ABD popülasyonunda besin alerjilerinin yaygınlığı çocuklar arasında %4-7, yetişkinlerde ise %1-2 arasındadır. Bu alerjiler dermatolojik, sindirim problemleri, nörolojik veya respiratuvar sistemler ve organları etkileyebilmekte. Ortaya çıkan reaksiyonlar besin tarafından değil, kişinin besine özgü verdiği yanıttan kaynaklanır. Aynı besine başkası tarafından gösterilen tepki farklı olabilir.
Örnek olarak:
-İnek sütü protein alerjisi
Besin intoleransı ise bağışıklık sisteminin etkili olmadığı, besin veya katkı maddesine karşı oluşan olumsuz bir tepkidir. Besin madddesi sindirilemez, emilemez veya metabolize edilemez.
Örnek olarak:
-FODMAP intoleransı
-Laktoz intoleransı
-IBS
-Histamin intoleransı
-Kafein intoleransı
-Tiramin intoleransı
-MSG, sülfitler, katkı maddeleri
Gastrointestinal fonksiyon alerjik yanıtın önlenmesinde çok önemli rol oynar. Bağırsak duvarının geçirgenliği ne kadar az olursa vücut kendini o kadar korur. Bu görevi üstlenen en büyük savunmamız mikrobiyotamızdır. Mikrobiyotada zararlı canlıların üstünlüğü olduğu durumda sızan bağırsak dediğimiz ve istemediğimiz durumla karşılaşırız. Alerji yapabilecek moleküllerin lenfoid dokuya geçişi kolaylaşır.
Alerji veya intolerans durumunda bağırsak sağlığınız için diyetisyene danışmalısınız.
