"Olmazsa Olmaz" Hikâyesi


Hepimizin hayatında fazlaca anlamı yüklediği bazı kişiler, durumlar hatta "şeyler" var. Anlam yüklemek bir ihtiyaç elbette. Çünkü, anlam üzerinden ilişki ve bağ kurabiliyoruz. İnsan olarak bir kişi, bir deneyim, bir nesne ile hikâyemiz "anlam örgüsü" üzerinden başlıyor ve devam ediyor. Hatta, Allah ile kurduğumuz ilişkide de O'nu zihnimizde tasavvur ettiğimiz bir yaratıcı olarak konumlandırıp öyle bir rabıta inşa ediyoruz.
Burada kalın ve ince çizgilerle ayrılması gerektiğini düşündüğüm yerlere atıfta bulunmak istiyorum. Sabah içtiğiniz kahvenin "olmazsa olmaz" haline gelmesi bile, insanın bir şeye esir düşmesi demek aslında.... Bir bakıma, "içmediğimde başım ağrıyor, açılamıyorum vb." söylemler bu küçücük örnek için dahi geçerli. Micro düzeyde onu yöneten değil; yönetildiğimiz bir konuma geçiyoruz.
Basit bir irade koyma meselesinden, günlük hayatta "olmazsa olmaz" dediğimiz ilişkilere, yetilere, ihtiyaçlara bir bakalım. Örneğin; bir iş yerindesiniz. Ama orada asla mutlu ve huzurlu değilsiniz. Ama, sonuçta geçiminizi oradan sağlıyorsunuz. Ve şöyle dile getirdiniz; "bu işten çıkarsam, başka bir yere giremem".... Şimdi gerçekten böyle mi? Ya da mutsuz bir ilişki içindesiniz. Yine dile gelen " Bu kişiden ayrılırsam yalnız kalırım, mutsuz olurum".... Bu söylemleri o kadar çok duyuyorum ki.....
Bu şu demek; Allah benim rızkımı sadece ve sadece bu kanallar vasıtasıyla verebilir. Başka kapılar açmaya muktedir değildir. Başka bir deyişle; "Yaradan'ın benim lehime birşey yapacağına inanmıyorum" anlamına da gelir.
La ilahe illallah; "Allah'tan başka İlah yoktur" Demektir. Ancak, ya bizim kölesi olduğumuz bu tanrılar; iş, eş, geçim kaynağı, ilişkiler yani "olmazsa olmazlar".
Yerini gereksiz korkularla doldurmadığımız her şey; bir gün bizim için en güzel ve en gerekli haliyle dolar. İşte o zaman daha gerçek, daha huzurlu, daha sorgusuz bir dinginlik karşılar bizleri.
Sizlerde hayatınızda korkuyla bağlandığınız ve bırakamadığınız şeylere bir bakınız?
Bu yazım bir tavsiye içermemektedir🌿☺