Tekrarlayan İlişki Kalıplarının Bilinçdışı Kökenleri


Tekrarlayan Kalıplar Neden Oluşur?
Psikodinamik kuram, bireyin çocuklukta yaşadığı duygusal deneyimleri ve bu deneyimlerin oluşturduğu içsel şemaları tekrar etmeye eğilimli olduğunu savunur. Bu durum, Freud’un “tekrarlama zorlantısı” (repetition compulsion) kavramıyla açıklanır. Kişi, çözülmemiş bir duygusal deneyimi bilinçdışı düzeyde yeniden yaşamak, kontrol etmek ya da onarmak için benzer ilişkileri tekrar kurar.
Örneğin; sevgisiz bir babayla büyüyen bir birey, yetişkinlikte de mesafeli partnerleri çekici bulabilir. Bu seçim, geçmişin yarasını bugünde iyileştirme çabasıdır ama çoğu zaman aynı acının yeniden yaşanmasına neden olur.
Bağlanma Stilleri ve Kalıp Oluşumu
- **Kaçıngan bağlanma:** Duygulara mesafeli partnerleri çekme eğilimi.
- **Kaygılı bağlanma:** Aşırı ilgi bekleyen, terk edilme korkusuyla hareket eden ilişkiler.
- **Düzensiz bağlanma:** Kaotik, istikrarsız ve yoğun duygusal dalgalanmalar içeren ilişkiler.
Bu bağlanma stilleri, bireyin ilişki tercihlerini ve ilişkilerdeki davranış örüntülerini belirler. Bilinçdışı düzeyde, kişi kendini en tanıdık gelen bağlanma biçiminde “güvende” hisseder.
Şema Terapi Perspektifi
Şema terapi, erken çocukluk döneminde gelişen temel inanç kalıplarının (şemaların) bireyin hayatı boyunca nasıl tekrarlandığını inceler. Özellikle “terk edilme”, “duygusal yoksunluk”, “kusurluluk” gibi şemalar, kişinin sağlıksız ilişki örüntülerine girmesine yol açabilir.
Bir birey, “ben sevilmeye değer değilim” şemasına sahipse, bu şemayı pekiştiren ilişkiler kurmaya eğilimlidir. Çünkü bu durum bilinçdışı düzeyde tanıdıktır ve zihinsel olarak tutarlılık yaratır.
Bu Kalıplar Nasıl Kırılır?
1. **Farkındalık geliştirmek:** İlişkilerde tekrar eden durumları ve hisleri gözlemlemek.
2. **Geçmişi anlamak:** Çocukluk deneyimlerinin bugünkü tercihleri nasıl etkilediğini sorgulamak.
3. **Yeni deneyimler oluşturmak:** Farklı bağlanma biçimlerini deneyimleyerek yeni ilişkisel yollar açmak.
4. **Terapötik destek almak:** Bilinçdışı dinamiklerle çalışmak, bu kalıpların fark edilmesini ve dönüştürülmesini kolaylaştırır.
Terapi Sürecinde Değişim
Tekrarlayan ilişki kalıpları, terapi sürecinde güvenli bir bağ kurularak yeniden yapılandırılabilir. Terapist, bireye geçmişte eksik kalan duyusal ihtiyaçları karşılayan bir alan sunarak yeni bağlanma deneyimleri yaşatabilir. Bu deneyimler, bireyin kendi içsel temsillerini dönüştürmesine katkı sağlar.
Sonuç
Tekrarlayan ilişki kalıpları, geçmişin bugüne taşınmış izleridir. Bu kalıpları fark etmek, çözümlemenin ilk adımıdır. Bilinçdışı süreçleri görünür kılmak ve sağlıklı ilişki kurma kapasitesini geliştirmek, bireyin hem ruhsal hem ilişkisel iyiliğini artırır. Her birey, bu döngüleri kırıp yeni bir ilişki dili geliştirme potansiyeline sahiptir.
Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz