Semptom üzerine

Semptom Üzerine

Semptom üzerine

"Semptom"a dair tıpkı insana dair her konuda olduğu gibi öznel deneyimin önemine değinmek isterim:

Benim semptomum ile ötekinin semptomu hiçbir zaman aynı değildir ve olamaz da. İkimiz de dışarıdan bakıldığında aynı şekilde semptom gösteriyor olabiliriz. Mesela; evden çıkmadan önce ikimiz de "ocağı kapattım mı acaba" diye 5 kere kontrol ediyor olabiliriz. Ancak bunun ikimiz için de anlamı aynı değil; hatta benim semptomumun bendeki anlamı bile zaman içerisinde değişim gösterebilir.

Semptomun neye hizmet ettiği, nereden geldiği çok kişiye özeldir. Tam da bu yüzden, insan varlığı söz konusu olduğunda teorilerin bir adım geride durması gerekiyor bana göre.

Elbette insanı açıklamak ve anlamlandırmak için çoğu duruma çoğu zaman uyan muhteşem ve oldukça tutarlı teoriler var; ki onlara ihtiyacımız da var. Ayaklarının sağlam basabileceği bir zemin ihtiyacı bu belirsiz dünyada insanın en önemli ihtiyaçlarından biri.

Ancak yalnızca onlara güvenip insan gibi oldukça öznel bir varlığı nesnel bir yerden açıklamaya giriştiğimiz noktada o insanın öznelliğine dair birçok şeyi gözden kaçırma riski ile karşı karşıya kalırız. İnsanı parçalara bölerek, bizim teorimize uyabilecek yerleri ön plana çıkarıp öteki parçaları bir kenara itebiliriz ve artık mesele karşıdaki insan olmaktan çıkar böyle yaptığımızda; mesele bizim teorimizin kanıtlanma çabası haline dönüşür.

Her insan apayrı bir dünyadır ve bir insanı gerçekten anlamak istiyorsak tüm bildiklerimizi paranteze alıp yepyeni bir dünyaya doğuyormuş gibi bir merakla keşfetmeye başlamamız gerekir o insanın dünyasını.

Son olarak Lacan'ın semptoma dair görüşleri ile noktalamak istiyorum yazımı:

"…semptom her zaman çok anlamlıdır, üst üste binmiştir, aşırı belirlenmiştir ve kısacası, tam olarak imgelerin düşlerde inşa edildiği gibi inşa edilmiştir. Burada simgelerin bir araya gelmesi üst üste binmesi söz konusudur, bu ise tonu, yapısı, cinasları, ritimleri, tınısı ayrı ayrı önemli olan şiirsel bir cümle kadar karmaşıktır. Her şey değişik düzeylerde vuku bulur ve dilin düzenini ve düzlemini andırır." Jacques Lacan - Baba-nın Adları

Bu makale 18 Ekim 2023 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Cansu Ayman

Klinik Psikolog Elif Cansu Ayman 1992 Balıkesir doğumludur. Lise eğitimini Balıkesir Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi’nde tamamlamıştır. Lisans eğitimini Yeditepe Üniversitesi İngilizce Psikoloji bölümünde, %100 YÖK burslu olarak tamamlamış ve 2017 yılında mezun olmuştur. Ardından Kocaeli Üniversitesi’nde Pedagojik Formasyon eğitimini tamamlamıştır. 2021 yılında Üsküdar Üniversitesi Klinik Psikoloji Tezli Yüksek Lisans programından mezun olmuştur. Klinik psikoloji eğitimi boyunca Bilişsel Davranışçı Terapi ekolü eğitimi almıştır. Aynı zamanda yetişkin objektif testler ve MMPI (Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri), yine yüksek lisans süresince eğitimini gördüğü uygulamalardır. Marmara Üniversitesinden Aile Danışmanlığı Sertifikası almıştır. Marmara Sanat Akademisi’nde diksiyon ve seslendirme eğitimi almıştır. Kişisel gelişimi için psikanaliz ...

Uzm. Psk. Cansu Ayman
Uzm. Psk. Cansu Ayman
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube