Doktorsitesi.com

Bilişsel Çarpıtmaların Gündelik Yansımaları

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz
Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz
9 Temmuz 202526 görüntülenme
Randevu Al
Bilişsel çarpıtmalar, bireyin gerçekliği çarpıtarak algılamasına neden olan otomatik düşünce biçimleridir. Bu çarpıtmalar günlük yaşamda fark edilmeden zihinsel filtreler gibi çalışır ve bireyin olayları değerlendirme, karar verme ve duygularını düzenleme süreçlerini etkiler. Özellikle kaygı, depresyon, öfke gibi yoğun duyguların eşlik ettiği anlarda daha belirgin hale gelirler. Bu yazıda, bilişsel çarpıtmaların gündelik yaşantımızda nasıl işlediğini ve ilişkilerimize, benlik algımıza ve kararlarımıza etkilerini ele alacağız.
Bilişsel Çarpıtmaların Gündelik Yansımaları

1. Zihin Okuma:
Kişi, karşısındaki insanın ne düşündüğünü bildiğini varsayar. Örneğin bir arkadaşının yüz ifadesinden “Benden hoşlanmıyor” sonucunu çıkarır. Oysa bu varsayımın doğruluğunu test etmez. Bu çarpıtma, özellikle sosyal anksiyetesi olan bireylerde yaygındır.

2. Felaketleştirme:
Birey, en kötü senaryoyu düşünür ve bunun gerçekleşeceğine inanır. Örneğin “Patron beni toplantıya çağırdıysa kesin işten çıkaracak” gibi düşünceler, günlük işlevselliği ve stres seviyesini olumsuz etkiler. Bu çarpıtma, anksiyeteyi artıran en yaygın zihinsel kalıplardandır.

3. Siyah-Beyaz Düşünme (Kutuplaşmış Düşünme):
Olaylar ya tamamen iyi ya da tamamen kötüdür. “Başarılı olamazsam, tamamen başarısızım” gibi inançlar esneklikten yoksundur ve bireyin özgüvenini zedeler. Özellikle mükemmeliyetçi bireylerde sık görülür.

4. Aşırı Genelleme:
Tek bir olumsuz deneyimden tüm geleceğe dair genellemeler yapılır. Örneğin “Bu ilişkide aldatıldım, demek ki kimseye güvenilmez” gibi inançlar, ilişkisel kaçınmayı besler. Aşırı genelleme, kişinin yeni deneyimlere açık olmasını engeller.

5. Etiketleme:
Kişi kendine ya da başkasına olumsuz bir etiket yapıştırır. “Ben aptalım”, “O bencil biri” gibi tanımlar, hem içsel hem de kişilerarası çatışmalara yol açar. Bu çarpıtma, özellikle öfke ve suçluluk duygularını artırabilir.

6. Kişiselleştirme:
Birey, dışsal olayları kendiyle ilişkilendirir. Örneğin “Annem mutsuzsa benim yüzümden” gibi düşünceler, bireyin gereksiz suçluluk yaşamasına ve kendine aşırı yüklenmesine neden olur. Özellikle çocuklukta ebeveynleri mutlu etmeye çalışan bireylerde sık rastlanır.

7. Olumluyu Görmezden Gelme:
Başarılı ya da olumlu deneyimler küçümsenir, görmezden gelinir. “Bu sınavı geçtim ama şans eseri”, “Beni seviyor ama henüz gerçek yüzümü görmedi” gibi düşünceler, bireyin benlik algısını olumsuz etkiler. Depresyonla ilişkili yaygın bir çarpıtmadır.

8. Duygusal Akıl Yürütme:
Kişi duygularını gerçekliğin ölçütü olarak kullanır. “Korkuyorsam tehlike vardır”, “Kendimi değersiz hissediyorsam öyleyim” gibi inançlar gerçeklikten kopuşa neden olabilir. Bu çarpıtma, duygusal regülasyon eksikliği ile ilişkilidir.

9. Bilişsel Çarpıtmalarla Çalışmak:
Bilişsel çarpıtmalar otomatikleşmiş düşünce kalıplarıdır; ancak fark edilip sorgulandığında değiştirilebilirler. Bilişsel davranışçı terapide bu çarpıtmalar yazılıp incelenir, ardından işlevsel alternatif düşünceler geliştirilir. Bu süreç, bireyin daha dengeli düşünmesine ve davranmasına yardımcı olur.

10. Gündelik Hayata Etkisi:
Bu çarpıtmalar fark edilmediğinde kişilerarası ilişkilerde yanlış anlamalar, öfke patlamaları, içe çekilme, düşük özsaygı ve tekrarlayan problemler yaşanabilir. İş yaşamında performans kaygısı, karar alma zorlukları ve tükenmişlik hissi gelişebilir.

Sonuç olarak, bilişsel çarpıtmalar günlük yaşamda görünmez ama etkili zihinsel filtrelerdir. Bu filtreleri tanımak, sorgulamak ve dönüştürmek bireyin ruhsal sağlığı ve yaşam kalitesi için temel bir adımdır. Daha açık, esnek ve şefkatli bir zihin yapısı, daha işlevsel bir yaşamın kapısını aralar.

Hazırlayan: Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz

Yazar Hakkında

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz

Mustafa Cem Oğuz 29/08/1983  tarihinde Ankara'da doğdu. İlkokul – Orta ve   Lise eğitimlerini Ankarada tamamladı. Psikoloji bilimininden aldığı ilhamla  ruh sağlığını korumak ve iyileştirmek amacı ile yola çıkan  Mustafa Cem Oğuz  Rusya Fedarasyonunda Psikoloji ve Pedagoji Çift anadal  bölümünden mezun olmuştur.Türkiyede Pedagoji diplomalı nadir pedagoglardandır. Sonrasında gene Rusya Fedarasyonunda Genel psikoloji alanında Yüksek Lisansını tamamlamıştır.  Ankara'da yaşamaktadır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.