Neden Hep Aynı Tip İnsanları Seçiyorsun? Kötü İlişki Döngüsünün Psikolojik Gerçekleri

Çoğu insan ayrıldığı partnerin aynısını bir sonraki ilişkide yeniden seçtiğini fark eder. Hikâye değişir gibi olur fakat roller, acılar, çatışmalar ve hayal kırıklıkları hiç değişmez. Size şanssızlık veya kader gibi gelen bu durum şanssızlık değildir. Karşınıza çıkan insanlar hep “aynı tip” olduğu için de değildir. Sert gerçek şudur; biz geçmişte tanıdığımız duyguyu yeniden üretiriz. Sağlıklı olanı değil, tanıdık olanı seçeriz. Aynı motifleri arar dururuz. Canımızı acıtsa bile, bizi üzse bile,bundan bıkmış olsak bile tanıdık olanı seçmeye meylederiz. Sürekli aynı tipi seçmenin sebebi kötü şans değil, sadece "Psikolojik Kodlandırmalarımız" .
Bu kısır döngünün kökeni çocukluğa dek uzanır. Çocuklukta öğrenilen sevgi modeli İnsanın ilk öğrendiği “sevgi modeli” ailesindendir. Eğer çocuklukta aldığın sevgi koşulluysa, duyguların önemsenmediyse, sürekli eleştirildiysen, ebeveynin mesafeli, soğuk veya tutarsızsa, ilgiyi almak için çaba göstermen gerektiyse, yetişkinlikte de aynı modeli yeniden üretirsin. Bilinçaltı şöyle der: “Sevgi böyle bir şey. Bu tanıdık.” ve tanıdık olan şey, sağlıklı olmasa bile “güvenli” hissettirir.
Neden güzel ilişkilerde huzursuz oluyorsun?
Çok sert bir gerçek geliyor: Sağlıklı sevgi, travmatik sevgiye alışmış kişiye rahatsızlık verir. Neden? Çünkü drama yoktur, belirsizlik yoktur, terk edilme korkusu tetiklenmez, mücadele etmek gerekmez. Bilinçdışı bunu şöyle yorumlar: “Bu gerçek olamaz, bunu tanımıyorum, öyleyse bir sorun var.” ve ne yazık ki kişi kendi kendini sabote etmeye başlar.
Peki neden hep toksik partnerlere çekiliyorsun?
Toksik partnerler genellikle tanıdık duyguları tetikler; tutarsızlık, iniş çıkışlar, belirsizlik, değersiz hissettirme, bir gün sıcak bir gün soğuk davranma… Bunlar çocukluğunda hissettiğin duygulara benziyorsa, beynin bu ilişkiyi “aşina” bulur. Yani mesele senin tanıdık olduğu için hep aynı insanları ve benzer motifleri seçip aynı döngüye girdiğin. Burada soracağın asıl soru "Ben neden kötü insanları seçiyorum?" sorusu yerine “Ben neden tanıdık acıyı sevgi zannediyorum?" sorusu olmalı.
Her sağlıksız ilişki döngüsü aynı şemayı içerir:Toksik ilişki döngüsünde kendini tekrarlayan üç aşama var; bunlara birlikte bakalım:
1. Çekim
Kişi “tanıdık bir his” duyduğu için çekilir. Bu his çoğu zaman güven değil, travmanın tanıdıklığıdır.
2. Belirsizlik ve Yıpranma
Partner tutarsızdır. Kişi sürekli çaba gösterir ve kaygı artar.
3. Kopuş ve Tekrarlama
İlişki biter, kişi aynı özelliklere sahip başka biriyle yeniden başlar. Bu döngü kırılmadığı sürece aynı hikâye tekrar tekrar yaşanır.
Bu döngü cinselliği de etkiler. Toksik ilişki döngüsünde cinsellik: bağlanmayı derinleştiren, bağımlılığı artıran, duygusal karmaşayı büyüten bir araç hâline gelir. Çünkü beynin en savunmasız olduğu an yakınlık anıdır. Toksik ilişkilerde bu yakınlık tutku değil, kaygı ve belirsizliğin kimyasalı
haline gelir. Bu yüzden döngü daha güçlü bağlar ve kırılması daha zor hâle gelir.
Peki bu döngüyü kırmanın bir yolu var mı? Elbette var.
Tanıdık olana değil, güven verene yönelmelisin. Aşina hissettiğin her şey senin için doğru değil, aşina olduğuna değil, sana iyi gelene yönelmeyi öğrenmelisin. Bir diğer önemli husus; kaygı ile çekimi karıştırmamalısın. Kalp çarpıntısı her zaman aşk değildir; bazen travmanın tetiklenmesidir. Bunun la birlikte kendini sabote ettiğin noktaları fark etmeyi denemelisin. Sağlıklı sevgi sana sıkıcı geliyorsa, bu bir işarettir, orada işaret ettiği yerde görmeni bekleyen bir nokta vardır. Tüm bunların dışında profesyonel bir görüş almak da elbette her zaman bir farkındalık aracı olacaktır. Bağlanma düzenini yeniden kurmak, destekle çok daha hızlı ve kalıcı olur.
İnsan bilinçaltı yarım kalan duyguyu tamamlamak ister. Bu yüzden benzer kişileri seçer, benzer acıları yaşar. Döngü fark edildiğinde kırılır;
kırıldığında ise ilişki kapasitesi tamamen değişir.





