Sperm Sayısını Artırmada Fitoterapinin Katkısı

Dr. Hakan Özkul
Dr. Hakan Özkul
12 Aralık 2018971 görüntülenme
Randevu Al
Sperm Sayısını Artırmada Fitoterapinin Katkısı

Sperm sayısında düşüklüğü şu an tüm dünyada bütün erkekler yaşıyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki 50 yıl önceki insanların sperm sayıları bugün % 50'ye düştü. 100 yıl öncesi ile kıyaslandığında bu oran daha da düşüktür. Bir erkeğin menisinin 1 mililitresinde 150 milyona yakın sperm bulunurken bugün bu sayının 15 milyon olmasını uzmanlar yeterli görüyor. Toplum genelinde sperm sayısında ciddi bir azalma hatta azospermi denilen spermin hiç görülmemesi tablosuna da çok sık rastlanmaktadır.

SPERM SAYISI NEDEN DÜŞÜYOR?

Modern dünyada kaçınılmaz bir şekilde maruz kalınan sigara, gıdalardaki tarımsal ilaçlar, gıdalardaki katkı maddeleri, hava kirliliği, su kirliliği ve stres faktörü eklendiğinde, vücudun en hassas hücreleri -kadında yumurta erkekte sperm- zarar görüyor. Rahatsızlıklar için kullanılan ilaçlar, bazı tedaviler (kanserde kemoterapi, radyoterapi) hassas olan hücrelere zarar veriyor. Bu hücrelerin ya sayısı azalıyor ya da tamamen ortadan kalkıyor. Sperm sayısının azalmasının yansıra sperm hareketliliğinde de bozulmalar olabiliyor.

FİTOTERAPİNİN İYİLEŞTİRİCİ ETKİLERİ

Her aile doğal olarak çocuk sahibi olmak istiyor. Bunun için çalınmadık kapı bırakılmıyor. Bütün çabalara rağmen bazen sonuç alınamayabiliyor. Hiç sperm yokken spermin ortaya çıkmasını temin etmede, hareketlerdeki problemleri iyileştirmede, şekli bozuksa düzeltmekte yetersiz kalınabiliyor. Öncelikle modern tıbbın tüm tedavi yöntemleri denenmeli ama burada vurgulamak gereken konu fitoterapi yani bitkisel tedavi.

Erkekten kaynaklı kısırlık probleminde, spermin yokluğu ve eksikliği probleminde doğal ve bitkisel destek ve tedavilerin çok önemli olduğunun altını çizelim.

FİTOTERAPİ İLE BİNLERCE AİLE ÇOCUK SAHİBİ OLUYOR

Yıllarca her kapıyı çalmış ama değerlerinde düzelmeler elde edememiş birçok insan Dr. Hakan Özkul'un tavsiyeleri ile bazı doğal vitaminler, mineraller, aminoasitler ve topyekün problemleri gidermede faydalı tıbbi bitkileri kullandıktan sonra sağlıklarına kavuşmuştur.

"Hocam Allah sizden razı olsun, çocuk sahibi değildik çocuk sahibi olduk, hanımım şimdi hamile, şimdi sağlıklı bir gebelik süreci geçiriyor" diyen her gün onlarca kişi Dr. Hakan Özkul'u arıyor ve irtibat halinde kalıyor.

HORMON DENGESİNİN ÖNEMİ

Sağlıklı bir sperm gelişimi ve sağlıklı cinsel organ gelişimi hormon dengeleri ile çok ilgilidir. Erkeklik hormonu denilen testosteron hormonunun varlığı erkeklik cinsel organının gelişiminde ve spermin üretiminde çok önemlidir. Vitaminlerin, minerallerin, enerji metabolizmasında bazı doğal maddelerin sağlıklı bir cinsel hayata katkıları vardır.

Düşük olan testosteron değerleri Fitoterapi ile, halk deyimi ile şifalı bitkilerle yükseltilebilir.

Gerekli hormon dengesi tesis edildiğinde sperm hücrelerindeki gelişim geriliği düzeltilmiş olur.

SİGARANIN SPERME ZARARLARI

Sperm hücreleri protein ve genetik yapı açısından bozulmaya çok müsait hücrelerdir.

Sigara ve hava kirliliği gibi etkenler hücrenin DNA yapısında bozulmalara sebep oluyor. Kanser tedavisinde kullanılan kemoterapik maddeler erkeklerde kısırlığa sebep olabiliyor. Çünkü bunlar toksik kimyasal maddelerdir.

Epigenetik etkisi olan bazı tıbbi bitkiler, gen üzerinde koruyucu ve iyileştirici etkilere sahiptir. Bu bitkileri doğru bir şekilde kullandığımızda hücrenin protein ve DNA gelişimini koruma altına almış oluyoruz. Mesela ginseng bitkisi bu anlamda Dünya genelinde yoğun şekilde kullanılmaktadır.

Rusya'da nükleer faciadan sonra en çok tüketilen bitki ginseng olmuştur. Ginseng sayesinde hücre bozulmaları zaman içinde düzeltilebilmiştir.

Etiketler

Sperm sayısıSperm kalitesiAzospermiSperm olmamasıSperm iyileştirmeKısırlık tedavisiİnfertilite tedavisiSperm testiSperm hareketleriOligospermiKadın kısırlığıGinsengBitkisel tedaviTestosteronSperm azlığıSpermografiSpermogram testSperm morfolojiKısırlık bitkisel tedaviFitoterapiEpigenetikKısırlıkİnfertiliteErkek kısırlığısperm sayısını artırmasperm nasıl artarbitkisel tıp

Yazar Hakkında

Dr. Hakan Özkul

Dr. Hakan Özkul

Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Uzmanı Dr. Hakan Özkul 1967’de Ankara’da doğdu. Kocaeli İzmit Lisesi’nden mezun olduktan sonra döneminin Türkiye genelinde dereceye girerek Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesini (İngilizce) kazandı. Önlisans eğitimini Hacettepe Tıp Fakültesi’nde tamamladıktan sonra, lisans eğitimini Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladı.
Bundan sonra Tıbbi ve Aromatik Bitkiler konusunda akademik eğitim aldı. 2012 yılında Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümünden mezun oldu.

Tıp Fakültesi’nden mezuniyetinden sonra çeşitli devlet ve Özel sağlık kurumlarında doktor olarak çalıştı.
Üniversite yıllarından itibaren tıbbi ve aromatik bitkiler konusunda çalışmalar yaptı. Bu maksatla yurt içi ve yurt dışı birçok araştırma, konferans ve seminerlere katıldı.

“Türkiye’de Bitkisel Tedavinin Doğru ve Yaygın Kullanımının Geliştirilmesi” amacıyla çeşitli TV programlarına katılarak, bilgi ve tecrübesini paylaşmaktadır. Sağlıklı yaşam konusunda TV’lerde yapılan programlara da katılan Dr. Hakan Özkul, TGRT Euro Kanalında yapılan “Doktorlar Konuşuyor” programına uzman konuk olarak katılmaktadır.
Haftalık olarak yayınlanan Meltem TV’de “Sağlık ve Yaşam”, Mesaj TV’de “Sağlıklı Günler” ve Sıhhat TV’de “Önce Sağlık” programlarına düzenli olarak konuk olmaktadır.

“Türkiye’deki Endemik Tıbbi Bitkiler”, “Tıbbi Bitkilerin Türkiye’de Tedavide Doğru ve Yaygın Kullanımının Geliştirilmesi”, “Bitkisel Tıp Tarihi”, Tıbb-ı Nebevi ve “Tıbbi Bitkilerin Türkiye’de Üretimi” konularında çalışmalarına devam etmektedir. Bu konularda uzmanların bir araya geleceği ve sahasında öncül çalışmalar yapması planlanan dernekleşme faaliyeti içindedir. Dr. Hakan Özkul, evli ve 4 çocuk babasıdır.
Herhangi bir hastanede çalışmayan Dr. Hakan Özkul, Hastalıkların Bitkisel Destek yani Fitoterapi ile iyileşmesine yönelik çalışmalarına devam etmektedir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır