilmez olan oyunundan ayrılmayı deneyimleyebilirsiniz. Böyle durumlarda yüksek bahislerle başlamak çocuğun daha da gergin olmasına sebep olabilir.

Nerede pes etmeliyim?

Ebeveynler duygu düzenleme becerisi kazandırmayı ilk denediğinde ve  işler iyi gitmediğinde sıklıkla pes eder, ancak tutarlılık ve çocuğunuz için uygun bir seviyeden başlamak duygu düzenleme becerisi kazandırmanın anahtarıdır. Vazgeçmek yerine, yaptığınız aktivitenin zorluk derecesini azaltmayı deneyin, böylece daha uygulanabilir ve çocuğunuza daha fazla ve daha fazla bağımsızlık sağlayın.

Örneğin, dişlerini fırçalamak çocuğunuz için bir sorunsa, sadece fırçanın üzerine diş macunu koymaya odaklanarak başlayabilir ve bunu yaparken olumlu geribildirim ve  ile cevap verebilirsiniz. Bunu birkaç kez uyguladıktan sonra, bir sonraki adımı zincire ekleyin.

Bu makale 10 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Kl. Psk. Merve Yılmaz

Uzman Klinik Psikolog Merve YILMAZ, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından İstanbul Aydın üniversitesi Psikoloji bölümünde başladığı eğitimini başarıyla tamamlamıştır. Lisans eğitimi süresince Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ve Bahçelievler Rehberlik Araştırma Merkezi'nde Stajyer Psikolog, Bakırköy ve Küçükçekmece Adliyeleri'nde Stajyer Adli Psikolog, son olarak Küçükçekmece Mustafa Pars İlkokulu'nda Stajyer Rehber Öğretmen olarak danışan kabulü yapmıştır. Uzman Klinik Psikolog Merve YILMAZ, Türk Psikoloji Öğrencileri Çalışma Grubu’nda ulusal psikoloji öğrencileri değişim programları koordinatörü ve denetim kurulu üyesi olarak faaliyetlerde bulunmuştur. 2 yıl Konya’da özel bir aile danışma merkezinde sorumlu müdür ve psikolog poziyonlarında çalışmıştır.  Uzm. Kl. Psk. Merve Yılmaz, Şubat 2022 tarihinde lise öğrencilerinde Cov ...

Etiketler
Çocuk psikolojisi
Uzm. Kl. Psk. Merve Yılmaz
Uzm. Kl. Psk. Merve Yılmaz
Muğla - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube