Psikotik bozuklukların tedavisinde psikologların yeri

Ruh sağlığı alanında psikolog ve psikiyatr ayrımı, işlevleri uzun yıllar boyunca tartışma konusu olmuştur. Açıklamalı psikiyatri sözlüğünde ‘psikiyatrist, zihinsel ve duygulanım bozukluklarının tanı, tedavisi ve önlenmesinde uzmanlaşmış doktor’ olarak tanımlanırken, Türk Psikologlar Derneği psikolog terimini ‘bir üniversitenin psikoloji bölümünde en az dört yıllık bir lisans programından mezun olan kişi’ olarak tanımlamaktadır.(2006, Savaş ve ark.) Psikologlar, bireyin sadece normal davranışları değil kendi kendisiyle veya başka bireylerle olan ilişkilerini etkileyen ve bazı bozuklukları kapsayan, anormal davranışları da incelemektedir.

Psikotik bozuklukların tedavisinde psikologların yeri

Ruh sağlığı alanında psikolog ve psikiyatr ayrımı, işlevleri uzun yıllar boyunca tartışma konusu olmuştur. Açıklamalı psikiyatri sözlüğünde ‘psikiyatrist, zihinsel ve duygulanım bozukluklarının tanı, tedavisi ve önlenmesinde uzmanlaşmış doktor’ olarak tanımlanırken, Türk Psikologlar Derneği psikolog terimini ‘bir üniversitenin psikoloji bölümünde en az dört yıllık bir lisans programından mezun olan kişi’ olarak tanımlamaktadır.(2006, Savaş ve ark.) Psikologlar, bireyin sadece normal davranışları değil kendi kendisiyle veya başka bireylerle olan ilişkilerini etkileyen ve bazı bozuklukları kapsayan, anormal davranışları da incelemektedir. Psikologların çalışma alanları arasında eğitim psikolojisi, spor psikolojisi, çevre psikolojisi, sosyal psikoloji, adli psikoloji, gelişim psikolojisi vb. psikolojinin alt alanlarını saymak mümkündür. Psikologların sağlık alanında çalışabilmesi için ise, ‘Sağlık Bakanlığı tarafından verilen lisanslı klinik psikolog unvanına sahip olmaları gereklidir ve bu unvan üç yıllık süpervizyonlu uygulama gerektirir’ diye belirtmektedir. (2006,Savaş ve ark.) Klinik psikolog lisans eğitimini tamamlayıp klinik psikoloji yüksek lisans/doktora programının eğitiminde gözlem görüşme, davranış problemlerine sebep olan gelişimsel problemleri tanıyabilen ve tanı koyma, kişilik yapısı, birey/gruplarla psikoterapi yürütebilme becerisini kazanmış psikologtur. Klinik ortamlarda psikiyatri hekimiyle ruhsal hastalıklara *tanı konulmasında ve hatta tedavi sürecinde de klinik psikologlar tıbbi ekibin bir parçası olarak çalışmaktadırlar.

Ernst Von Feuchtersleben, fiziksel ve ruhsal süreçlerin etkileşiminde ve tüm kişilikte bir değişimi belirten psikozu ve tüm akıl hastalıklarını kapsayan psikopatiyi eş anlamlı kelimeler olarak kullanmıştır.(2019, Pekçetin) Güncel tanımına bakıldığında psikoz, tanı belirten DSM (The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders) ve ICD (International Statistical Classification of Diseases and Related Health Problems) listelerinde sadece psikiyatrik rahatsızlık olarak yer edilmemekte ayrıca listelerde bulunan pek çok birbirinden farklı psikiyatrik rahatsızlığa neden olan belirtiler olarakta ifade edilmektedir. Yani kısaca psikoz, halüsinasyonların ve/veya hezeyanların eşlik etmesiyle bireyin gerçeklik algısındaki bozulmadır. Psikoz yaşayan birey bu durumu benimsediğinde umutsuzluk, çaresizlik gibi duygular besler aynı zamanda ailede bu duyguları benimseyerek hastalığa yaklaşılır. 'Gerçek tedavi' günümüzde değerlendirme, tanılama ve ilaç tedavisi şeklinde algılanmakta ve hayata adaptasyon süreci ancak bu 'gerçek tedavi' sürecinden sonra ve stabilizasyon sağlandıktan sonra olabileceğine dair bakış hakim olmaktadır.(2019, Pekçetin) Temelde tedavide antipsikotik kullanımının büyük önem taşımasına ek, antipsikotik ilaç tedavisinin yanında ruhsal-toplumsal tedavi programlarıyla desteklenmediği takdirde tedavinin etkisinin daha az olup tedaviyi sınırlandırdığı ileri sürülmektedir.Psikoterapi bizlere bu süreçte bireyin düşünce, duygu hatta davranışlarında, günlük yaşantısında ya da kişilerle olan ilişkilerinde problemler yaratabilen durumlara karşı ilaç tedavisine eşlik ederek yardımcı olmaktadır. Psikotik bozukluklarının tedavisinde psikoterapi, ruh sağlığında yer alan meslek elemanlarından (psikiyatrist, klinik psikolog vb) bu konuda özel eğitim alan bireyle genellikle karşılıklı konuşma şeklinde ilerleyen bilimsel tekniklerle gerçekleştirilen değişim ve gelişim sürecidir. Psikoterapiyle hedeflenen değişim ve gelişime dair sonuçlar terapiyi alan ve uygulayan tarafından paylaşılıp, net, bilinir ve hatta ölçülebilir olması gerekmektedir. Psikoterapiler sadece bireysel psikoterapi olarak değil aynı zamanda grup psikoterapisi, evlilik veya aile terapileri şeklinde de uygulanabilmektedir.

Psikoz tedavisinde uygulanan psikososyal yaklaşımlara baktığımızda; 1960 yıllarınına kadar psikodinamik terapi etksini sürerken daha sonra yerini destekleyici tedavilerin aldığını görmekteyiz. Günümüzde ise psikotik bozukluklarda dirençli sanrı sistemi tedavisinde yarar sağlayan BDT(Bilişsel Davranışçı Terapi) kullanılmaktadır. Ayrıca BDT' nin hem bireysel hemde grup terapisi(BDGT) şeklinde uygulanabilmesi hasta yoğunluğu fazla olan kliniklerde zamandan tasarruf sağlamaktadır.

Özetleyecek olursak; psikotik bozuklukların tedavisinde psikologlarının yerinin ne denli önemli olduğu yadsınamaz bir gerçek. Psikoz yaşayan birey ve ailesine, psikologlar psikolojik destek sağlayarak bu sürecte yaşayacakları şok, anksiyete, kabullenmeme ve bununla gelişen çaresizlik duygularına karşı koruyucu kalkan olmaktadırlar. Ayrıca psikotik bozuklukların tedavisinde ilaç kullanımının yeterli olmaması sebebiyle uygun psikoterapi yöntemleriyle tedaviye katkı sağlamaktadırlar.

KAYNAKÇA

Aktürk, H. (2019, Aralık) Ruh Sağlığı Hizmetlerine Yeni Bir Yaklaşım Olarak Transdisipliner Çalışma Modeli, Ankara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Sosyal Psikiyatri Anabilim Dalı

Dereboy, Ç. Şenel, H. Öztürk Ş. , C. Şakiroğlu, M. Eskin, M. (2017) Psikoterapi: Ruh Sağlığı Hizmetlerinin Üç Maymunu mu?, Arch Neuropsychiatry 2017; 54:301-306

Gökçen, C. Şahingöz, M. Savaş, H. A. (2013) Çocukluk Çağı Psikiyatrik Hastalıkları ve Bu Alanda Çalışan Uzmanlar Hakkında Halkın Bilgi ve Tutumlarının İncelenmesi, Nöropsikiyatri Arşivi 2013; 50: 154-160

Pekçetin, M. (2019, Aralık) Bakım Merkezinde Kalan Psikoz Hastalarıyla Gerçekleştirilen Psikososyal Destek Grup Çalışması, (Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Tezi) T.C. Maltepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul

Savaş, H. A. ve ark. (2006) Türkiye’nin güneydoğusunda psikiyatrik hastalıklar bağlamında psikiyatri ve psikoloji ile ilişkili bilgi ve tutumlar: Gaziantep şehrinden bir kesit, Anadolu Psikiyatri Dergisi 2006; 7:140-149

Sevi M. , O. Sütcü T. , S. (2012) Şizofreni ve Diğer Psikotik Bozukluklarda Bilişsel Davranışçı Grup Terapisi-Sistematik Bir Gözden Geçirme, Türk Psikiyatri Dergisi 2012;23

Şahin H. , N. (2006) Türkiye’de Klinik Psikoloji: Varolan Durum, Sorunlar, Geleceğe Yönelik Öngörüler ve Öneriler, Türk Psikoloji Bülteni, Aralık 2006, Yıl: 12, Sayı: 39, s:28

Bu makale 17 Kasım 2022 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Gülnaz Ateş

Psikoloji lisans eğitimini onur belgeleri ve yüksek onur belgeleri alarak Yakın Doğu Üniversitesi’nde tamamladı. Lisans sürecinde Özel Öncü Çözüm Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi'nde zorunlu staj programını tamamladı. Bununla birlikte lisans süreci ve sonrasında danışmalık merkezinde gönüllü olarak staj yaptı. Yapmış olduğu gönüllü ve zorunlu stajlarında çocuk, ergen, yetişkin ve bireysel terapilere katılma, birebir görüşme şansı ve test yapma fırsatı oldu. Lisans sürecinde çeşitli konularda seminerlere katıldı, çocuk-ergen-yetişkinlere yönelik çeşitli atölye çalışmalarında bulundu. Bununla birlikte blog yazarlığı ve Antakya Toplumcu Halk Gazetesinde köşe yazarlığı yapmıştır. Deneyimsel öğrenme eğitmeni eğitimini tamamlayarak Yönderle Akademi bünyesinde eğitmenlik yapmaktadır. Lisans süreci ve sonrasında çeşitli konularda seminerlere ...

Etiketler
Psikiyatrist
Psk. Gülnaz Ateş
Psk. Gülnaz Ateş
Antalya - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube