Genellikle bel kaslarının veya omurgadaki bağların zorlanmasından oluşan kas – iskelet sistemine bağlı veya omurilikten çıkan sinir köklerinin basısına-sıkışmasına bağlı oluşan ağrılardır. Çok nadir olarak abse, enfeksiyon, artrit, primer veya metastatik tümörler gibi ciddi nedenlerle de oluşabilmektedir. En sık olarak kas ve bağların tutulumuna bağlı oluşan mekanik bel ağrısı dediğimiz ağrılardır.Bel ağrısı pek çok ülkede iş günü kaybında ikinci sırayı almakta ve üretim azalmasını etkileyen en önemli faktör olarak kabul edilmektedir. Tüm dünya nüfusunun % 80’inde hayatın herhangi bir döneminde ortaya çıkabilir. Ağrı yetişkinlerin %55-90’ında görülebilmekte ve akut ağrı atağı altı haftada tedaviden bağımsız düzelebilmektedir. Buna rağmen bel ağrısı tekrarlayan, artma ve azalmalar gösteren bir problemdir. Kronik bel ağrısı tüm vakaların % 5’de görülmektedir.
Görülme sıklığı yaşla değişir ve en sık 40 yaşlar civarında görülür. Genetik bazı faktörler ile omurga yapısında bozukluklar olmaktadır. Omurlarda kaymalar(spondilolistezis), omurga eğriliği (skolyoz) ve ankilozan spondilit gibi.. Bu saydığımız nedenler de bel ağrısı sebepleri arasında sayılabilir. Kadın ile erkekler arasında görülme sıklığı açısından fark yoktur. Çeşitli yapılan çalışmalara göre; obezite, vücut yapısı ve boy uzunluğu bel ağrılarını arttırmamaktadır.