Doktorsitesi.com

ANOREKTAL MANOMETRİ NEDİR?, HANGİ DURUMLARDA YAPILIR?

Prof. Dr. İbrahim Ertuğrul
Prof. Dr. İbrahim Ertuğrul
7 Kasım 202510 görüntülenme
Randevu Al
BU YAZIDA, ANOREKTAL MANOMETRİ İŞLEMİNİN NE OLDUĞU, HANGİ HASTALIKLARIN TANISINDA GEREKLİ OLDUĞU, BU İŞLEMİN NASIL YAPILDIĞI VE BU İŞLEMDE HANGİ VERİLERİN ELDE EDİLDİĞİ HAKKINDA BİLGİLER VERİLMİŞTİR.
ANOREKTAL MANOMETRİ NEDİR?, HANGİ DURUMLARDA YAPILIR?

ANOREKTAL MANOMETRİ NEDİR?, HANGİ DURUMLARDA YAPILIR?

Anorektal Manometri nedir?

Anorektal bölge, sindirim sisteminin son kısmında yer almakta olup, dışkılama işleminin doğru şekilde gerçekleşmesi için kritik öneme sahiptir. Normalde dışkılama esnasında rektum ve anal sfinkterler uyumlu bir şekilde çalışır. Anorektal manometri, bu bölgedeki kas fonksiyonlarını objektif bir şekilde ölçmek için geliştirilmiş bir tekniktir. Dışkılama ile ilgili sorunların tanısında önemli bir araç olan anorektal manometri, dışkı tutamama (inkontinans), kabızlık, pelvik taban disfonksiyonu ve diğer anorektal hastalıkların tanı ve tedavi süreçlerinde önemli bir rol oynamaktadır. Anorektal manometri, rektum ve anal sfinkter kaslarının basınç, kasılma kapasitesi ve koordinasyonunu ölçerek, bağırsak fonksiyonlarını ve pelvik taban kaslarının işlevselliğini değerlendirmektedir.

Anorektal Manometri testi hangi durumlarda yapılır?

Anorektal manometri, çeşitli anorektal rahatsızlıkların tanı ve tedavisinde kullanılır. Dışkı inkontinansında önemli bir testtir. Dışkı inkontinansı yani dışkı tutamama, anal sfinkter kaslarının zayıflaması veya pelvik taban kaslarının bozulması sonucu ortaya çıkar. Bu durumda, anal sfinkterin yeterli basınç oluşturamaması nedeniyle dışkı tutması zorlaşır. Anorektal manometri, sfinkter kaslarının fonksiyonlarını değerlendirerek inkontinansın nedenini belirlemeye yardımcı olur.

Ayrıca başka bir hastalık olan pelvik taban disfonksiyonu, özellikle kadınlarda doğum sonrası görülen ve dışkılama fonksiyonlarını etkileyebilen bir durumdur. Anorektal manometri, pelvik taban kaslarının zayıflığını veya koordinasyon eksikliklerini ortaya çıkarabilir.

Kabızlık, pelvik taban disfonksiyonu, rektum kaslarının zayıflaması veya anal sfinkterin aşırı kasılması gibi birçok sebepten kaynaklanabilir. Anorektal manometri, bu bozuklukları belirleyerek, tedaviye yönelik doğru yaklaşımın seçilmesine yardımcı olur.

Anorektal Manometri nasıl yapılır?

Anorektal manometri, ince bir kateterin rektuma yerleştirilmesiyle yapılır. Testten önce, genellikle hastadan yemek yememesi veya belirli ilaçları almaması istenir. Testten önce bağırsak temizliği yapılır. Anorektal manometri sırasında, ince bir tüp (kateter) rektuma yerleştirilir. Kateter, içerdiği sensörlerle rektumun basıncını ve kasların işlevlerini ölçer. Kateter yerleştirilirken hasta hafif bir rahatsızlık hissedebilir, ancak genellikle ağrı vermez. Kateter yerleştirildikten sonra, hasta sırasıyla birkaç pozisyon alarak ve bazen dışkılama yaparak testin yapılmasına yardımcı olur. Test sırasında, dışkılama esnasında rektum ve anüs bölgesindeki kasların nasıl tepki verdiğini gözlemlenir. Kateterin sensörleri, rektum bölgesindeki basıncı, kas kasılmalarını ve pelvik tabanın genel fonksiyonlarını kaydeder. Bu veriler, bilgisayar ortamında değerlendirilir. Bu veriler sonucuna göre hastanın klinik durumu ile beraber analiz edilir.

Anorektal Manometride hangi veriler elde edilir?

Anorektal manometri, genellikle bir kateter aracılığıyla yapılır. Kateter, rektum içine yerleştirilerek anorektal bölgedeki basınçları ve kasılmaları ölçer. Kateterin ucu, rektum ve anal kanaldaki basıncı ölçebilen sensörlerle donatılmıştır. Bu sensörler, dışkılama sırasında, anal sfinkterin ve rektum kaslarının tepkilerini kaydeder.

Test sırasında rektal basınç, anal sfinkter basıncı, pelvik taban kasları ve dışkılama reflekslerinin ölçümü gibi önemli parametreler değerlendirilir.

Rektal Basınç, rektumda dışkı birikimi ve basınç hissi ile ilişkilidir. Normal rektal basınç, rektumun düzgün çalıştığını ve dışkı sıvı veya katı olarak taşındığında uygun bir şekilde kasıldığını gösterir.

Anal Sfinkter Basıncı anal kanalın iç kısmındaki kasların gerilmesi ile ölçülür. Anal sfinkter, dışkılama işlemi sırasında önemli bir kontrol sağlar ve kaslarının güçlü olması gerekir.

Pelvik Taban Kaslarının kuvveti ve kasılma kapasitesi, dışkılama sürecinin düzgün gerçekleşmesini sağlar. Bu kasların zayıf olması, kabızlık ve inkontinans gibi sorunlara yol açabilir.

Dışkılama Refleksleri anorektal manometri, dışkılama sırasında rektumun ve anal sfinkterin nasıl tepki verdiğini de analiz eder. Bu koordinasyon, normal dışkılama için çok önemlidir.

 

Sonuç olarak, anorektal manometri, anorektal hastalıkların doğru bir şekilde değerlendirilmesinde önemli bir araçtır. Kabızlık, inkontinans ve pelvik taban disfonksiyonu gibi durumların tanı ve tedavisinde büyük öneme sahiptir. Bu test, anorektal kasların fonksiyonlarını değerlendirerek, doğru tedavi yaklaşımlarının seçilmesine yardımcı olur. Ancak, testin uygulanabilirliği ve doğruluğu konusunda dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Etiketler

Anal inkontinansPelvik taban disfonksiyonuanorektal manometrikabızlık

Yazar Hakkında

Prof. Dr. İbrahim Ertuğrul

Prof. Dr. İbrahim Ertuğrul

1973 yılında doğan Prof. Dr. İbrahim ERTUĞRUL, 1996 yılında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. İç Hastalıkları Uzmanlık eğitimini 1996-2001 yılları arasında İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı’nda aldı. Gastroenteroloji Yandal Uzmanlık eğitimini 2003-2006 yılları arasında Ankara Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği’nde tamamladı. 2010 yılında Gastroenteroloji Doçentlik sınavını başarıyla vererek Gastroenteroloji Doçenti ünvanını aldı. İstinye Üniversitesi’nde 2022 yılında Profesör ünvanını aldı. Çalışma süreci boyunca SCI ve SCIE kapsamında yayınlanmış 37 adet uluslararası bilimsel makaleleri dışında Türk Tıp Dizini’nde yer alan 9 adet bilimsel makalesi vardır. Ayrıca 8 tanesi uluslararası olmak üzere toplam 32 adet Kongre Bildirilerine ilave olarak çeşitli toplantı ve kongrelerde oturum başkanlığı, konuşmacı olarak görev almıştır. Kongre bildirilerinden ödüller almıştır. Uluslararası hakemli dergide hakemlik yapmıştır. SCI/SCI-E kapsamındaki makalelerine 700’den fazla atıf almış ve h-endeksi 12’dir. Başlıca ilgi alanları arasında ERCP, EUS, İleri endoskopik işlemler, Safra yolu ve pankreas hastalıkları, akut ve kronik pankreatitler, karaciğer yağlanması, hepatitler, karaciğer sirozu, gastrointestinal kanamalar, üst sindirim sisteminin asit-peptik hastalıkları (ülser, reflü, gastrit), inflamatuvar barsak hastalıkları (Crohn hastalığı, ülseratif kolit), çölyak hastalığı ve diğer malabsorbsiyon hastalıkları yer almaktadır. Türk Gastroenteroloji Derneği, Gastrointestinal Endoskopi Derneği, Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği, İnflamatuvar Barsak Hastalıkları Derneği üyesidir. Halen ATAKÖY MEDİCANA HASTANESİ Gastroenteroloji Ünitesi’nde görev yapmaktadır.

Professor İbrahim ERTUĞRUL M.D. was born in 1973. He graduated from Istanbul University, Istanbul Faculty of Medicine in 1996. Between 1996-2001, he completed Internal Diseases specialization training at the Department of Internal Diseases in the Faculty of Medicine at Istanbul University. He completed Gastroenterology specialization training at Ankara Türkiye Yüksek İhtisas Hospital, Gasroenterology Clinic in 2006. He received the title of Associate Professor of Gastroenterology in 2010. He received the title of Professor at İstinye University in 2022. During his work, he has 37 international scientific articles published in SCI and SCIE, as well as 9 scientific articles in the Turkish Medical Index. In addition, he has total of 32 congress posters presentations, 8 of which are international. And he served as session chairman and speaker at various meetings and congresses. He received two awards from congress poster presentations. He was a referee in an internationally refereed journal. His articles in SCI/SCI-E have been cited more than 700 times and he has an h-index of 12. His main areas of interest include ERCP, EUS, advanced endoscopic procedures, bile duct and pancreatic diseases, acute and chronic pancreatitis, fatty liver, hepatitis, liver cirrhosis, gastrointestinal bleeding, acid-peptic diseases of upper digestive system (ulcer, reflux, gastritis), inflammatory bowel diseases (Crohn’s disease, ulcerative colitis), celiac disease and other malabsorption diseases. He is a member of Turkish Gastroenterology Association, Gastrointestinal Endoscopy Association, Turkish Liver Research Association, İnflammatory Bowel Diseases Association. He currently works at ATAKÖY MEDİCANA HOSPITAL Gastroenterology Unit.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.