‘neysen o’ olmak

"Ben okulda daha iyi çalışman, evde uslu olman ya da seni bir hastalıktan kurtarmak için çalışmıyorum. Ben neysen olman için buradayım." Françoise Dolto'nun kendisine terapi almaya gelen veya getirilen çocuklara ettiği muhteşem sözler... Neyse o olmayı öğrendiği vakit insan özgürlüğünü seçmiş ve bireyselleşmiş olur. Başkalarının ihtiyaçları veya beklentileri için bir şeyler olmaya çalışmak, bir şeyler yapıp etmek yerine kendi ihtiyaçlarını gözeterek kararlar alabilir kendi hayatına dair. Kendi ihtiyaçlarını gözetmek demek, buradaki anlamıyla, elbette ki kendi ihtiyaçları uğruna insanların sınırlarını ihlal etmek veya bencillik demek değildir. Kendi ihtiyacını gözetmek, "ben bunu yapmayı gerçekten istiyor muyum?", "burada kendimi iyi hissediyor muyum?", "bu gerçekten de içimden gelerek yaptığım bir seçim mi?", "bana ne iyi gelir?" gibi soruları sorabilmektir. Hem kendi sınırlarını koruyabilmek hem de başkalarının sınırlarına saygı duyabilmektir. Neyse o olabilen biri ne istediğini ve istemediğini bilerek seçimlerini yapabilir ve seçimlerine sahip çıkabilir. En önemlisi, gerektiğinde "HAYIR" demeyi bilir.

‘neysen o’ olmak

Çocuklarımızı kendi arzularımıza göre ve belki zamanında kendimiz için gerçekleştiremediğimiz beklentilere göre bir şeyler yapmaya çalışmak, uzun vadede çocuğumuzun kendi hayatının sorumluluğunu alabilen bir birey olabilmesini engeller. Çocuğumuz kendi ihtiyaçlarına yabancı, başkalarını memnun ederek varolabilen birisi haline gelebilir. Belki sizin istediğiniz gibi olur, çok da başarılı olur, ama olmak istediği yer orası değilse ruhsal problemlerle karşılaşması kaçınılmazdır. Mutlu olamaz, keşkelerle dolar geçmişi ve geleceği... En nihayetinde olmasını istediğiniz yerdedir ve sizin ihtiyaçlarınız karşılanır; ancak onun ihtiyaçları nedir, hiç sordunuz mu? Hiç "hayır, ben bunu istemiyorum" dediğinde "hayır"ını kabul edebildiniz mi? bazen küçümseseniz veya ‘saçma’ bulsanız bile ilgi duyduğu bir şeyi yapması konusunda onu desteklediniz mi?

Çocuğumuza şu veya bu olmayı öğretmek yerine 'neyse o olma'yı öğrettiğimizde benlik saygısı gelişmiş ve kendi kararlarını alabilen bir çocuk yetiştiririz. Böyle yetişen bir çocuk ise kendi potansiyellerini gerçekleştirmek için doğru adımları atabilecek sorumluluğa sahip olabilir. Ötekilerden gelebilecek istismarlara ve manipülasyonlara karşı kendini koruyabilecek sağlam bir duruş kazanabilir. Bırakalım çocuklarımız 'neyse o' olsun.

Resim: Elisabeth Louise Vigee Le Brun - Julie Le Brun Looking in a Mirror (1786)

Bu makale 25 Ocak 2023 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Cansu Ayman

Klinik Psikolog Elif Cansu Ayman 1992 Balıkesir doğumludur. Lise eğitimini Balıkesir Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi’nde tamamlamıştır. Lisans eğitimini Yeditepe Üniversitesi İngilizce Psikoloji bölümünde, %100 YÖK burslu olarak tamamlamış ve 2017 yılında mezun olmuştur. Ardından Kocaeli Üniversitesi’nde Pedagojik Formasyon eğitimini tamamlamıştır. 2021 yılında Üsküdar Üniversitesi Klinik Psikoloji Tezli Yüksek Lisans programından mezun olmuştur. Klinik psikoloji eğitimi boyunca Bilişsel Davranışçı Terapi ekolü eğitimi almıştır. Aynı zamanda yetişkin objektif testler ve MMPI (Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri), yine yüksek lisans süresince eğitimini gördüğü uygulamalardır. Marmara Üniversitesinden Aile Danışmanlığı Sertifikası almıştır. Marmara Sanat Akademisi’nde diksiyon ve seslendirme eğitimi almıştır. Kişisel gelişimi için psikanaliz ...

Etiketler
Çocuk yetiştirmek
Uzm. Psk. Cansu Ayman
Uzm. Psk. Cansu Ayman
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube