Obezite dünyayı tehdit eden bir salgın

Obezite dünyayı tehdit eden bir salgın

Türkiye’de nüfusun yüzde 33.4’ü obez. Cinsiyete göre dağılımda ise kadın nüfusun yüzde 44’ü obezite hastası.

Obezite tüm dünyada önemli bir sağlık problemi olup endokrin; hormonal, metobolik ve davranışsal değişimlerle karekterize edilmiş çok önemli bir hastalıktır.
Genel Cerrahi ve Obezite Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli, Türkiye’nin, dünyada obezite de altıncı sırada olduğunu vurguladı. Op. Dr. Tepeli, “Türkiye, yüzde 33,4’lük oran ile dünyada ise Meksika, Amerika gibi ülkelerin ardından en çok obez nüfusa sahip 6’ncı ülke durumundadır” dedi. Türkiye’deki her 2 kadından birinin Obezite ile mücadele ettiğini, obezite hastalarının sağlıklı bir insana göre 12 yıl daha erken ölüm tehlikesinde olduğunu belirten Op. Dr. Tepeli; obezitenin dünyada sigaradan sonra önlenebilir ikinci ölüm sebebi olduğuna dikkat çekti. Yemek alışkanlıkları, durağan yaşam tarzı, genetik miras, hormonal ve çevresel faktörler” gibi unsurların obeziteye davetiye çıkaran önemli hususların başında geldiği dile getiren Op. Dr. Tepeli; obezite ile mücadelede hangi yöntemlerin kullanıldığından, obezite ve tedavi yöntemlerinden bahsetti.

Op. Dr.Tepeli: “Cerrahi dışı (egzersiz, diyet) uygulamaları denemiş, başarılı olamamış ya da verdiği kiloları geriye almış olan, ameliyat kriterlerine uygun adaylarla görüşerek obezite cerrahisindeki yöntem seçeneklerini değerlendirip, uygun yöntemi belirleyip ameliyat ediyoruz” dedi.

Obezite cerrahisinin uygun görüldüğü durumlar

Obezite cerrahisi temel olarak iki prensibe dayanır; mide hacminin küçültülmesi ve ‘malabsorsiyon’ yani yiyeceklerin emiliminin bazı aşamalarda engellenmesinin sağlanması. Bu ameliyatlardan en uygun olanı, doğru hastaya doğru zamanda yapıldığında yarar sağlamasıdır.

Obezite cerrahisi için beden kitle indeksi 30 ve 35 üzeri olan, tıbbi beslenme, egzersiz,medikal tedavi gibi yöntemlerle zayıflayamayan, yüksek tansiyon, diyabet ve uyku apnesi gibi hastalıklara sahip kişilere önerilir. Hastalara hangi ameliyatın uygun olduğu, uzman ekip tarafından yapılan çeşitli muayene ve tetkikler sonucunda belirlenir. Doğurganlık çağında olan ve kısa vadede çocuk sahibi olmayı planlayan kadınların, bu durumu doktorlarına danışmaları uygun görülür.

Obezite ve tedavisinde farklı cerrahi yöntemlerin var olduğunu ancak son yıllarda Gastrik By Pass ve Slevee Gastrektomi (tüp mide) ameliyatlarının daha popüler yöntemler olarak öne çıktığından bahseden Op. Dr. Tepeli, Slevee Gastrektomi hakkında bilgi verdi. 

Peki, Slevee Gastrektomi nedir?

"Sleeve Gastrektomi" olarak da bilinen tüp mide ameliyatlarında, midenin hacminin küçültülmesi (yaklaşık 60-100cc) ve böylece hastanın çok az gıdayla tokluk hissetmesi hedefleniyor. Bu amaçla, midenin belli bir bölümü cerrahi işlemle çıkarılıyor ve geriye tüp şeklinde (yaklaşık bir muz büyüklüğünde) bir mide bırakılıyor. Ayrıca midenin açlık hormonu salgılayan bölümü çıkarıldığı için hastada açlık hissi olmuyor. Bu operasyonla sadece alınan gıdanın miktarı kısıtlanıyor; gıdaların emilimi aynı şekilde devam ettiği için hastanın dışarıdan vitamin ya da mineral takviyesi alması gerekmiyor. 

Nasıl uygulanıyor?

Tüp mide ameliyatlarında laparoskopik yöntemle uygulanıyor. Küçük kesilerden karın boşluğuna girilerek ameliyat gerçekleştiriliyor.

Ameliyat sonrası dönem

Ameliyattan sonra küçük hacimlerde gıda alınmasıyla hastalar kolayca doygunluk hissedebiliyor ve bir süre sonra bu tokluk iştah kaybına dönüşüyor. Total gıda alımı anlamlı şekilde azalıyor. Ameliyattan sonraki birkaç yıl içinde kilo fazlasının %80-90ı kaybediliyor. 

 

 

 

Bu makale 16 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli

Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli 1976 Konya’da doğmuştur. İlk - Orta - Lise öğrenimini Konya' da tamamladıktan sonra, 1995 yılında İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde eğitimine başlamıştır ve 2001 yılında Üniversite eğitimini tamamlamıştır. Daha sonra sonrasında İstanbul Dr.Yıldırım AKTUNA Tıp Merkezinde görev yapmıştır. 2003 Yılında İzmir Tepecik SSK Hastanesinde 3.Cerrahi kliniğinde ihtisasına başlamıştır. 2008 Yılında Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Endoskopi-Kolonoskopi eğitimi almış olup, ardından 2009 yılında Obezitenin cerrahi tedavi uygulamaları ile ilgili Amerika’da ki Cleveland Clinic’te çalışmalara katılmıştır. 2010 – 2011 yılları arasında Erzincan Devlet Hastanesinde mecburi hizmet görevini tamamlamıştır ve bu süreçte Doğu Anadolu Bölgesi’nde ilk kez yapılan Laparoskopik Sleeve Gastrektomi ameliyatını gerçekleştiren cerra ...

Etiketler
Tüp mide ameliyatı sonrası
Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli
Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli
Kırklareli - Genel Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube