Sosyal medya ve beden algısı

Sosyal Medya ve Beden İmajı

Sosyal medya ve beden algısı

Sosyal Medya ve Beden İmajı

Sosyal Medya;

Bireylerin birbirleriyle etkileşim halinde olma ihtiyacının karşılandığı birçok yeni sosyal medya platformu her geçen gün kullanılmakta ve yenileri geliştirilmektedir. Sosyal medya kullanıcılar tarafından uzun saatlerin geçirildiği ve gündelik yaşantımızdan büyük bir zaman dilimini ayırdığımız bir mecra haline gelmiştir. Sosyal medya pandemi nedeniyle insanlarla olan ilişkilerimizi ve bağlarımızı devam ettirmeye çalıştığımız bir alan haline dönüşmüştür. Bu nedenle sosyal medya bizlerin bir diğeriyle ilişkilendiğimiz alanlar yaratması sebebiyle ve pandemiye bağlı olarak kullanım sürelerinde artışla birlikte beden imajını etkileyen baskın yönün izlerini günümüzde net bir şekilde deneyimlemekteyiz.

Beğeni ve Yorumlar;

İlk doğduğumuz andan itibaren sosyal öğrenme yoluyla bazı deneyimler elde ederiz. Bu deneyimler bazen bilinçli bazen de bilinçsiz olarak yaşantımızda önemli izler taşır. Son yıllarda sosyal medya kullanımı yaşının da düşmesiyle beraber, ergenlik çağına dahi ulaşmamış çocukların kontrolsüz bir şekilde sosyal medya hesabı kullanımlarını görmekteyiz. Çocukluk ve ergenlik çağındaki bireylerin sosyal medyanın beğeni ve yorum üzerinden çok küçük yaşlarda beden imajını şekillendirici olumsuz etkisine maruz kalmaktadır. Adolesan dönemindeki bireylerin yönlendirilmeye en açık olduğu çağda bu etkiye maruz kaldığını görmekteyiz. Tıpkı yetişkin bireyler de olduğu gibi “Kilo mu verdin sen?”, “Ne güzel inceciksin”, “Aferin, iradene hayranım” gibi gündelik yaşantıda sık sık duyduğumuz yorumlar üzerinden olumsuz ve çarpıtılmış beden algısının gelişiminin yolu açılmaktadır.

Aynı zamanda ünlülerin ve rol model alınan bireylerin sosyal medyada beden imajı üzerinden yarattıkları algılar, çocukluk ve adolesan çağındaki bireyleri daha fazla etkilemekle birlikte toplumun diğer popülasyonunun da kabul ve onay arayışı içerisine girmeleri yönünden etkilemektedir. Burada gelişimi desteklenen olumsuz beden imajı, sağlıksız yeme davranışları ve telafi edici davranışların gelişimini tetiklemekte. Sosyal medyanın etkisini beden memnuniyetsizliği üzerinden de görmekteyiz. Bireylere yakıştırılan ve olması gereken bir beden yapısı varlığı üzerinden ve sosyal medyada yaratılan ideal beden görünümüne büyük bir arzuyla sahip olmak isteyen bireylerin sağlıksız tıbbi girişimlerde bulunduklarını görmekteyiz.

Aynı zamanda filtre ve photoshop gibi beden görünümünü değiştiren birçok uygulama. Beden imajına yönelik gerçeklikle bağdaşmayan ve bizi gerçek beden algımızdan koparan sahte bir gerçeklik yaratmakta. Bu yolla olumsuz  beden imajına sahip olduğumuz inancını derinleştirmektedir.

Beden İmajı;

Sosyal Medyanın beden imajımız üzerinde özendirilen beden ölçüleri ve beden yapısı üzerinden bizlere atfedilen kusursuz, pürüzsüz ve ait olunan kültürün atfettiği beden ölçülerine sahip olmayı güzellik, toplumda kabul edilme, takdir edilme ve onaylanma ile bağdaştırılarak omuzlarımıza bir sorumluluk yüklemekte. Bu yapı üzerinden kusursuz olma zorunluluğu algısı yaratılmakta, kendi bedenimize yönelik çarpık ve olumsuz beden imajı geliştirmemize sebep olmaktadır. Bu çarpık ve olumsuz beden algısı bazı bireyler üzerinde sağlıksız davranışları tetikleyerek (katı diyet uygulamaları, laksatif ve diüretik kullanımı, aşırı egzersiz yapma, kusma davranışlarını sergilememize yeme bozukluklarına neden olabilmektedir.) Akabinde düşük bir benlik saygısının varlığıyla birlikte depresyon ve anksiyete başta olmak üzere birçok psikopatolojinin gelişiminde sosyal medyanın önemli bir rol aldığını görmekteyiz

 

Koruyucu Faktörler;

Beden algımız üzerinde etkili olan önemli bir diğer faktör olumlu benlik gelişimidir. Erken çocukluk döneminde bakım verenimiz ile kurduğumuz ilişkinin kalitesi beden algımız üzerinde önemli koruyucu bir faktör olarak yetişkinlik yaşantımızda karşımıza çıkmaktadır. Kendi bireyselliğine alan açılmış, koşulsuz bir kabul ve koşulsuz bir sevgi içerisinde yetiştirilmiş çocukların olumlu benlik algısı gelişimi desteklenmektedir. Olumlu benlik algısı geliştirmiş çocukların kendini kabul etmeye açık olduğunu, özgüveninin geliştiğini ve kendine yönelik içsel bir farkındalığının kazandığını, benlik saygılarında artış olduğunu ve psikolojik dayanıklılık açısından olumlu gelişim gösterdiğini gözlemlemekteyiz. Bu açıdan değerlendirildiğinde erken dönem çocukluk yaşantılarımızda attığımız temellerin sosyal medyanın beden imajı üzerinde manipülatif etkisine karşı psikolojik dayanıklılık geliştirmemizi sağlayacak temel koruyucu bir zemindir.

 

Bu makale 2 Mayıs 2024 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Kl. Psk. Onur Cansız

Uzman Klinik Psikolog Onur Cansız Haliç Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde Akademik Başarı Bursu alarak eğitim görmüştür. Psikoloji bölümünden “Yüksek Onur Öğrencisi” olarak derece ile 3 yılda mezun olmuştur. Aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Çocuk Gelişimi Lisans Bölümü’nden “Onur Öğrencisi” olarak mezun olmuştur. Uzmanlık eğitimine Haliç Üniversitesi Klinik Psikoloji Master Programı’nda Başarı Burslu olarak başlayarak dereceyle bitirmiştir. Uzmanlık Tezini "Erken dönem uyumsuz şemaların somatizasyon ve dissosiyasyonla ilişkisi" adlı tez ile tamamlamıştır. Master eğitim sürecinde Şema Terapi, Bilişsel Davranışçı Terapi, Psikanalitik Çocuk-Ergen Psikoterapisi eğitimleri ve Süpervizyonları almıştır. Prof. Dr. Doğan Şahin ve Prof. Dr. Zümra Atalay gibi yetkin birçok eğitmenden eğitimler almıştır. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ...

Etiketler
Sosyal fobi belirtileri
Uzm. Kl. Psk. Onur Cansız
Uzm. Kl. Psk. Onur Cansız
İstanbul - Klinik Psikolog
Facebook Twitter Instagram Youtube