Doktorsitesi.com

Affetmeyin

Psk. Kutay Ürkmen
Psk. Kutay Ürkmen
25 Ocak 202559 görüntülenme
Randevu Al
İnsanların “Sevgi Pıtırcığı” haline getirilmeye çalışıldığı günümüzde, hatalı affedişleriniz kendinize duymanız gereken saygıyı büyük ölçüde zedeler.
Affetmeyin

İnsanların “Sevgi Pıtırcığı” haline getirilmeye çalışıldığı günümüzde, hatalı affedişleriniz kendinize duymanız gereken saygıyı büyük ölçüde zedeler.

Yeni yılın ilk günlerinde, hemen hemen hepimizin yaptığı bir şeydir; “bir önceki yılın muhasebesi.” Bu hesaplaşma, ne kadar para kazanıp, ne kadar harcadığınızdan ziyade, ne kadar insan kazanıp, ne kadar insan tarafından harcandığınızla ilgilidir çoğu zaman. Sizi harcayan dostlarınızın, kardeş bildiklerinizin, sırtınızı yasladıklarınızın, giderayak size son bir iyilikleri dokunmuştur aslında hiç farkında olmasalar da. Size, “affetmemenin dayanılmaz hafifliğini” öğretmişlerdir, sırtınızdaki bıçak darbelerinin her birisiyle...

 

Affetmek, affeden için her zaman doğru bir davranış mıdır? Ya da affetmek her zaman büyüklük müdür? Ya da ne bileyim, affetmek, psikolojimizdeki savunma mekanizmalarımızın da yardımıyla, kendimizi kandırıp, avutmak mıdır aslında?

 

HER İNSAN VE HER HATA AFFEDİLMEYE DEĞER Mİ?

Biliyorum, affetmek konusunda bu kadar toz pembe, bu kadar bilgece tavsiyelerin uçuştuğu bir ortamda, koşulsuz affedebilmenin, kişisel gelişimin temel unsurlarından birisi olarak dayatıldığı günümüzde, şeytanın avukatlığını yaparak, yukarıdaki sorularla biraz aklınızı karıştırmış olabilirim. Aslında çok uzun zamandır zihnimi meşgul eden bu sorulara, eğer izin verirseniz, edinmek zorunda bırakıldığım  “engin tecrübelerime” ve kendi iç hesaplaşmalarım neticesinde vardığım sonuçlara göre yanıt vermeye çalışayım.

 

Yukarıdaki sorulara yanıt bulmak için, öncelikle affetmeniz beklenen olayın, yanlışlıkla mı yoksa kasıtlı olarak mı gerçekleştiğini bilmeniz çok önemlidir. Yani karşınızda istemeden, yanlışlıkla sizi kıran ve bu hatasından dolayı da mahcup olan bir insan mı var, yoksa, bilerek ve isteyerek sizi inciten, ötekileştiren ve yok sayan bir insan mı? Ve daha da kötüsü, özür dilemek bir yana, her karşınıza çıktığında, hiç bir şey yokmuş gibi, pervasızca size elini uzatan bir ikiyüzlü mü? Unutmayın ki; affetmenin ön koşulu, hatalı olan tarafın pişmanlığını fark etmesi, bunu dile getirmesi ve özür dilemesidir. Bunun dışındaki affedişler, kişinin kendisini “bağışlayıcı” olarak görüp, bu duygusundan beslenme çabasından öteye gidemez ve ne yazık ki kişinin kendi öz saygısına büyük ölçüde zarar verir.

 

İnsanların “Sevgi Pıtırcığı” haline getirilmeye çalışıldığı günümüzde, hatalı affedişleriniz, (başkalarından çok daha fazlasıyla) kendinize karşı duymanız gereken saygıyı hiç fark etmeseniz de, büyük ölçüde zedeler. Ve yine unutmayın ki; en büyük bağışlayıcı olarak bilinen Tanrı, hiç koşulsuz ve her seferinde affediyor olsaydı, “cehennem” diye bir kavram olmazdı herhalde.

 

Yani özetle, sizi bilerek ve isteyerek “harcayan” (eski) dostlarınızı, kardeş bildiklerinizi, affedebilmeye ilişkin harcayacağınız sabrı ve enerjiyi, sizi hak eden gerçek dostlarınıza harcayın. Az ama “öz” olsunlar hayatınızda. Maskeleri düşenlerin maskelerini, kendi ellerinizle bir daha takıp, sizi üzmelerine bir kez daha izin vermeyin. Her zaman için hayatta sizin için en değerli olanın, “siz” olmanız gerektiğini, sevginizi, zamanınızı, dostluğunuzu, kardeşliğinizi, hoşgörünüzü, sizi hak edebilenlerle paylaşmanızın ise, mutluluğunuzun mutlak şartı olduğunu her daim anımsayın.

 

Unutmayın ki; sizi hak etmeyenlere değer vermek, size değer verenlere haksızlık etmekten başka bir işe yaramaz.

 

Sağlıklı günler dilerim...

Etiketler

Affetmemek ne kazandırırAffetmek

Yazar Hakkında

Psk. Kutay Ürkmen

Psk. Kutay Ürkmen

Psikolog Kutay Ürkmen
1972 Ankara doğumlu olan Kutay Ürkmen, ilk orta ve lise eğitimini İzmir Karşıyaka’da tamamladıktan sonra 1994 yılında Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden mezun olmuştur.
Hacettepe Üniversitesi’ndeki psikoloji lisans eğitimiyle eş zamanlı olarak pedagojik formasyon eğitimi almış, depresyon ve kaygı bozuklukları uygulama örneklemi olarak seçilen gruplara yönelik araştırmalar yapmış ve analiz raporları hazırlamıştır.

Askerlik hizmetini 1994-1996 yılları arasında Eğirdir Dağ Komando Okulu’nda Psikolog olarak tamamlamış, askerlik görevi boyunca çeşitli ölçme ve değerlendirme çalışmalarının yanı sıra depresyon, travma sonrası stres bozukluğu (PTSD), panik atak, kaygı bozukluğu, alkol/madde bağımlılığı, OKB (takıntı rahatsızlığı), evlilik terapisi alanlarında çalışmalar ve sayısı 3.000’i aşan psikoterapi görüşmeleri yapmıştır.

Askerlik görevi sonrasında bir süre Koç Holding bünyesinde yönetici olarak çalışmış, 2003 yılında Georgia State University’den Prof. Dr. Sevgin Eroğlu tarafından düzenlenen “Yönetici Geliştirme” sertifika programına katılarak, programı başarı ile tamamlamıştır.

Türk Psikologlar Derneği aktif üyesi olan ve bu güne dek TRT , STAR TV. , CNN TÜRK TV. , FOX TV., SHOW TV. , BLOOMBERG TV. , HABER TÜRK TV. , CINE 5 TV. , TGRT HABER TV gibi bir çok Ulusal TV kanalında ve onlarca yerel TV kanalında, 100’den fazla programda canlı yayın konuğu olan Psikolog Kutay Ürkmen, TRT FM.’de “Terapi Saati” isimli programı hazırlayıp sunmakta, Hürriyet Aile’de köşe yazarlığı yapmakta, ( https://www.hurriyet.com.tr/aile/yazarlar/kutay-urkmen/ ) BKM MUTFAK SAHNE'de “Ne Haliniz Varsa Gülün” isimli Stand Up Gösterisini izleyicileri ile paylaşmakta ve kitabının son hazırlıklarıyla ilgilenmektedir.

Psikolog Kutay Ürkmen, 2’si TEDx Konuşması olmak üzere bu güne dek ülkemiz dışında da, Belçika, Almanya, Hollanda, İsviçre, Avusturya, Azerbeycan ve Kıbrıs’ta 1065’den fazla seminerde, 135.000’den fazla izleyiciye ulaşma şansı bulmuştur.

Evli ve 20 yaşında bir kız çocuk babası olan Psikolog Kutay Ürkmen, halen profesyonel iş hayatına İzmir Alsancak'daki ofisinde  serbest psikolog ve eğitimci kimliğiyle devam etmektedir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.