Birçok ebeveynin ortak sorusu; çocuğum için acaba bakıcı mı, yoksa kreş mi daha iyi?
Büyük heyecanla beklenen, en kıymetli varlık olan bebekleri dünyaya geldiğinde, birçok ebeveynin ilk ayları, bebeğin varlığına alışmakla geçer. Birkaç ay sonra artık bebek ebeveynlerine, ebeveynler ise bebeğine alışmıştır.
Ve artık annenin işe başlama vakti geldi ise; eğer güvenip emanet edebilecekleri biri ya da bir akraba yok ise bu soru bir çok ebeveynin kafasını kurcalamaya başlamıştır.
Ana ilkemiz durum her ne olursa olsun bebeğin güvenilir bir ortamda büyümesidir. Bu ister bakıcı olsun, ister bir akraba ya da kreş olsun kesinlikle güvenilir ve bebek dilinden, bakımından anlayan biri olmalı.
Örneğin babaanne ya da anneanne bakıyor ise ki birçok bebek için çoğu zaman şansdır. Ama böyle bir imkan yoksa eve bakıcı alınması yada bir bakımevi düşünülebilir. Ancak bebeğe ilk yıllarda evde güvendiği kişilerce bakılıp, büyütülmesi bebeğin sağlıklı gelişimi açıcından önerilen bir durumdur.
Tüm gelişimciler ve eğitimcilerin ortak düşüncesi, bebeğin ilk iki yılının evde ve güvenilir kişilerle geçirmesinin doğru olduğudur.
Yine ortak uzman görüşleri; ilk yıllarını evde geçirmiş çocukların, iki buçuk yaşından sonra bir kreş, oyun grubu vb. sosyal ortamlara girmesi gerektiğini savunmaktadır. Çünkü ilk yıllarda dünyaya, ailesine ve kendine adapte olmakla zaman harcayan çocuğun, 2 yıldan sonra artık sosyalleşmeye, özellikle yaşıtlarıyla iletişime geçmesi gerekmektedir. Kreş vb. sosyal ortamlar çocuğun ileride aktif, sosyal, başarılı, kendine güvenen birey olması için temellerin atıldığı ortamlardır.
Burada aileler, genellikle çocuklarının daha konuşamadığından, daha tuvaletini söyleyemediğinden kaygılanırlar ve kreşte zorlanıp etkileneceğini düşünürler. Aksine çocuk bazı gelişimlerini sosyal ortamda daha hızlı ve sağlıklı tamamlarlar. Örneğin çocuğun konuşması için (fizyolojik, zihinsel ya da işitsel bir sorun yoksa) yaşıtlarının olduğu sosyal ortamdan daha iyi bir ortam olamaz.