Doktorsitesi.com

"Olmazsa Olmaz" Hikâyesi

Klinik Psikolog Handan Horasan
Klinik Psikolog Handan Horasan
8 Ekim 202520 görüntülenme
Randevu Al
Hepimizin hayatında fazlaca anlamı yüklediği bazı kişiler, durumlar hatta "şeyler" var. Anlam yüklemek bir ihtiyaç elbette. Çünkü, anlam üzerinden ilişki ve bağ kurabiliyoruz. İnsan olarak bir kişi, bir deneyim, bir nesne ile hikâyemiz "anlam örgüsü" üzerinden başlıyor ve devam ediyor. Hatta, Allah ile kurduğumuz ilişkide de O'nu zihnimizde tasavvur ettiğimiz bir yaratıcı olarak konumlandırıp öyle bir rabıta inşa ediyoruz.
"Olmazsa Olmaz" Hikâyesi

 

Hepimizin hayatında fazlaca anlamı yüklediği bazı kişiler, durumlar hatta "şeyler" var. Anlam yüklemek bir ihtiyaç elbette. Çünkü, anlam üzerinden ilişki ve bağ kurabiliyoruz. İnsan olarak bir kişi, bir deneyim, bir nesne ile hikâyemiz "anlam örgüsü" üzerinden başlıyor ve devam ediyor. Hatta, Allah ile kurduğumuz ilişkide de O'nu zihnimizde tasavvur ettiğimiz bir yaratıcı olarak konumlandırıp öyle bir rabıta inşa ediyoruz. 

Burada kalın ve ince çizgilerle ayrılması gerektiğini düşündüğüm yerlere atıfta bulunmak istiyorum. Sabah içtiğiniz kahvenin "olmazsa olmaz" haline gelmesi bile, insanın bir şeye esir düşmesi demek aslında.... Bir bakıma, "içmediğimde başım ağrıyor, açılamıyorum vb." söylemler bu küçücük örnek için dahi geçerli. Micro düzeyde onu yöneten değil; yönetildiğimiz bir konuma geçiyoruz. 

Basit bir irade koyma meselesinden, günlük hayatta "olmazsa olmaz" dediğimiz ilişkilere, yetilere, ihtiyaçlara bir bakalım. Örneğin; bir iş yerindesiniz. Ama orada asla mutlu ve huzurlu değilsiniz. Ama, sonuçta geçiminizi oradan sağlıyorsunuz. Ve şöyle dile getirdiniz; "bu işten çıkarsam, başka bir yere giremem".... Şimdi gerçekten böyle mi? Ya da mutsuz bir ilişki içindesiniz. Yine dile gelen " Bu kişiden ayrılırsam yalnız kalırım, mutsuz olurum".... Bu söylemleri o kadar çok duyuyorum ki..... 

Bu şu demek; Allah benim rızkımı sadece ve sadece bu kanallar vasıtasıyla verebilir. Başka kapılar açmaya muktedir değildir. Başka bir deyişle; "Yaradan'ın benim lehime birşey yapacağına inanmıyorum" anlamına da gelir. 

La ilahe illallah; "Allah'tan başka İlah yoktur" Demektir. Ancak, ya bizim kölesi olduğumuz bu tanrılar; iş, eş, geçim kaynağı, ilişkiler yani "olmazsa olmazlar". 

Yerini gereksiz korkularla doldurmadığımız her şey; bir gün bizim için en güzel ve en gerekli haliyle dolar. İşte o zaman daha gerçek, daha huzurlu, daha sorgusuz bir dinginlik karşılar bizleri. 

Sizlerde hayatınızda korkuyla bağlandığınız ve bırakamadığınız şeylere bir bakınız? 

Bu yazım bir tavsiye içermemektedir🌿☺

 

 

Yazar Hakkında

Klinik Psikolog Handan Horasan

Klinik Psikolog Handan Horasan

“Eğer bir insanı anlamak istiyorsam, tüm bilimsel bilgileri bir tarafa bırakıp, önyargısız bir tavır
benimserim.”
— Carl Gustav Jung
Psikolojiye ve insana yaklaşımımda bu sözü rehber ediniyorum. Akademik temellerim bu anlayışla
şekillendi. 2015 yılında Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden mezun oldum. Ardından
Maltepe Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı’nı tamamladım. Mesleki gelişim
sürecimde farklı psikoterapi ekollerini öğrenmek amacıyla çeşitli eğitim programlarına katıldım. Bu
süreçle birlikte, insanlara şifa olma niyetiyle başladığım mesleki yolculuğum bugün 8 yılı aşkın bir
süredir devam ediyor.
Eğitim hayatım sonrasında çeşitli hastane ve kliniklerde çalışma deneyimlerim oldu. Pandemi
süreciyle birlikte çevrim içi bireysel seanslara ağırlık verdim. Hâlen online ve yüz yüze görüşmelerle
aktif olarak danışan takibi yapıyor, aynı zamanda eğitim programlarında yer alıyorum.
Yaklaşık üç yıl süren Bütüncül Psikoterapi eğitimimin ardından sürecimi Dinamik Psikoterapi
eğitimleri ve süpervizyonlarıyla destekledim. Bunları Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT) ile EMDR
Terapisi eğitim ve süpervizyonları izledi.
Son 3 yıldır ise Jungiyen Koçluk Okulunda aldığım koçluk eğitimiyle birlikte, bireysel ilgi alanım olan
Tasavvuf Düşüncesi ve Nefs İlmi üzerine yaptığım araştırma ve aldığım eğitimleri, psikoterapi
süreçlerine bütüncül bir bakış açısıyla entegre ediyorum. Bu çok katmanlı yaklaşımların, her danışan
için en uygun yöntemi belirleme sürecinde değerli katkılar sunduğunu tecrübe ettim.
Terapiye başlamak, güçlü bir içsel niyetin göstergesidir. Jung’un da dediği gibi:
“Bulmaya en çok ihtiyacınız olan şey, bakmayı en az istediğiniz yerdedir.”
Eğer sizde bakmaya hazırsanız yollarımız zaten kesişecektir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.