PRP (Platelet Rich Plasma) trombositten zengin plazma uygulaması adı verilen tedavi yönteminin kısaltılmış ismidir. Hastalardan alınan kan bir dizi işlem uygulandıktan sonra özel bir tüp içinde kırmızı kan hücreleri beyaz kan hücrelerinden ve plazmadan ayrıştırılır. Trombositler vücudumuzdaki hasarlı dokuların onarımını ve doğal hallerine dönmelerini sağlamak için gerekli olan büyüme faktörlerini yapısında barındıran kan bileşenleridir. PRP uygulamasının amacı ise bu hedef dokuya kan dolaşımı ile taşınabilecek olan çok daha fazla sayıda trombositi verebilmektir. Yaşlı ve hasar görmüş deri ve deri altı dokular uyarılarak yenilenir. Hastanın kendi kanının işlemden geçirilip hastaya tekrar verilmesi güvenilir bir uygulamadır.
PRP hangi tedavilerde kullanılmaktadır?
PRP ortopedi, fizik tedavi, dermatoloji ve diş hekimliği gibi tıbbın birçok alanında rutin olarak kullanılmaktadır. Plastik cerrahi pratiğinde ise cilt gençleştirme, saç dökülmesini önleme ve saçların daha güçlü büyümesini ve uzamasını sağlamak, mevcut olan akne izleri ve yara izlerinin kalitesini arttırmak, elastikiyeti arttırmak, hiperpigmentasyonu azaltmak gibi birçok amaçla kullanılmaktadır.
Uygulama şekli nasıldır?
Uygulamanın yapılacağı kişiden bir miktar kan alınır , sanrifüj cihazında trombositler ayrıştırılır. Ayrıştırılan trombositler kitteki tüpün içerisinde yoğunlaşıp birikir ve PRP denilen bir kan ürünü ortaya çıkar. Bu ürün enjeksiyon ile deriye uygulanır. Toplamda 30 dakikalık bir uygulamadır.
Vücutta nerelere uygulanır?
Yüz , boyun, dekolte, el üstleri, kol iç kısımları, bacak iç kısımları ve saçlı deri bölgelerine uygulanabilir. Uygulamadan hemen sonra cilt kalitesinin arttığını gösteren bir parlaklık ortaya çıkar. 15 gün sonra bu parlak görünümde biraz gerileme olur, ancak 3 ve 4 uygulamadan sonra daha kalıcı bir etki belirgin hale gelir. Yılda bir kez tekrarlandığında kalıcı sayılabilecek kadar uzun etkili bir sonuç çıkacaktır.
