Cinsel İsteksizlik ve Kadın Psikolojisi


Kadınlarda Cinsel İsteksizlik Ne Anlatır?
Kadınların cinsel isteği çoğunlukla duygusal bağ, içsel güven ve bedensel farkındalık üzerinden şekillenir. Yani istek, kendiliğinden “var olan” bir dürtü değil, birçok koşulun bir araya gelmesiyle oluşur.
Kadın danışanlarımdan sıkça duyduğum bir cümle şöyle:
“Onu seviyorum, birlikte vakit geçirmeyi de seviyorum ama cinsellik istemiyorum. İstemem gerektiğini biliyorum ama içimden gelmiyor.”
Bu tür ifadeler, aslında iç dünyada yaşanan bir çatışmayı yansıtır. Zihin “yakın olmalıyım” derken, beden “dur, hazır değilim” der. Bu çatışma zamanla suçluluk, değersizlik hissi ve hatta partnerden uzaklaşma gibi yeni sorunları doğurabilir.
Cinsellikten Geri Çekilmenin Psikolojik Sebepleri Nelerdir?
Cinsel isteksizlik nadiren sadece fiziksel bir sorun olarak ortaya çıkar. Çoğu zaman bilinçdışı düzeyde işleyen inançlar, duygusal yaralar ve içsel çatışmalar bu durumu besler.
Yaygın görülen psikolojik nedenlerden bazıları:
▪️ Kadınlıkla Bağ Kuramamak
Kimi kadınlar bedenlerini “dişil” ya da “çekici” hissetmez. Kadınlıkla ilgili “yetersizlik, utanç, bastırılmışlık” gibi duygular taşırlar. Bu, çocuklukta model alınan kadın figürleriyle olan ilişkiden, toplumdan gelen “iyi kadın - kötü kadın” ikilemlerinden ya da geçmiş travmalardan kaynaklanabilir.
▪️ Haz ve Suçluluğun Birlikte Kodlanması
Bazı kadınlar için haz almak, içsel bir suçluluk yaratır. Çünkü geçmişten gelen bir mesaj der ki:
“Kadın istekli olmamalı.”
Bu mesaj, bilinçli olmasa da cinselliği “utanılacak”, “kontrol edilmesi gereken” bir şey haline getirir. Bu durumda kişi partnerine duyduğu arzuyu bile bastırabilir.
▪️ İlişkisel Kırılmalar
Kadınlar için duygusal yakınlık genellikle fiziksel yakınlığın ön koşuludur. Eğer ilişkide ihmal, değersizlik, kırgınlık ya da söylenememiş öfke varsa, bu doğrudan cinselliğe yansır.
“Beni anlamıyor ama yakınlaşmak istiyor”
Bu duyguyla baş başa kalan bir kadın için cinsellik “bağ kurma” değil, “dayatma” gibi hissedilebilir.
▪️ Duygusal Yoksunluk ve Şemalar
Şema terapiye göre bazı temel inanç kalıpları (örneğin: “Ben sevilmeye layık değilim”, “İsteklerim yük olur”, “Benim haz almam önemli değil”) zamanla cinsellikten uzaklaşmaya neden olabilir. Kadın cinselliğini, kendi için değil, eşini memnun etmek için yapılan bir görev gibi görmeye başlar.
Bu Bir Tercih Değil, Bir Durumdur
Kadınlar bu durumu çoğu zaman bilinçli olarak “seçmez.” Genellikle iç dünyada bir şeylerin sustuğunu fark eder ama nedenini tam anlamlandıramaz. Bu durum çoğu zaman:
- Kadının kendini “bozuk” hissetmesine,
- Partnerine karşı suçluluk duymasına,
- Evlilikte uzaklaşmanın başlamasına neden olabilir.
Oysa gerçek şu ki: Cinsel isteksizlik bir problem değil, bir mesajdır. Ve bu mesaj dikkate alındığında, beden ve zihin yeniden konuşmaya başlayabilir.
Peki Ne Yapılabilir?
Kadın cinselliğini yeniden canlandırmak için “cinselliği düzeltmek” değil, kadının kendisiyle ve partneriyle olan bağını onarmak gerekir.
İşte bazı adımlar;
✔️ İç Diyaloğu Duy:
“Cinsellik bana ne hissettiriyor?” Bu soruyu yargılamadan, kendine dürüstçe sor.
✔️ Suçluluk Yerine Merak Geliştir:
Beden neden istemiyor olabilir? Ne eksik? Ne bastırılıyor?
✔️ Partnerle Duygusal Bağ Kur:
Cinselliği konuşulabilir kılmak, çoğu zaman çözümün yarısıdır.
✔️ Kadınlıkla İlişkini Güçlendir:
Kadınlık figürleriyle (anne, öğretmen, sosyal mesajlar) kurduğun bağı yeniden gözden geçir. Kime benzememek için kaçıyorsun? Kime özenirdin?
✔️ Gerekirse Uzman Desteği Al:
Bazen bu durumun altında çocuklukta yaşanan duygusal ihmal, bastırılmış utanç ya da çözülmemiş bir travma olabilir. Terapi bu noktada güçlü bir alan yaratır.
Psikolog Ayşegül Güneş Şekerli