Anne ve baba çocuk yetiştirirken kendisini yetersiz mi hissediyor?

ANNE ve BABA ÇOCUK YETİŞTİRİRKEN KENDİSİNİ YETERSİZ Mİ HİSSEDİYOR?

Anne ve baba çocuk yetiştirirken kendisini yetersiz mi hissediyor?

Günümüzde anne ve babalar çocuk yetiştirme konusunda daha fazla kaygılı görünüyorlar. Bu kaygının altında kendi çocukluk çağı yaşantılarınız etkili olabilir.  Travmalarınız, geçmişte yaşamanız, sizin anne ve babanız ile olan ilişkileriniz bu kaygılarınızı artırıyor olabilir. Kendi geçmişinizle barışık olmadığınız ve bunun üstesinden gelemediğinizde destek almadığınız zaman bu kaygı sizden çocuğunuza geçiyor.

Ya yeterince iyi anne baba değilsem?

Ya fazla zaman ayıramazsam?

Ya çocuğum düşerse?

Ya başarısız olursa?

          Kaygı aslında her insanda, her yaşta görülebilen normal bir durumdur. Ancak her şeyin fazlasının zararı olduğu gibi fazla kaygının da zararı vardır. Fazla kaygılı olduğunu düşündüğünüz sorularınızı şimdi bir gözden geçirin. Örneğin; oyun oynarken ya çocuğumun başına bir şey gelirse ya düşer de bir yeri kırılırsa? Peki çocuk her oyun oynadığında bu olumsuz durum gerçekleşti mi? Gerçekleşse bile bir çocuğun oyun oynarken düşmesi ne kadar anormal bir durumdu. Sağlıklı anne baba düşüncesini gözden geçirelim şimdi. ‘’Çocuğumun kendisini daha iyi ifade etmesi için oyun oynaması gerekli. Ona zaten oyun oynarken nelere dikkat etmesi gerektiğini anlattım . Oyun oynarken bazen düştü bazen de düşmedi. Bunlardan dolayı rahat olmalıyım.

Sizce hangi düşünce çocuk için daha yararlı?

Kaygılı ve mükemmeliyetçi anne ve baba çocuklarının en iyi çocuk ve en iyi geleceğe sahip olmasını arzularken içine kapanık, güvensiz, yaptığı şeylerde hep daha mükemmeli arayan ve böylece kendini beğenmeyen çocuklar yetiştirmektedir. Normal tepkiler gösteren anne baba ise; çocuğuna güvendiğini gösterdiği için daha güvenli, yeteneklerini en iyi şekilde kullanan ve bundan mutluluk duyan doyumlu çocuklar yetiştirecektir.

Peki anne ve babalar ne yapmalı?

       1. Öncelikle kendinizi tanımaya ve keşfetmeye çalışın. Böylece kaygılarınızın nedenini bulabilirsiniz.

       2.  Çocuğunuza kaygılı düşünceler ile değil sevgi ve güven duygusu ile yaklaşmaya çalışın.

       3. Kaygılandığınız zaman kendinize şu soruları sorun: ‘’ Bu kaygımın gerçekleşme ihtimali nedir? Bu kaygım daha önceden  gerçekleşti mi ? Gerçekleştiği zaman benim düşündüğüm gibi tehlikeli olur mu?

      4. Mükemmel bir anne ve baba olmaya çalışmayın. Mükemmellik sonu gelmeyen dipsiz bir kuyu gibidir. Bu sizi doyumsuz yapacaktır. Kendinizi her zaman yetersiz hissetmenize neden olacaktır. Kendinize fazlaca yüklenmeyin.  Zaten mükemmel çocuk yetiştirmenin belli başlı kuralları yoktur. En önemlisi çocuğunuz ile nitelikli vakit geçirmek, onu dinlemek ve anlamaktır.

   5. Çocuklarınızın çocuklar gibi yaşamasına izin verin.

    6. Çocuklarınızın sosyal hayatını bilmeli ancak fazlaca müdahele etmemelisiniz. Olumsuz gördüğünüz noktaları kendisini iyice dinledikten sonra ona anlatmalısınız. Beraber kararlar almalısınız.

   7. Anne ve baba olarak sorumluluğu beraber üstlenmelisiniz. Çocuğunuza da sorumluluklar vererek onunla beraber olduğunuzu göstermelisiniz.

   8. Eşiniz, aileniz ve dostlarınızla güzel vakit geçirebilmek için kendinize sevgi ve şefkatli davranmayı unutmayın. Kendinizi severek işe başlayabilirsiniz.

             Her anne ve baba için çocuğu değerlidir, her çocuk için de anne ve babası…  Bu nedenle kaygılarımız bazen çocuğu koruma içgüdüsüyle olsa bile aşırıya kaçmaktadır. Bu aşırı kaygı da anne ve babadan çocuğa genetik geçiş ve öğrenme yoluyla geçmektedir. Aşırı kaygı sonucunda da depresyon, panik bozukluk, fobi ve başka ruhsal problemler ortaya çıkabilmektedir.  Sizde ya da çocuğunuzda bulunan psikolojik rahatsızlıkların, travmaların, kaygıların tek başına üstesinden gelmeye çalışmayın. Aile olarak bir uzmandan destek alarak kendinizi daha iyi hissedeceğinizi unutmayın.

Bu makale 14 Eylül 2022 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Kl. Psk. Pınar Yıldırım

Uzm. Kl. Psk. Pınar Yıldırım, 2013 yılında lisans programından mezun olarak aktif olarak alanda çalışmaktayım. 2018 yılında Klinik Psikoloji Yüksek Lisansı programından mezun olup Bakırköy Ruh ve Sinir  Hastalıkları Hastanesi’nde stajımı ve tezimi, ‘’Obsesif Kompulsif Bozukluk ile Ortoreksiya Nervoza Arasındaki İlişki‘’ alanında  tamamlayarak klinik çalışmalara devam etmekteyim.  Şu an bir proje dahilinde Koç Üniversitesi Hastanesi’nde Çocuk Onkoloji Bölümü’nde proje dahilinde görevime devam etmekteyim. KATILIM BELGELERİ VE SERTİFİKALAR İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi ‘’Bağımlılığa Karşı Bağımsızlık’’ Webinarı (Konuşmacı:Pınar YILDIRIM) Bağımlılıkla Mücadele Kursu Beden Dili ve Diksiyon Eğitimi İletişim Sorunları ve Çözümleri Çocuk İhmal ve İstismarı Kursu Kariyer Planlama Eğitim Programı Psikodrama ve Alternatif Teknikler Eğit ...

Etiketler
OCUK YETİŞTİRME
Uzm. Kl. Psk. Pınar Yıldırım
Uzm. Kl. Psk. Pınar Yıldırım
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube