Sınırlar

Sınırlar

Bizler, belirli görevlerin sorumluluklarını üzerimize almak zorundayız. Sorumluluk almanın en temelinde nelerin görevimiz olduğunu, nelerin ise olmadığını bilmek yatar. Bir işyerinde çalışmaya başlayan birini ele alalım. Bu kişiye nelerden sorumlu olduğu ve ne olarak işe alındığı belirtilmemiş olsun. Bu durumda kişi kendisine verilen her görevi sorumluluğu olarak hissedecek ve karşı koyma hakkının farkında olmayacaktır. En sonunda da yorgunluktan asıl görevlerine yetişemeyecek ve işten ayrılacak/kovulacaktır. Sizce bu adil olur muydu? Tabii ki hayır. O zaman biz neden özel hayatımızda bazen her şey bizim sorumluluğumuz gibi davranıyoruz?

Somut sınırları belirlemek ve onları fark etmek çok kolaydır. Mesela kendinize ait araziniz varsa tapunuzda kaç dönüm olduğunu bilir ve etrafına çit çekebilirsiniz. Dışarıdan bakan insanlar sizin mülkünüz olduğunu görür ve bu sınırları ihlâl etmez. Ederlerse de sonuçlarına katlanmayı göze almış olurlar. Soyut sınırlar ise daha belirsizdir, dışarıdan net bir şekilde görülmezler. Yapmak istemediklerimiz, yapamayacaklarımız; işte bunlar bizim kendimize ait alanımızda koyduğumuz sınırlardır. Ancak genelde bu sınırları insanları kırmamak, gözlerinde kötü olmamak için kaldırırız, ihmal etmelerine izin veririz. Sınırları ihlal eden kişiler tanımadığımız ya da uzak olduğumuz kişiler değil, aksine en yakınlarımız yani ebeveynler, kardeş, eş, çocuklar olur. Bu şekilde sınırlarımız ihlal edilmeye devam ettikçe alanımız daralır ve kendimizi kelimenin tam anlamıyla sıkışmış hissederiz. İşte tam o anda kişilik değişikleri, öfke, depresyon gibi sorunlar yaşayabiliriz. Bu kimileri için aylar, kimileri için yıllar sonra gerçekleşir. İnsanlara ne zaman “hayır” demeliyiz? Neler bizim sorumluluğumuz değil? Nereye kadar bu böyle gidecek? Hayatınızın kontrolünü elinize alın, asla geç kalmış olmazsınız.

Bu makale 5 Ekim 2020 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Kl. Psk. Gizem Karahasanoğlu İnce

Uzm. Kl. Psk. Gizem İnce (Karahasanoğlu), 2012 yılında %100 burslu olarak girdiği Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun olmuştur. Eğitimi süresince gelişim psikolojisi, aile terapisi ve kişilik bozuklukları alanlarında projelerde yer almış ve özel bir anaokulu ve Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde stajımı tamamlamıştır. 2014 yılında İstanbul Bilim Üniversitesi’nde Uygulamalı Klinik Psikoloji yüksek lisansa başlamıştır, "Kişilerin Aşka Yönelik Tutumlarının, Kişilik Özellikleri ve Bağlanma Türleri Bağlamında İncelenmesi" konulu tezimle 2016 yılında mezun olmuştur.  Mezun olduktan sonra ağırlıklı olarak ergen ve yetişkinlerle çalışmaya başlamıştır. Bilişsel ve Davranışçı Terapiler Eğitimi, Çift ve Aile Danışmanlığı Eğitimi, EMDR Eğitimi, Oyun Terapileri Eğitimi, EFT (Duygusal Özgürleşme Tekniği), Aile Dizimi, Doğum ...

Etiketler
Sınır koyamama
Uzm. Kl. Psk. Gizem Karahasanoğlu İnce
Uzm. Kl. Psk. Gizem Karahasanoğlu İnce
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube