Doktorsitesi.com

Sosyal Medyanın Benlik Üzerindeki Etkisi: Göründüğünden Daha Derin Bir Süreç

Uzm. Psk. Elif Sevim
Uzm. Psk. Elif Sevim
8 Aralık 20258 görüntülenme
Randevu Al
Günümüzde sosyal medya, yalnızca iletişim kurduğumuz bir alan olmaktan çıkıp benlik algımızın güçlü bir parçası haline geldi. Paylaşımlar, beğeniler, takipçi sayıları ve görünürlük; kişinin kendine dair değerlendirmelerini fark etmeden şekillendirebiliyor. Bu durum özellikle kimlik gelişiminin yoğun olduğu ergenlik ve genç yetişkinlik dönemlerinde daha belirgin hale geliyor. Araştırmalar, sosyal medyada geçirilen sürenin arttıkça bireylerin kendini başkalarıyla kıyaslama eğiliminin yükseldiğini, bunun da özgüven ve beden algısı üzerinde baskı oluşturduğunu gösteriyor. Kullanıcılar çoğu zaman yalnızca “idealize edilmiş hayatlara” maruz kaldıkları için kendi yaşamlarını yetersiz hissetmeye daha açık hale geliyorlar. “Like” kültürü ise bir tür dışsal onay mekanizmasına dönüşebiliyor. İçsel değer duygusu zayıfladıkça, birey kendini “görünür olduğu kadar” değerli hissetmeye başlıyor. Bu durum, kaygı düzeylerinin artmasına, depresif duygulanıma ve sosyal onaya aşırı bağımlılığa neden olabiliyor. Diğer yandan sosyal medya, doğru kullanıldığında benlik gelişimi için destekleyici bir alan da olabilir. Kişi burada kendine ait bir ifade alanı bulabilir, ilham aldığı içeriklerle büyüyebilir, sosyal bağlarını güçlendirebilir. Ancak bunun için içerik seçiminin bilinçli yapılması, ekran süresinin sınırlandırılması ve kişinin kendi içsel değerleriyle temas halinde olması gerekiyor. Psikolog olarak önerim: • Kendinizi sık sık kıyaslama içinde buluyorsanız takip ettiğiniz hesapları gözden geçirin. • “Beni besleyen, ilham veren, geliştiren hesaplar hangileri?” sorusunu sorun. • Ekran süresi hedefleri belirleyin ve gerçek yaşam deneyimlerine ağırlık verin. • Değerinizi beğeni sayısıyla değil, içsel yetkinliklerinizle ölçmeye çalışın. Benlik, dış dünyanın değil; kişinin kendine dönerek kurduğu temasın bir ürünüdür. Sosyal medya bu temasın kesilmesine değil, güçlendirilmesine hizmet ettiğinde anlam kazanır.
Sosyal Medyanın Benlik Üzerindeki Etkisi: Göründüğünden Daha Derin Bir Süreç

Günümüzde sosyal medya, yalnızca iletişim kurduğumuz bir alan olmaktan çıkıp benlik algımızın güçlü bir parçası haline geldi. Paylaşımlar, beğeniler, takipçi sayıları ve görünürlük; kişinin kendine dair değerlendirmelerini fark etmeden şekillendirebiliyor. Bu durum özellikle kimlik gelişiminin yoğun olduğu ergenlik ve genç yetişkinlik dönemlerinde daha belirgin hale geliyor.

 

Araştırmalar, sosyal medyada geçirilen sürenin arttıkça bireylerin kendini başkalarıyla kıyaslama eğiliminin yükseldiğini, bunun da özgüven ve beden algısı üzerinde baskı oluşturduğunu gösteriyor. Kullanıcılar çoğu zaman yalnızca “idealize edilmiş hayatlara” maruz kaldıkları için kendi yaşamlarını yetersiz hissetmeye daha açık hale geliyorlar.

 

“Like” kültürü ise bir tür dışsal onay mekanizmasına dönüşebiliyor. İçsel değer duygusu zayıfladıkça, birey kendini “görünür olduğu kadar” değerli hissetmeye başlıyor. Bu durum, kaygı düzeylerinin artmasına, depresif duygulanıma ve sosyal onaya aşırı bağımlılığa neden olabiliyor.

 

Diğer yandan sosyal medya, doğru kullanıldığında benlik gelişimi için destekleyici bir alan da olabilir. Kişi burada kendine ait bir ifade alanı bulabilir, ilham aldığı içeriklerle büyüyebilir, sosyal bağlarını güçlendirebilir. Ancak bunun için içerik seçiminin bilinçli yapılması, ekran süresinin sınırlandırılması ve kişinin kendi içsel değerleriyle temas halinde olması gerekiyor.

 

Psikolog olarak önerim:

 

  • Kendinizi sık sık kıyaslama içinde buluyorsanız takip ettiğiniz hesapları gözden geçirin.
  • “Beni besleyen, ilham veren, geliştiren hesaplar hangileri?” sorusunu sorun.
  • Ekran süresi hedefleri belirleyin ve gerçek yaşam deneyimlerine ağırlık verin.
  • Değerinizi beğeni sayısıyla değil, içsel yetkinliklerinizle ölçmeye çalışın.

 

 

Benlik, dış dünyanın değil; kişinin kendine dönerek kurduğu temasın bir ürünüdür. Sosyal medya bu temasın kesilmesine değil, güçlendirilmesine hizmet ettiğinde anlam kazanır.

Etiketler

PsikologKadıköy psikologİstanbul psikolog

Yazar Hakkında

Uzm. Psk. Elif Sevim

Uzm. Psk. Elif Sevim

Uzman Psikolog Elif Sevim, psikoloji lisansını başarı belgesi ile tamamladıktan sonra yüksek lisansını da üstün başarı belgesiyle tamamlayarak uzmanlığını almaya hak kazanmıştır. Bakanlıkta, kliniklerde ve üniversitelerde hem terapist hem de eğitmen olarak çalışmalarda bulunmuştur. Şu anda Üsküdar Üniversitesi Pozitif Psikoloji Laboratuvarında araştırmacı olarak çalışmakta ve kurucusu olduğu Jüpiter Psikoloji Eğitim ve Danışmanlık Merkezinde danışan görmeye devam etmektedir.

Bireysel, Ergen ve Çift terapisi vermektedir. Ayrıca, SCL-90, Beck Depresyon Ölçeği, Beck Anksiyete Ölçeği, Hamilton Depresyon Ölçeği ve Hamilton Anksiyete Ölçeğini terapilerinde aktif olarak kullanmaktadır. Psikolog Elif Sevim bir çok eğitime katılmıştır ve katılmaya devam etmektedir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.