Pozitif Düşünceye Dair Gerçekler

Hepimiz “Hey, sadece pozitif düşün!” tavsiyesini duymuş ya da “Eğer hayal edersen yapabilirsin!” yazılı o klişe posterleri görmüşüzdür. Pozitif psikoloji, iyimser düşünmenin iyi oluşu artırmak için bir araç olarak kullanılabileceği gerçeğine dayanır. Pozitif düşünmenin etkili olduğunu anlatan pek çok anekdot vardır, ancak olumsuzu görmezden gelmenin de tuzakları olabilir. Peki ya “pozitif düşünmek” tek başına yeterli olmadığında ne olur?
Özsaygıyı sahte bir şekilde yaratamazsın
Elbette, kendin hakkında olumlu onaylamaları tekrar etmenin özsaygını artırmaya yardımcı olduğunu gösteren çalışmalar vardır. Ancak işin püf noktası şu: Bu teknik yalnızca halihazırda sağlam bir özdeğer temeline sahip kişilerde işe yarar. Wood ve meslektaşlarının 2009’da yaptığı araştırma, düşük özsaygıya sahip bireylerde olumlamaların samimiyetsiz hissettirdiğini ve hatta ters etki yaratabileceğini ortaya koymuştur.
Tüm duygular önemlidir
Sadece olumlu düşüncelere odaklanmak bazıları için faydalı olabilir, ancak öfke, üzüntü ve hayal kırıklığı gibi duyguları sürekli görmezden gelmek tehlikeli olabilir. Bazı duygularla yüzleşmek gerekir; böylece zorlu durumlarda öğrenip gelişebiliriz. Bu duyguları bastırmak ise uzun vadede zararlı olabilir. İnsanlar çoğu zaman fırtınayı atlattıktan sonra güç ve güzellik bulurlar, bu yüzden yaşamaktan korkmamak gerekir.
Hayal kırıklığına yol açabilir
Eğer pozitif düşünmek sorunlarımızın çözümü olsaydı, işler istediğimiz gibi gitmediğinde ne olurdu? Yeterince pozitif düşünmediğimiz için mi başarısız olduk? Bazen sadece bir şekilde düşünmek, sıkı çalışmanın yerini tutmaz. Zorlukların üstesinden gelmenin hedeflere ulaşmak için gerekebileceğini anlamak, bazen pozitif düşünmekten daha önemlidir. Pozitif düşünme tek başına başarıya ve zafere götürmez. Hayal edersen yapabilirsin, ama unutma ki hayalin ötesinde çok daha fazla çaba gerekir.
Başkalarına daha az önem verebiliriz
2012’de Kappes, Sharma ve Oettingen tarafından yapılan bir araştırmada, dünyanın sorunlarına pozitif çözümler olduğuna inanan kişilerin hayır kurumlarına daha az bağış yaptığı bulundu. Kulağa ters geliyor olabilir ama düşünün: Sokakta evsiz birini görüp “Zor bir dönemden geçiyor, yakında toparlanır” derseniz, yardım etme ihtimaliniz düşer. Oysa kişinin durumunun ciddiyetini fark edip uzun vadeli mücadelesini düşündüğünüzde, yardım etme isteğiniz artar.
Uyarı işaretlerini göz ardı edebiliriz
Pozitif düşündüğünüzde, küçük hayal kırıklıklarını veya rahatsızlıkları hafife almak doğaldır. Aslında pozitif düşünmenin amacı da budur: küçük şeylere takılmamak. Ancak küçük sorunları görmezden gelirsek, bunlar bazen büyüyüp ciddi problemlere dönüşebilir. Küçük olumsuzluklarla zamanında ilgilenmek daha iyidir. Sağlık bunun en net örneğidir. Günlük baş ağrınızı “çok da kötü değil” diye önemsemezseniz, ihtiyacınız olan tıbbi yardımı kendinizden esirgiyor olabilirsiniz. Pozitif düşünmenin safdilliğe dönüşmesine izin vermeyin.
Pozitif düşünme, pek çok insanın hayatında ilerlemesine yardımcı olmuştur; ancak aşırılığa kaçıldığında sorunlar ortaya çıkar. Her şeyde olduğu gibi, pozitif düşünmenin de doğru bir zamanı ve yeri vardır. Ve bazen, sürekli pozitif düşünmenin tuzaklarının farkında olmamız gerekir. Orta yolu, yani dengeli düşünmeyi denemeye çalışın. Olumluya, olumsuza ve nötre bakın. Sonrasında ortaya çıkan zorluklara nasıl yanıt vereceğinize karar verin.
Kaynakça: https://strategicpsychology.com.au/resources/articles/thinking-positive-not-enough/
Türkçeye Çeviren – Düzenleyen: Fatih Özmez





