Doktorsitesi.com

Tiroid hastalıkları

Uzm. Dr. Emel Yiğit Karakaş
Uzm. Dr. Emel Yiğit Karakaş
21 Kasım 202511 görüntülenme
Randevu Al
Tiroid boynun ön kısmında soluk borusunun her iki yanında konuşlanmış kelebek şeklinde bir organımızdır. Yaklaşık boyutları sağ ve solda 5*3*2 cm çaplarındadır. Tiroid bezi, tiroid hormonları adı verilen, tüm vücudumuzun enerjiyi harcama hızını yani metabolik hızını düzenleyen hormonları sentezler. Tüm organizmamızın çalışma hızını düzenledikleri için, organizmamızın normal işleyişini bozan her durum tiroid hormonların fonksiyonlarını da etkiler. Tiroid bezinin bozuklukları hormon sentezinin etkilenme derecesine göre adlandırıldığı gibi, nodüler tiroid hastalıkları, tiroid kanserleri, tiroidin otoimmün hastalıkları ve ağır enfeksiyonlar ve hastalıklarda gördüğümüz ötiroid hasta sendromu olarak da isimlendirilir. Son yılların en popüler hastalığı olan Hashimato hastalığı otoimmün tiroid hastalıklarındandır, o nedenle de tiroid hastalıklarını anlatmaya oradan başlayalım.
Tiroid hastalıkları

TİROİD HASTALIKLARI

Tiroid boynun ön kısmında soluk borusunun her iki yanında konuşlanmış kelebek şeklinde bir organımızdır. Yaklaşık boyutları sağ ve solda 5*3*2 cm çaplarındadır. Tiroid bezi, tiroid hormonları adı verilen, tüm vücudumuzun enerjiyi harcama hızını yani metabolik hızını düzenleyen hormonları sentezler. Tüm organizmamızın çalışma hızını düzenledikleri için, organizmamızın normal işleyişini bozan her durum tiroid hormonların fonksiyonlarını da etkiler.

Tiroid bezinin bozuklukları hormon sentezinin etkilenme derecesine göre adlandırıldığı gibi, nodüler tiroid hastalıkları, tiroid kanserleri, tiroidin otoimmün hastalıkları ve ağır enfeksiyonlar ve hastalıklarda gördüğümüz ötiroid hasta sendromu olarak da isimlendirilir. Son yılların en popüler hastalığı olan Hashimato hastalığı otoimmün tiroid hastalıklarındandır, o nedenle de tiroid hastalıklarını anlatmaya oradan başlayalım.

HASHİMATO HASTALIĞI

Histopatolojik olarak kronik lenfositik tiroidit olarak adlandırılır. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde hastanın tiroid bezinde fibrozis gelişir ve tiroid hormon üretiminde azalma meydana gelir. Hastalık otoimmün kökenli olduğu için vücudumuzda görülen diğer otoimmün hastalıklar ile birlikte görülebilir. Yapılan araştırmalar Hashimato hastalığı ile Çölyak hastalığı, Permisyöz anemi, Vitiligo, Tip 1 diabetes mellitus hastalıklarının birlikteliğinde artış görülmüştür. Ama bu her Hashimato hastalarında bu hastalıklar mutlaka olacak anlamına gelmemektedir. Bu bilgi önemlidir çünkü Hashimato hastalığı tanısı koyduğumuz her hasta internette kolayca ulaşabileceği bu bilgiler nedeni ile aşırı endişeleniyor. Oysaki düzenli takip ettiğimiz hastalarımızda yeni gelişen her klinik durumu değerlendiriyor ve ek bir patoloji oluştu ise onunla ilgili önlemimizi zaten alıyoruz. Otoimmünite dediğimiz olay da aslında etolojisi halen netleştirilmemiş bir durumdur. Otoimmünite; genetik yatkınlık ve vücuttaki artan oksidatif stres nedeni ile vücudun kendi proteinlerine karşı olan immün toleransında bozulma olması ve onları yabancı gibi algılayıp ona karşı savaş açması onu yıkmaya çalışması halidir. Özellikle tiroid hastalığı otoimmünitesini arttıran bazı faktörler bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir. Bunlar: iyotun fazla alımı, selenyum eksikliği, Helikobakteri ve Yersinia bakterileri ile enfekte olmak, kadın cinsiyetinde olmak, hamilelik, mikrobiata çeşitliliğinin bozulması ve genetik yatkınlıktır. Burada çok popüler olduğu için hemen dipnot olarak selenyum ve iyot konusuna değinmek istiyorum. Selenyum özellikle hayvansal gıdalarda bulunur. Et süt yumurta peynir gibi. Bitkilerin yetiştiği toraklarda selenyum miktarı yeterli ise o bitkiler ile beslenen besi hayvanlarının etinde ve sütünde de selenyum eksikliği görülmez. Ülkemiz toprakları için bölgesel bir analiz raporu elimizde yok ancak hayvansal gıdayı yeterli miktarda tüketen bireylerde selenyum eksikliğini görmediğimizi kendi klinik tecrübelerimle söyleyebilirim. Ama kişiler vegan ve vejetaryen besleniyorlar ise öncelikle kan serum selenyum taraması yaptırıp gereğinde de günlük 55 mikrogramı geçmeyecek şekilde takviye selenyum almalılar. Daha yüksek dozda selenyum kullanımının tiroid kanseri riskini arttırdığı ile ilgili literatürde birkaç yayın mevcuttur o nedenle bir doktora danışmadan ve doktor önerisi olmadan selenyum kullanımını önermemekteyiz. İyot için de durum aynıdır. Kişilerin yaşadığı topraktaki iyot oranı az ise iyot takviyesi yine bireysel düşüklük tespiti halinde önerilmektedir. Ülkemiz topraklarında iyot oranı düşük olması ve endemik guatr oranının yüksek olması nedeni ile 1998 yılında resmî gazetede yayınlanan tebliğ ile sofra tuzlarına iyot eklenmesi zorunlu hale gelmiştir. Sağlıklı bir kişinin günlük alması gereken toplam iyot miktarı 100-150 mikrogramdır. Sadece sofra tuzunu iyotlu kullanarak bile bu miktarı gıdalarla birlikte alabilmekteyiz. O nedenle eğer iyotlu tuz kullanıyorsanız kolay kolay iyot ihtiyacınız olmaz. Aksine kontrolsüz kullanılan iyot tiroid dokusu üzerine toksik etki edebilmektedir. Herhangi bir nedenle iyot takviyesi almadan önce mutlaka vücudunuzun iyot eksiği olup olmadığına baktırmanızı ve sadece doktor önerisi ile iyot takviyesi almanızı öneririz.

Tekrar Hashimato hastalığına dönelim: Hashimato hastalığının seyrinde klinik olarak 3 evre vardır. Kanda hormon seviyesinin yüksek olduğu Hashitoksikoz veya hipertiroidi evresi, tiroid hormonlarının dengede olduğu ötiroid evre ve tiroid hormonlarının kanda düşük olduğu hipotiroidi evresi. Hastaların klinik bulguları da hastaların bu kan hormon seviyeleri ile ilişkilidir. Hipertiroidi evresinde kilo kaybı iştah artışı, çarpıntı, sıcak basması, aşırı terleme, uykusuzluk gibi yakınmalar olur iken, hipotiroidi evresinde; kilo artışı, çok üşüme, el ve yüzde şişlikler vücutta ödem, kabızlık, adet düzensizlikleri gibi şikayetler görülür. Hastaların tedavi ve takipleri de hastanın hangi evrede olduğuna göre planlanır. Peki Hashimato hastalığı için non farmakolojik olarak ne yapılabilir:

1. Sağlıklı ve dengeli (anti-oksidan) beslenme

2. Düzenli egzersiz

3. Vitamin D, İyot, Selenyum seviyelerinin kanda bakılıp gereğinde takviyesi not günlük almamız gereken iyot düzeyi 100-150 mikrogram, selenyum seviyesi de 55 mikrogramdır. (Sağlıklı ve dengeli beslenme ve iyotlu tuz tüketimi vücudumuzun ihtiyacı olan bu düzeyleri bize vermektedir.)

Hashimato hastalığının tanısı kanda tiroid otoantikorları dediğimiz anti tiroid peroksidaz (TPO), antitroglobulin (TG), seviyelerinin yüksekliği ve Tiroid USG’de tiroid parankiminde heterojenite ve fibröz septalanma görülmesi ile konulur. Hastalığın evresine göre tiroid kanlanması artmış bulunabilir. Hipertiroidi evresinde Graves hastalığı ile ayırıcı tanısının yapılabilmesi amacı ile yapılan tiroid sintigrafisinde iyot uptake’i azalmış bulunur. Hastalığın tanısı konulduktan sonra takiplerde antikor sevilerine bakmak gereksizdir. Tiroid hormon seviyeleri takibi genellikle yeterlidir. Bazı çalışmalarda Hashimato hastalığı zemininde tiroid kanseri gelişimi kısmen artmış bulunduğu için bu hastalara yılda 1 kez tiroid ultrasografisi takibi de öneririz.

GRAVES HASTALIĞI

Graves hastalığı da otoimmünite kaynaklı bir hastalıktır. Tiroid bezinde aktivite artışı, ve kana sürekli fazla hormon salgılanması hali mevcuttur. Tanısı kanda tiroid hormonlarının artışı, serbest T3 / serbest T4 oranında artış, tiroid otoantikorlarından TSH reseptör antikorunda (TRAK) artma, buna anti TPO ve anti TG artışları da eşlik eder (ama seviyeleri Hashimato hastalığındaki kadar yüksek değildir), Tiroid USG de tiroid kanlanmasında artma ve tiroid bezinde büyüme, Tiroid sintigrafisinde iyot uptake’inde artma saptanması ile konulur.

Hastalığın tedavisi anti-tiroid ilaçlar ile yapılır. Takipte hem tiroid hormon seviyelerine hem de TRAK seviyesine hem de ilaç yan etkileri açısından tam kan sayımı ve karaciğer fonksiyon testlerine bakılarak yapılır. Graves hastalığında TRAK otoantikorlarının takibi önemlidir. Çünkü hastalığın aktivitesinin şiddeti hakkında bize bilgi verir. 1 yıl süre ile yüksek doz anti tiroid ilaca rağmen Graves hastalığını kontrol altına alamaz isek radyoaktif iyot tedavisi veya cerrahi tedavi açısından hasta değerlendirilir.

DİĞER OTOİMMÜN TİROİD HASTALIKLARI:

Sessiz tiroidit,

Postpartum (doğum sonrası görülen) tiroidit

İmmün globulin G4 ilişkili tiroidit (Reidel tiroidit)

Subakut granülomatöz tiroidit (De Quervain tiroidit)

SUBAKUT GRANÜLOMATOZ TİROİDİT

Genellikle mevsim geçişlerinde, bir viral enfeksiyon sonrası takiben 2-8 hafta içinde görülür. Hastalık anında tiroid bezi ağrılı ve şiştir. Hastanın boyun ağrısı çeneye ve kulaklara enseye yayılabilir. Hastalarda kan tiroid hormon seviyeleri yüksektir, Tiroid USG’de kanlanması artmıştır, ancak sintigrafide iyot tutulumu çok az veya yoktur. Ateş ve sıcak basması çarpıntı gibi hipertiroidi semptomları eşlik eder. Tedavisinde nonsteroid anti anti-inflamatuar ilaçlar, bazen de Steroidler 20-40 mg dozlarında başlanır. Hipertiroidi semptomlarını baskılamak amacı ile semptomatik ilaçlar tercih edilir Antitiroid ilaç verilmez. Genellikle 4-6 hafta içinde düzelir. Nadiren kalıcı hipotiroidi gelişir.

SÜPÜRATİF TİROİD İLTİHABI

Tiroid bezinin bakteriyel ajanla enfekte olması sonucu oluşur. Tiroid bezinde hassas iyet ve ağrı, büyüme, ateş, kanda beyaz küre CRP düzeylerinde artış gibi bulgular mevcuttur. Tiroid bezinde apse oluşabilir. Tedavisinde antibiyotikler verilir.

Tiroid bezinde bu durumlar dışında Radyasyon ilişkili tiroidit ve İlaçlara bağlı tiroidit de görülebilir.

TİROİD BEZİNİN NODÜLLERİ VE KANSERLERİ

Tiroid bezi dokusu içinde ultrasonografik olarak farklı dansitede yer kaplayan lezyon gördüğümüzde bunlara nodül adını veriyoruz. Bu nodüller hormon üretimi aktif olan ve olmayan olarak tetkikler ile ayırt edildikten sonra boyutlarına parankim yapılarına içlerindeki kalsifikasyonlar varlığına, eşlik eden lenf bezi tutulumuna göre kanserler açısından değerlendirilirler. Kanser açısından yüksek kuşkulu lezyonlara mutlaka biyopsi yapılır. Histopatolojik olarak kanser tanısı konur ise mutlaka cerrahi tedavi yapılır. Bazı vakalarda cerrahi tedaviye ek olarak radyoaktif iyot ablasyon tedavisi veya kemoterapiye ihtiyaç duyulur. Tiroid nodülleri tamamen hasta özelinde bireysel olarak takip gerektirir.

TİROİD BEZİNİN DİFFÜZ BÜYÜMESİ (DİFFÜZ GUATR) VEYA NODÜLER BÜYÜMESİ (NODÜLER GUATR)

Tiroid hormon üretimin değişmediği, tiroid bezinin kanser olmayan immünite kaynaklı bir büyümesidir. Genellikle iyot eksikliği olan bölgelerde görülür. Boğazda takılma ve bası bulguları varlığında ameliyat edilirler. Ancak bu bulgular yok ise boyutlarının büyümesi takibi ve kan hormon seviyeleri takibi yapılır. Bazı durumlarda TSH seviyesini baskılamak ve büyümeyi durdurmak için tiroid hormon takviyesi verilebilir. http://www.emelyigitkarakas.com

 

Etiketler

Thashimato hastalığıtiroiditgraves hastalığıtroid nodülü

Yazar Hakkında

Uzm. Dr. Emel Yiğit Karakaş

Uzm. Dr. Emel Yiğit Karakaş

Uzm. Dr. Emel Yiğit Karakaş, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 2003 yılında başarıyla tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tamamlayarak 2009 yılında 2009 Uzmanı olmuştur. 

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.