Doktorsitesi.com

Babanın Ceza İnfaz Kurumunda Olmasının Çocuğun Gelişimine Etkileri

Psk. Dan. Veysel Hasan Gül
Psk. Dan. Veysel Hasan Gül
28 Ağustos 202564 görüntülenme
Randevu Al
Babanın cezaevine girmesi, çocukta travma, ayrılık kaygısı, sosyal dışlanma, ekonomik zorluklar ve güvenlik algısında bozulmaya yol açar. Bu durum psikolojik sağlık, akademik başarı ve sosyal uyumu olumsuz etkileyerek uzun vadeli riskler yaratır.
Babanın Ceza İnfaz Kurumunda Olmasının Çocuğun Gelişimine Etkileri

Babanın cezaevine girmesi ile çocuğun babasından ayrılması ve artık onunla iletişim kuramaması çocuk için psikolojik açıdan oldukça zorlayıcı bir yaşantıdır. Baba tutuklanırken çocuk buna şahit olmuşsa, alışık olmadığı, korkutucu ve önemli kısmını anlamakta zorlandığı bu durum çocuk için travmatik bir yaşantı olmaktadır. Çocukların %27’si babasının işlediği suça; %22’si de tutuklanmasına tanık olmuştur. Çocuğun tanık olmaması da olumsuz sonuçlara neden olmakta; bu çocuklar babanın neden gittiğini anlamadıkları için ebeveyni tarafından terk edildikleri ya da istenmedikleri gibi olumsuz düşüncelere kapılmakta ya da babanın olmamasından kendilerini suçlamaktadırlar. Bu durum ise çocuğun hem cezaevinde olan ebeveynle hem de kendisine bakan kişilerle ilişkisine zarar vermektedir.

 

Bu zorlayıcı yaşantıların yanı sıra çocuklar sosyal etiketlenme ve dışlanma ile başa çıkmaya çalışmaktadır. Cezaevinde olmanın sosyal açıdan uygun olmaması sebebiyle çocuğun babasının yokluğuna ilişkin duyduğu üzüntüyü diğer kişilere ifade etmesi her zaman çok kolay olmamaktadır. Nitekim bazı ebeveynler kendi çocuklarının, bu çocuklarla oynamasını istememektedir. Çoğu çocuk genellikle bu durumu gizlemekte ve diğer kişiler tarafından bilinmesi ile ilgili kaygı yaşamaktadır. Bu durum ise psikolojik sağlıkları açısından risk oluşturmaktadır. Çocuğun yaşı küçükse babanın cezaevine girmesi babaya bağlanmasını daha olumsuz etkilemektedir. Özellikle 2-6 yaş arasındaki çocuklar daha fazla risk altındadır. Bu çocuklar için baba figürü giderek kaybolmaktadır ve diğer kişilerin de gidebileceği korkusunu genelleyerek ayrılık kaygısı yaşayabilmektedirler.

 

Babanın cezaevine girmesinin ardından ailenin yaşadığı ekonomik problemler zorlayıcı bir diğer konudur. Baba cezaevine girmeden önce çocuk baba ile yaşıyorsa ve giderleri baba tarafından karşılanıyorsa aile ekonomik açıdan daha fazla zorlanmaktadır. Bazı durumlarda ise ekonomik problemler çocuğun hayatında başka önemli değişikliklere yol açmaktadır. Örneğin çocuk akrabasının yanına ya da başka ucuz bir eve taşınma, okulunu değiştirme, koruma ve bakım için çocuk yuvasına verilme gibi durumlarla karşılaşmaktadır. Bu değişiklikler hem çocuğun uyum problemleri yaşamasına neden olmakta hem de babanın olmaması ile birleşince çocuğun güvenlik algısı bozulmaktadır.

 

Bu zorluklar çocuğun özellikle psikolojik sağlığını ve akademik yaşamını olumsuz etkilemektedir. Yapılan çalışmalar babanın cezaevine girmesinin, dikkat problemleri, düşük akademik başarı ve eğitimine devam etmeme, okuldan atılma ya da uzaklaştırılma, saldırganlık, içselleştirilmiş ve dışsallaştırılmış problem davranışlar ve suça karışma gibi çok sayıda olumsuz sonuçla ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durum çocuğu duygusal ve sosyal açıdan etkilemekle birlikte her çocuğun tepkisi farklı olabilmektedir. Bazı çocuklar tepkisiz kalarak ya da yaşadıkları bu sıkıntıyı içine kapanarak ifade ederken bazıları ise daha saldırgan ve yıkıcı davranışlar göstermektedir.

 

Baba ceza infaz kurumundan çıksa da sorunlar sona ermemekte; bu babalar yeniden suç işleme, psikolojik problemler, durağan bir iş yaşantısı gibi sorumlu bir yetişkin ve baba olmalarını etkileyecek çeşitli olumsuz özelliklere sahip oldukları için zaman içinde aynı sorunlar tekrar etmektedir. Boylamsal çalışmalar çocuklar açısından bu olumsuz etkilerin daha sonra da devam ettiğini, bu çocukların genç yetişkinlik döneminde psikolojik sağlıklarının daha kötü olduğunu ve daha az eğitimlerine devam ettiklerini, daha fazla madde kullandıklarını ve sosyoekonomik açıdan daha kötü durumda olduklarını ortaya koymaktadır.

 

Babanın ceza infaz kurumunda olması özellikle dezavantajlı bölgelerde yaşayan çocukların daha fazla yaşadığı bir problemdir. Dezavantajlı mahallerde etkili ebeveynlik ve eğitim için yeterli materyallere sahip olma daha az oranda görülürken, bu tür mahallelerde yaşayan çocuklar güvenliğin olmaması, şiddete maruz kalma gibi problemlerle daha fazla karşılaşmaktadır. Bu riskli koşullar sebebiyle bazı araştırmacılar babası cezaevinde olan çocuklarda daha fazla davranış problemleri görülmesini babanın olmamasından ziyade düşük sosyoekonomik seviye ve olumsuz ebeveynlik uygulamaları gibi diğer dezavantajlı koşullara bağlamaktadır. Ancak bu çocukların davranış problemleri açısından daha fazla risk altında olmalarında tüm bu nedenlerin ortak bir etkisinin olması daha olasıdır.

 

Babası cezaevine giren çocukların bir kısmı cezaevi öncesinde de daha kural dışı ve düzensiz bir yaşama sahiptir. Bu yaşam özellikleri baba cezaevine girdikten sonra da devam etmektedir. Zaten halihazırda dezavantajlı koşullarda olan çocuklar için babanın artık olmaması riskleri daha fazla arttırmaktadır. Diğer taraftan yapılan bazı çalışmalar babanın cezaevinde olmasının da bağımsız bir etkisi bulunduğuna işaret etmektedir. Olası risk faktörleri kontrol edildiğinde bile babası cezaevinde olan çocukların, diğer çocuklara göre daha fazla depresif belirtilere ve dışsallaştırılmış problem davranışlara sahip oldukları, zaman içinde bu çocukların davranış problemlerinde artış olduğu rapor edilmiştir. Benzer şekilde yapılan bir diğer çalışmada ilk ölçüm zamanında babanın cezaevinde olmasının orta çocukluk dönemindeki dışsallaştırılmış davranışlarla ilişkili olmadığı bulunurken, ergenliğe kadar devam eden süreçte dışsallaştırılmış davranışlardaki artışla ilişkili olduğu bulunmuştur.

 

Babanın cezaevine girmesinin çocuğu ne kadar etkileyeceğinde baba cezaevine girmeden önceki ilişki kalitesinin rol oynaması olasıdır. Babanın cezaevi öncesinde çocukla birlikte yaşayıp yaşamadığı, ne kadar yakın bir ilişkiye sahip olduğu, çocuğun babanın yokluğundan ne kadar etkilenebileceğini belirleyebilmektedir. Çocuğun ebeveyni ile yakın bir ilişkisi olması durumunda, gelişimi daha olumsuz etkilenmektedir. Ebeveyn-çocuk ilişkisinin yanı sıra çocuğun yaşamını çevreleyen bağlamsal faktörler de önemlidir. Özellikle bu çocuklardaki davranışsal ve duygusal problemleri açıklamada babadan ayrılmanın etkisinin yanı sıra babanın gidişiyle ortaya çıkan bazı değişimlerin çocuklardaki bu problemleri yordaması olasıdır. Örneğin çocuğa bakan kişinin psikolojik sağlığı, çocuğa bakan kişi ile çocuk arasındaki ilişkinin kalitesi, bakım verenin başa çıkma kapasitesi ve diğer aile kaynakları temel bir etkiye sahiptir.

 

Kaynakça: https://pdf.trdizin.gov.tr/pdf/TUkxUDVmUG9NcVdlUlppUkcyZWw3QmliQXRjelJiYytJUTlMeGhwQVBlZk10SlRib1lSYTNmMHBZRVdwT0o0VzE2a0NjQlBGemdiazRnQXdGYTVrN29FRHhnM0QzL1JBOUovVkFDOTB2cWJVaG83MTZWTGF3WXp0RzRKZHFHdE9JZ2pTalhKRWxpSUQ2eWhuOTlrVXloWDVjbU5SMnQ1MVhvWjFHN0FDTFVTeVpFanBXQjJ3OUJNT3NWV0dTSmVWSE1Qb2dKQzEzUUlOTGtJUkNoNzA0SXJwMk9WVlhiMElJU1NQRGt1YnZ4UT0

Yazar: Nilay PEKEL ULUDAĞLI

Etiketler

Çocuk gelişimiOnline terapiBireysel psikoterapiBireysel destekErgenlik

Yazar Hakkında

Psk. Dan. Veysel Hasan Gül

Psk. Dan. Veysel Hasan Gül

Veysel Hasan Gül, Çukurova Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı üniversitede Sınıf Öğretmenliği Bölümü’nü de tamamlayarak çift anadal yapmıştır. Ayrıca Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü yandal programını bitirmiştir. Lisans eğitimini takiben, Millî Eğitim Bakanlığı Ankara Hizmet İçi Eğitim Enstitüsü’nden "Özel Eğitim Alan Uzmanlığı" almıştır. Aile Danışmanlığı eğitimini ise doğrudan Millî Eğitim Bakanlığı'nın akreditasyonu ve yetkilendirmesi ile tamamlamıştır. Psikoloji alanında kuramsal eğitimlerine varoluş psikoterapi üzerine doktor Erkan Kalem'den temel eğitim ve süpervizyon eğitimlerini almış olup, vaka süpervizyonlarını sürdürmektedir. Bilişsel Davranışçı Terapi eğitimini Prof. Dr. Şükrü Uğuz'dan almıştır. Çocuk ve ergenlerde gelişim alanında ilkel refleks eğitimi ve öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu üzerine Brainfit eğitimini Dr. Mehmet Engin Uysal'dan almıştır, süpervizyonlarına devam etmektedir. Birçok özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde kuruculuk, eğitim koordinatörlüğü, okul psikolojik danışmanlığı görevlerinde bulunmuştur. Ayrıca Adana UCİM (Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği) Rehabilitasyon Başkanlığı görevinde bulunmuştur. 2013 yılından bu yana aktif olarak sahada görev yapan Gül, 10 yılı aşkın mesleki deneyime sahiptir. Kariyeri boyunca bireysel danışmanlık, çocuk ve ergen danışmanlığı, aile danışmanlığı ve ruh sağlığı alanlarında çeşitli çalışmalar yürütmüştür. Hâlen Adana’nın Seyhan ilçesinde bulunan Varlık Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nde hizmet vermeye devam etmektedir. Poyep Çocuk ve Ergen Gelişim markasının kurucusudur.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.