Çağın Yeni Hastalığı : ''Süper Anne Sendromu''
Biliyoruz ki teknolojinin getirmiş olduğu hastalıklardan bir tanesi daha hayatı zorlu hale dönüştürmektedir: Süper Anne Sendormu!
İnsanoğlunun son yıllarda belirlemiş olduğu ‘mükemmeliyetçilik’ anlayışı, bir çok psikolojik sorunu da beraberinde getirmektedir. İnsanlar sürekli iyisi, hatta günden güne daha da iyisine sahip olabilmek adına pek çok gayret göstermektedir. Bu gayretlerden olumlu sonuçlar elde edemediklerinde depresif hallere ve buhranlara girmekte olup, yaşam seviyelerini de zorlu bir hale dönüştürmektedirler. Özellikle de kadınların iş hayatına girdikten sonra ortaya çıkan Süper Anne Sendromu, şimdilerde en çok yaşanan hastalıkların başında yer almaktadır. Ancak kişi bu hastalığa sahip olduğunun farkına varmadan hayatına devam etmektedir.
Biliyoruz ki kadınlar, üzerlerine pek çok sorumluluk yükleyip, gerek iş hayatı, ev işleri ve çocukların sorumlulukları, gerekse maddi sıkıntılara ve toplumun getirmekte olduğu ruhsal bozukluklara davetiye çıkarmaktadır. Kadın, bu oldukça zorlu hayat şartlarına ayak uydurmak için gerekenden çok daha fazla efor sarf etmekte ve de fiziksel hastalıkların yanı sıra psikolojik açıdan da bir takım problemler yaşamaktadırlar. Bununla beraber yine kadınlar, bu yoğun hayat temposunda bazı belirtiler yaşayıp bunları ciddiye almamaktadır. Halsizlik, yoğun baş ağrısı, uykusuzluk, yorgunluk, çarpıntı, ağrılar vb. gibi reaksiyonlar, aslında hastalığın sinyalini veriyor.
‘’Süper Anne Sendromu’’, ‘Modern Anne Sendromu’ olarak da adlandırılmaktadır. Bu hastalık, yalnızca çalışan kadınları değil, ayrıca çalışmayanları da tehdit altına almaktadır. Bilindiği üzere birçok sorumluluğu üstüne alan kadın, kendine vakit ayıramaz ve bu sebeple bünyesi zayıf düşer, bu da birçok hastalığa davetiye çıkartır. Hem kariyer hem de çocuk sahibi olmak isteyen kadınların meyilli olduğu bu sendrom, ciddi sorunlar neden olabilmektedir. Her şeyi ultra mükemmel isteyen anne ya da eş, cinsel yaşamında da sorunlar yaşayabilmektedir. Birçok kadın bu sorunu yaşar ancak bunu hastalık olarak değerlendirmez de sorumlulukların getirdiği yorgunluk olarak değerlendirir. Oysa ki her işe yetişme misyonunu üstlenen kadın, bedensel rahatsızlıklara zemin oluşturuyor.
Bu hastalığın tıptaki ismi ‘’Fibromiyalji’’dir. Ve ne yazık ki her geçen gün artış göstermektedir. Bazı ağrılardan şikayet eden kadınlar, hem bunu dikkate almıyor hem de zamanla geçebileceğini düşünüp bir uzmana danışmıyor. Hastalık bünyeyi daha güçsüz düşürünce ve şikayetlerin şiddeti artınca da aslında geç kalınmış olunuyor. Çoğu kişi, kadınlarda oluşan bu belirtileri dikkate almayıp psikolojik olduğunu düşünüyorlar. Bu sebeple de kadın bu yüzden tedavi olmaya yeltenmiyor ve acı çekmeye devam ediyor. Mükemmeliyetçi kadın, eşine yaranma ve güzel görünme çabası, çocuklarına yetebilme çabası ve de iş yerinde gözde olma çabası gibi faktörler ile uğraşırken aslında kendini tehlikeye düşürüyorlar. En fazla risk taşıyan hanımların başında da belli bir statüye gelmiş olanlar yer alıyor. Bu durum kişiye zarar verebileceği gibi, çocuklara da zarar vermektedir. Her şeyi kusursuz isteyen anne, çocuğun zamanla psikolojisini bozabiliyor. Bundan dolayı da eşine zaman ayıramadığı için sorunlar ortaya çıkabiliyor.
Belirtileri: ‘Süper Anne Sendromu'nda kadınlar öncelikle her işe yetişme kaygısıyla gerginlikler yaşıyorlar. Bu gerginlikler sonucunda da vücudun bazı bölümlerinde aslında başka hastalıkları düşündüren problemler baş gösteriyor. Uyku bozuklukları, mide ve bağırsaklarda gaz ve spazmlar, çarpıntı, migren türünde baş ağrıları, özellikle ellerde ve kolda uyuşmalar, kas ağrıları, yorgunluk, diş gıcırdatma, iş verim düşüklüğü, tükenmişlik hissi, konsantrasyon bozukluğu, toplumdan soyutlanma, stres ve endişe, en çok görülen şikayetler olarak öne çıkıyor. Bu şikayetler aynı anda görülmeyebiliyor ancak hemen tüm hastalarda belirgin bir uyku bozukluğu olduğu biliniyor. Kişi uyuduğunu sanıyor ama gerçek anlamda bir uyku uyunmadığı için sabahları yorgun ve bitkin uyanıyorlar. Bu yorgunluğun sebebi de aslında derin uykuya geçememekten kaynaklanıyor.
Tedavisi: Bu sorunları yaşayan kadın, hangi uzmana başvuracağını düşünmeden derhal Romatoloji uzmanına başvurması gerekir. Fiziksel ağrılarını ve şikayetlerini aza indirecek bazı ilaçlar ile rahatsızlığın belirtileri aza indirilebilir. Tabi ki bu aşamada muhakkak psikolojik destek görmekte fayda vardır. Eğer teşhisin sonucunda bu sendrom ortaya çıktıysa, uzmanlar bazı yöntemleri ile tedavi aşamasına geçer. Bundan dolayı da kişiye en uygun tedavi yöntemi belirlenip, uygulanır. Ayrıca kişiyi rahatlatmak adına psikoterapi seansları hazırlanır ve kadının kusursuz olma anlayışında sıyrılması için uzun süre psikologlar tarafından gözlem altında tutulur.