Prof. Dr. İbrahim Bildirici

Daha once yasadigim erken hamilelik kayiplarim sonrasi ibrahim hocaya gitmeye karar verdik. Muayeneden birkac ay sonra hamile oldugumu ogrendim ve 2016 yilinda saglikla ilk bebegimizi kucagimiza aldik, ve 1 ay once de 3. Kizimizin dogumunu yapti. 3 gebeligimde de verdigi guven bilgisi pozitif tutumu ve dogal dogum yanlisi olmasi nedeniyle, riskli sureclerimizi bile endisesiz bir sekilde gecirmemize yardimci oldu. ibrahim hoca ve ekibinin sayesinde 3 kizimizi da saglikla kucagima aldim.

İbrahim bildirici hocamla arkadaşımın tavsiyesi üzerine tanıştım. 2021 yılında 16 haftalık gebe iken bebeğimin kalbi durdu. Yeniden anne olmak için ibrahim hocaya muayene oldum. Yerinde ve doğru tespitleri ile şimdi bebeğimize kavuştuk. Bizim hikayemiz çok stresli ve zorluydu. Önceki kaybım sebebiyle ibrahim hoca tüm gebeliğimde kan sulandırıcı iğne önerdi. Genetik testlerimiz sonrası eşim ve benim kistik fibroz taşıyıcısı olduğumuz ortaya çıktı. İbrahim hoca bebeğimizin sağlıklı olduğundan emin olmak için amniyosentez önerdi ve uyguladı. Sonunda bebeğimizi sağlıklı bir şekilde kucağımıza aldık. Bebek sahibi olmak isteyen herkese tavsiye ediyorum. Yine hamile olsam yine ibrahim hoca 🙏

İlk hamileliğimin 21. haftasında yaşadığım ölü doğum sonrası İbrahim hocam ile yolumuz kesişti. İkinci hamileliğimde tüm sürecimizi kendisi yönetti ve sağlıkla bebeğimizi kucağımıza verdi. İbrahim hocayla olunca doğumhane bile keyifli bir yere dönüşüyor ve rahatlığıyla tüm kaygılarınızı alıp götürüyor. Gülerek doğuracağımı hiç düşünmemiştim -ki vajinal doğum yaptım.- Alanındaki uzmanlığı ve tecrübesiyle hem güvenimizi hem de kalbimizi kazandı. Bundan sonra kadın hastalıkları ve doğum denince vücudum kendisine emanet. Sizi çok seviyoruz hocam. İyi ki varsınız. Bu ülkenin sizin gibi hekimlere ihtiyacı var.

Öncelikle şunu içtenlikle söylemeliyim ki; İbrahim bey işinde mükemmel ve iletişimi harikulade bir hekim. Çalıştığı kurum ve çevresi itibariyle çok tanınmasına rağmen bir o kadar da gösterişten uzak işini gerçekten severek yapan biri olduğundan kişiliğine hayran kaldığımı belirtmeliyim. İlk bebeğimizi 9 ay 9 günlük olduğunda planlanan doğumdan saatler öncesinde kaybettik. Bunun nedenini araştırırken birçok doktorla görüşme sağladık. İkinci hamilelik süreci bizim için çok hassas geçeceğini biliyordum. Bu bakımdan eşimle birlikte doğru doktoru bulmak için araştırma sürecine girdik ve sonunda kendisi ile konuştuktan sonra bu zorlu süreçte onunla devam etmenin en doğru karar olduğu kanaatine vardık. Çünkü riskli gebeliklerde sadece doğumu başarılı gerçekleştirmek yeterli olmuyor. Kayıp yaşadıktan sonra bizlerin psikolojisini de yönetmek çok önemli Bu konuda da gerçekten çok başarılı. Bizleri her konuda aydınlattı ve zorluklarla mücade etmeniz için bizi yönlendirdi. Son ana kadar süreç sorunsuz gibi görünsede doğum öncesi yaşadığımız bazı riskler hakkında bizlerle istişare ederek başarılı bir şekilde bu süreci atlatmamızı sağladı. Yaptığı kritik müdahalelerle doğumun başarılıyla gerçekleşmesini sağladı. Kendisinin yerinde başka bir hekim olsa karşılaşılan zorluklar için sorumluluk almayabilir yada sorumluluk alsa bile süreç başarısız olabilirdi. Sonuçta ikinci yavrumuza sağlıklı bir şekilde kavuştuk hamdolsun. Kendisine çok ama çok teşekkür ederiz iyi ki kendisini tercih etmişiz iyi ki varsın İbrahim hocam.

Çocuk yapmaya karar verdiğimiz ilk zamanlardan bugüne dek anlatılması zor ve uzun bir dönemden geçtik. Peşpeşe 2 düşük sonrası yaşadığımız tedirginlikler ve birçok tetkik sonrasında herhangi bir bulgu ve gösterge olmamasına rağmen devam ettiğimiz doktorun tavsiyelerine uyarak 3. hamilelik sürecinde, öncesinde aspirin ve 25. hafta itibariyle, D-dimer değerlerinin beklenenden yüksek çıkması dolayısıyla kan sulandırıcı iğne ile sağlıklı bir gidişatta doğum için 40+5'de hastane yatışımızı yaptık. Suni sancı verilerek başlanan doğum, sürecin düzgün takip edilememesi ve doktorun suni sancı sırasında hastanede bulunmaması sonucu acil genel anestezi ile birlikte bizim için büyük bir yıkıma dönüştü ve 15 gün süren yoğun bakım ve yoğun bakım doktorlarının tüm çabalarına rağmen çaresizlik içinde bebeğimizi kaybetmemizle son buldu. Geçmek bilmeyen çok zor bir sürecin ardından 2019 yılı başında 4. kez hamile kaldım. Takibimizi yapan yeni doktor önceki bulguları gözden geçirdikten sonra sadece aspirinle devam etmemizi önerdi. Maalesef 9+5 de rutin kontrolde kalp atışının durduğunu öğrendik. Kürtaj sonrasında rahimde parça unutulduğunu öğrenmemiz ve tekrar yeni bir operasyon yapılması ise zar zor inşa etmeye çalıştığımız güvenimizi yerle bir etti. İşte bundan sonra bir akrabamızın tavsiyesi üzerine yollarımız doktorumuz İbrahim Bildirici ile kesişti. İyi ki de kesişmiş… Bu kadar yıpratıcı ve üzücü bir süreci yaşadıktan sonra her kapısından içeri girdiğimde beni güleryüzüyle karşıladı ve onca yoğunluğuna rağmen yaşadıklarımızı asla unutmadı. Bizi rahatlatan tavrı, tavsiyeleri, motivasyonu ve esprileriyle bizi hep rahatlattı, işini şansa hiç bırakmadı, çok sıkı takip etti ve sonunda bütün ihtimalleri düşünürken hiç hesaba katmadığımız pandemi sürecinde bile özenli ve dikkatli ekibiyle 38. haftada oğlumuzu sağlıkla kucağımıza verdi. İşini her şeyden önce severek ve büyük bir özveri ile yapan sevgili doktorumuz İbrahim Bildirici ve ekibine çok çok teşekkür ederek herkese de şiddetle tavsiye ediyoruz. Emin ellerdesiniz.

Bilgi, deneyim, insanlık ve samimiyet adına hepsinin bulunduğu nadir hekimlerden kesinlikle. Tüm güzel yorumların az kalacağı değerli bir insan. Yorumları okuyup hekim arayışı içinde olan gebelere tavsiyem, kendisi ile bir kez görüşmeniz eminim size şifa olacaktır. Dilerim uzun seneler insanlara hep faydalı bir bilim insanı olarak kalsın hayatımızda.

Değerli hekim ve bilim insanı Sayın İbrahim Bildirici'nin bizim yaşamımızdaki yerini ve bizde uyandırdığı derin sevgi ve saygıyı; bize benzer hikayesi olanlar çok iyi anlayacaktır. Bir çocuk sahibi olmak istediğimizde, her şey filmlerdeki veya mutlu instagram sayfalarındaki gibi tıkır tıkır ilerleyecek sanıyorduk. Eşimin ilk hamileliğinin müjdesinden kısa bir süre sonra hevesimiz kuşağımızda kaldı, ilk düşüğümüzü yaşadık. Sonrakinde, üçüncü ayı atlattık diye dünyalar bizim oldu fakat tekrar aynı hüsranı yaşadık. Ve derken üçüncü hamilelik, artık aynı üzüntüyü yaşamazdık, öyle sanıyorduk, ama o üzüntüyü yeniden tatmamız uzun sürmedi. Tüm bu süreçte, hem yurtdışında(Fransa'da yaşıyorduk) hem İstanbul'da çok değerli doktorlar bizi bir sonraki aşamaya hazırlamaya çalıştılar. Fakat bir şey eksik kalıyordu, bu yıpratıcı olayı 3 kere yaşadıktan sonra artık vazgeçme aşamasına gelmiştik. Nihayetinde kaderimize razı olduk, çocuksuz da yaşayabilirdik. Ne var ki, İbrahim Bey'i tanıyan iki tanıdığımız, birbirlerinden haberleri olmadan bizi kendisine yönelttiler. İşte o ilk tanışmadan sonra her şey değişti. İbrahim Bey, büyük bir sempati ve soğukkanlılıkla sorunu tanımlamak için gerekenleri paylaştı, zamanla problem anlaşıldı, gereken cerrahi müdahale yapıldı, ve sonrasında dördüncü gebelik süresine emin ellerde girmiş olduk. Ondan sonrası günleri sayarak, her haftayı tamamlayınca gizli gizli sevinç gözyaşları dökerek fakat korkudan birbirimize bile bir şey diyemeyerek geçti. Fakat Maslak'daki odasına her girişimizde, hem yüksek insaniyeti, mizahı ile yüreğimize su serpti, hem de eşine nadir rastlanır konsantrasyonuyla hep emniyetimizi sağladı. Oradan hep çok mutlu ayrıldık. Elbette mutluluğun en büyüğünü, birkaç ay önce oğlumuzla beraber odasından ayrılırken yaşadık. Bu duyguları, bu kutuya sığdırmak pek kolay değil fakat okuyanların anlayacağına inanıyorum. İbrahim Bey gibi bir hekimle, bir bilim insanıyla, bir Cumhuriyet idealistiyle ve en az bu meziyetler kadar kuvvetli insani özellikleri olan bir yurttaşla aynı ülkede yaşadığımız için çok ama çok mutluyuz, ve şanslıyız. İnşallah oğlumuz da, günün birinde onun gibi bir insan olur, sanırım hislerimin en güzel tarifi budur...

Prof. Dr. İbrahim Bildirici’yle tanışmamız gebeliğimin 30. Haftasında oldu. Daha önce gittiğim doktorum bebeğimde karın bölgesinde gelişme olmadığını, 3 hafta geriden geldiğini ve gelişim geriliği olduğunu söyledi.Hatta bebeğimin 2 kg a geldiğinde alınması gerektiğini yoksa yeteri kadar beslenemediği için anne karnında gebeliğin sonlanabileciğini belirtti. Biz de bunun üzerine başka bir Dr arayışına girdik. Tam da bu sırada yolumuz şükürler olsun ki Dr. İbrahim Bildirci’yle kesişti.Kendisinden randevu alıp gittiğimde, bebeğimi tepeden tırnağına detaylı ultrasondan geçirdi. Sonuç olarak herşey yolundaydı. Karın bölgesi haftasıyla aynıydı. Kontrollerimize devam ettik ve kızım 39 haftasında İbrahim hocamın sayesinde gayet sağlıklı bir şekilde doğdu. Doğru doktor, doğru takip bizi mutlu sona götürdü. Kendisine nasıl teşekkür etsem az. Bize verdiği moral, güler yüz ve içtenlik için tekrar teşekkürler. İyi ki varsınız hocam..

Yirmili yaşlarımın başından beri diyabet, tiroid, astım ve kas hastasıyım (Myastenia Gravis). Sağlıklı bir çocuk sahibi olmak benim için neredeyse imkansızdı. Üzerine, geç gebelikten dolayı (38 yaş) eklenen riskler de olunca, kendimiz için iyi bir riskli gebelik doktoru arayışına çıktık ve İbrahim hocaya ulaştık. İlk bebeğimi anne karnında kaybettim. İbrahim hoca, ikinci bir kayıp daha yaşamamam için süreci en başından itibaren titizlikle takip etti. Rahim ağzını dikti. Diyetlerimi ve şeker kontrolümü takip etti. Kas hastalığımla ilgili literatür tarayıp beni her konuda erken uyardı. Ben çok kaygılıydım. Esprileriyle beni her muayenede rahatlattı. Bana güven verdi. Çevremizdeki insanlar bu bebeğin de anne karnında kaybedilebileceğini, ciğer iğnesiyle erken alınmasını söylüyordu. Bebek kiloluydu, ters duruyordu ve riskler vardı. İbrahim hoca, bebeğimizi üç güne bir yakın takibe aldı. Anne karnında bebeğin kalbini kontrol ettirdi. Kan testleri yaptırdı. Sonunda ben bu bebeğe güveniyorum dedi ve bebeğimizi güvenli olan haftasına kadar anne karnında tuttu. Böylelikle kızımız doğar doğmaz kendi ciğerleriyle nefes alabildi. Bizi belki de haftalarca sürecek bir yoğunbakım sürecinden de kurtardı. Ben insülin kullandığım için çok kilo almıştım. Oldukça yüksek bir kiloyla doğuma girdim. İbrahim hoca değil de başka bir doktor olsaydı, beni toparlayabilir miydi emin değilim. İbrahim hocanın Amerika'da obez gebelerle olan tecrübesi sayesinde o masadan kalkabildiğimi düşünüyorum. Daha sonrasında benim pansumanlarımı da bizzat gelip kendisi yaptı. Mesleğine bu kadar adanmış, mütevazi, insan sevgisi ve merhamet duygusu o denli yoğun bir doktorla karşılaşabilmek bizim en büyük şansımız oldu. Gözümüz kapalı teslim olduk. Hayatımızın anlamı, biricik mucizemizle hastaneden ayrılabildik. İbrahim hocanın hakkı ödenmez, kendisine minnet ve şükran borçluyuz.

Büyük oğluma hamile kalmadan önce ve onun doğumundan sonra yaşadığım düşükler ve ardından gelen parsiyel mol gebelik üzerine Dr. İbrahim Bildirici ile yollarımız kesişti. Doktorumuz genetik testler, rahim ultrasonu gibi tetkiklerden sonra her şeyin normal olduğunu söyledi. Önceki tecrübelerim dolayısıyla hamileliğimin ilk ayları benim için biraz stresli geçiyordu, ancak İbrahim Bey tecrübesi, kendinden emin mütevazı tavrı ve güler yüzü ile her şeyi takip ediyor ve işlerin yolunda olduğunu söyleyip içimi rahatlatıyordu. Her kontrolden sonra İbrahim Bey’e olan inancım artıyordu. İlerleyen haftalarda doğum şeklini konuşmaya başladık. İlk oğlum 33. haftada konan Oligohidramniyos (bebeğin kesesinin suyunun azalması) teşhisinden sonra 38 hafta 1 günlükken sezaryen ile dünyaya gözlerini açmıştı. Bu sefer koşullarım elverirse normal doğum istiyordum. İlk doğumumun üzerinden 5,5 yıl geçtiğinden SSVD için uygun bir adaydım. İbrahim Bey, benim normal doğum konusundaki isteğim ve kararlığımı anladıktan sonra zaten doğumların normal olması gerektiğini düşündüğü için tüm süreç boyunca beni sonuna kadar destekledi. Açıkçası, bu kadar deneyimli bir doktorun da desteğini aldıktan sonra risk durumunda sezaryen önerisini de gönül rahatlığı ile kabul edebilirdim. 38 hafta bittikten sonra haftalık kontroller ve NST takiplerine başlamıştık. Doktorumun önerdiği şekilde “squat” hareketleri ve gün geçtikçe artan şekilde uzun mesafeli yürüyüşler yapıyordum, öyle ki 40. hafta dolduğunda artık günde 15-20 km yürüyüşler yapar hale gelmiştim. Ancak bebeğim hala doğum kanalına girmemişti. Her kontrolümden sonra İbrahim Bey’in artık daha fazla beklemeyip sezaryen önereceğini düşünüyordum ancak bebeğin durumu iyi, yürüyüşlere devam diyerek beni yolcu ediyordu. En sonunda, İbrahim Bey, 40 hafta 3 gün NST kontrolünde bebeğimin hareketlerini az bulup ertesi gün suni sancı ile normal doğumu denemeyi, gerekirse de sezaryen yapmayı önerdi. Açıkçası doktorumun bu önerisi üzerine ertesi gün normal doğum imkanımın kalmadığını düşündüm. 19 Ekim 2018 günü saat 9’da tedirgin, normal doğum konusunda umutsuz bir şekilde hastaneye adım atmıştım, ancak normal doğum konusunda çok istekli, bilgili ve destek olan bir ekip ile karşılaştım. Saat 10’da suni sancı verilmeye başlamıştı. Düzenli aralıklarla NST’ye bağlanıp kasılmalarım ve daha da önemlisi bebeğimin kalp atışları takip ediliyordu. Doktorum, saat 2 olduğunda, sancılarımın doğumu gerçekleştirmek için yeterince güçlü olmadığına karar verdi ve 2.30 civarı keseyi açtı. Doktorumuz, keseyi açtığında bebeğimin strese girip kaka yapmış olduğunu gördü ve önceki günkü NST üzerine daha fazla beklemeden suni sancı verilmesi kararının ne kadar isabetli olduğunu fark ettik. Saat iki buçuktan doğumhaneye alındığım 8e kadar, hastanenin tecrübeli ebe hemşireleri, doulam ve eşim doğum sancılarını karşılamam konusunda bana müthiş destek oldular. İbrahim Bey’in sık sık bilgi alması, hemşireleri yönlendirmesi, tecrübesi kısacası varlığı bu süreçte her şeyin kontrol altında olduğu duygusuyla rahatlamamı sağlıyordu. Ve beklenen an gelmişti, doğumhanede doğum koltuğuna geçtim, İbrahim Bey telefonundan güzel bir müzik ayarladı ve 8-10 dakikada da İbrahim Bey ve ekibi sayesinde oğlumuz sağlıklı bir şekilde dünyaya gözlerini açmıştı. İbrahim Bey yerine bir başka doktor olsaydı sürecim çok büyük ihtimalle sezaryen ile sonuçlanırdı. Önceki doğumumun sezaryen olması, 40 hafta dolmasına rağmen doğumun kendiliğinden başlamaması, bebeğimizin 3,5 kiloyu geçmesi, suni sancı verilmesi, kesenin açıldığında mekonyum görülmesi… İbrahim Bey’in engin tecrübesine olan güvenim dolayısıyla aldığı her karara inancım tamdı ve hiç sorgulamadım. Eğer bir aşamada sezaryen önerseydi bunun benim ve bebeğimin sağlığı için doğru olduğundan bir an bile şüphe duymazdım. Bu sürecin sonucunda, öncelikle sağlıklı bir şekilde oğluma kavuşmam ardından istediğim gibi normal doğum yapabilmem İbrahim Bey sayesinde oldu, ona tekrar tekrar teşekkür ederim.