Doktorsitesi.com

Okul öncesi çocuklarda korku ve kaygılar

Çocuk Gelişim Uzmanı Funda Kılıç Ermiş
Çocuk Gelişim Uzmanı Funda Kılıç Ermiş
3 Aralık 2021171 görüntülenme
Randevu Al
Çocuklarda geçici kaygı ve korkular normaldir.
Okul öncesi çocuklarda korku ve kaygılar

Çocuklarda geçici kaygı ve korkular normaldir, gelip geçicidirler. Ancak bazı çocuklar bu durumu yönetemez ve yoğun kaygılar yaşamaya başlar.

Belirli şeyler hakkında korku veya endişe duymak bazen gereklidir. Bu durumlardan neden korkması gerektiği çocuğa anlatılmalıdır. Örneğin ateş korkusu olan bir çocuk kibritle oynamaktan kaçınır.

Kaygı ve korku ne zaman normaldir?

Kaygı, yeni bir durumla başa çıkarken oluşmuş ise bunu normal karşılayabiliriz. Çünkü yeni durumlar neredeyse tüm bireylerde biraz korku ve endişe hissi yaşatır. Ancak çocuğunuzun ekstra desteğe ihtiyaç duyabileceğine dair işaretler şunları içerir:

kendi yaşlarındaki diğer çocuklara göre daha sık endişeleniyorsa

bu korku ve kaygı durumu arkadaşlıklarını, okul hayatını veya aileyi olumsuz etkiliyorsa

korkular veya endişeler, yaşamlarındaki sorunlarla orantısız görünüyorsa

sürekli güvenceye ihtiyaç duyuyorsa

ebeveynlerden ayrıldığında panik veya öfke nöbetleri geçiriyorsa

uyku sorunları veya kabuslar başladıysa

mide bulantısı, baş ağrısı, karın ağrıları başladıysa çocuğunuz için yardım almalısınız.

Farklı yaşlarda çocukluk korku kaygıları nelerdir?

Kaygıların ve korkuların, çocuklar büyüdükçe ve geliştikçe değişmesi beklenir. Bir korku kaybolur ve onun yerini başka bir korku alabilir.

Bebekler tanımadıkları yeni insanlarla karşılaştıklarında anne babalarına tutunarak yabancı kaygılar yaşayabilirler.

Yeni yürümeye başlayan çocuklar, ebeveynlerden veya bakıcılardan biri veya her ikisi ayrıldığında ayrılık kaygısı yaşayabilir, sıkıntılı hale gelebilir ve hatta öfke nöbetleri atabilir.

Okul öncesi çocuklar karanlıkta olmak gibi şeylerden korkabilirler.

Okul çağındaki çocuklar, canavar ve hayalet korkuları gibi gerçeğe dayanmayan şeyler hakkında endişe duyabilirler. Ayrıca bedensel yaralanma ve doğal afet gibi başlarına gelebilecek gerçek durumları yansıtan korkuları da olabilir.

Bazı çocuklar, bu kaygı ve korkuların dışında fobi de geliştirebilir. Fobi, belirli bir duruma veya şeye karşı sürekli, mantıksız bir korkudur. Çocuklar büyüdükçe fobileri nedeniyle fiziksel belirtiler geliştirebilirler. Bunlar; kalp çarpıntısı, nefes darlığı, göğüste sıkışma, terleme ve sersemlik ile panik ataklar olabilir.

Çocuğunuzun korkularını yenmesine nasıl yardımcı olabilirsiniz?

Çocuğunuzun korkularını kabul edin. Bir korku ne kadar önemsiz görünse de, çocuğunuza gerçek gibi gelir. Çocuğunuzla korkuları hakkında konuşmak yardımcı olabilir. Çocuğunuzun korkusuna saygı duyun.'Saçmalama! dolabında canavar yok!' söylemi belki o anda çocuğunuzu yatağa yatırabilir, ancak bu korkuyu ortadan kaldırmaz. Onlara 'dolabın içine baktım ve içinde canavar yok' gibi gerçekleri anlatın. Çocukların onları korkutan şeyleri öğrenmesine yardımcı olun

Çocuğunuz köpeklerden korkuyorsa, birinden kaçınmak için kasten karşıdan karşıya geçmeyin. Bu sadece köpeklerden korkulması ve kaçınılması gerektiğini pekiştirecektir. Çocuğunuza korkulan nesneye veya duruma yaklaşırken onu destekleyin ve nazik olun.

Çocuğunuzun kaygı, korku ve fobileri ile ilgili bir psikolog, bir ruh sağlığı uzmanından yardım alabilirsiniz.

Etiketler

KorkuCocukta takıntıKorku ve fobiKorkuyorKorku tedavisiKorkaklıkKorkularKorku endişeKorkunçKorkutucuCocuklardaki ruhsal gelisim izlemiCocuklardaki psikollojik sorunlarzonguldakzonguldakkorkukdz ereğli korkukdz ereğli çocuk gelişimci

Yazar Hakkında

Çocuk Gelişim Uzmanı Funda Kılıç Ermiş

Çocuk Gelişim Uzmanı Funda Kılıç Ermiş

1974 Kdz.Ereğli doğumludur.İlk, orta ve lise öğrenimini burada tamamlayarak 1992 yılında Hacettepe Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Eğitimi Bölümü’nde lisans eğitimine başlamış ve gerekli olan akademik ve formasyon derslerini tamamlayarak Çocuk Gelişimi ve  Eğitimcisi ünvanı ile mezun olmuştur.

Bir yıl kadar okul öncesi kurumlarda çalışmış ve buralarda   normal gelişim gösteren çocukların dil gelişimlerinde çevresel faktörlerin etkileri üzerine çeşitli akademik çalışmalara katılmıştır.  1998 yılında Özel bir işitme-konuşma merkezinde kurum müdürü olarak göreve başlamış burada hem yöneticilik hem de eğitimcilik yapmıştır. 1998 yılından bu yana normal gelişim gösteren bebek ve çocuklar ayrıca çeşitli tanılara sahip özel gereksinimli çocuklarla çalışmış, bireysel eğitimlerini planlamış, programlarını oluşturmuş, aile ve eğitimci eğitimlerini vermiştir.Halen özel eğitim ve okul öncesi kurumlarda kullanılmakta olan eğitim materyallerinin eğitim danışmanlığını yapmıştır.Bu yönde çalışmaları devam etmektedir.Sağlam çocuğun rutin gelişim takibini yapar, özel gereksinimli çocukların kavram ve dil gelişimi üzerine çalışmalar yapar, aile eğitimlerini destekler.
2003-2005 yılları arasında geçici bir süre Denizli' de bulunmuş burada otizimli, Cp li, hafif MR li, down sendromlu, konuşma bozukluğu olan çocuklarla çalışmış bu çocukların kavram ve dil gelişimlerini destekleme alanında eğitim koordinatörlüğü yapmış  ve öğrencilerin eğitimlerinde bizzat bulunmuştur.Bir Çocuk Gelişimi ve Eğitimcisi olarak çocukların gelişim özelliklerini çok iyi biliyor olmak kendisine özel eğitim alanında çok katkı sağlamıştır.Özel eğitim alanında birçok seminer, kurs ve kongreye katılmış kendisini gelişimsel değerlendirme, gelişimsel dil, özel eğitimde program geliştirme, materyal hazırlama ve uygulama, bebek gelişimi ve takibi  alanlarında geliştirmiştir.Bakanlığın birçok projesinde yer almıştır.
2010 yılında Ankara' da Gerçek Düşler Özel Eğitim ve Rehabilitasyon  Merkezi' ni kurmuştur.Bu çatı altında kurum kadrosunda bulunan uzman personelle çalışmıştır.Bu dönemde Anadolu Üniversitesinde yüksek lisans eğitimine başlamıştır.
Ankara' da çalışmaları devam ederken memleketi olak Kdz. Ereğlide'de Ereğli Çocuk Gelişimi Merkezinde hizmet vermeye devam etmektedir.
Okul öncesi ve özel eğitim kurumlarında danışmanlık, eğitimcilerin eğitilmesi ve seminer hizmetleri devam etmektedir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler