Neden sağlıklı bir ilişki kuramıyorum? duygusal ihmalin yetişkinlikteki etkileri

Duygusal ihmal dediğimiz şey, büyük travmalar değil, kimsenin fark etmediği küçük eksikliklerdir: Sevilmek yerine “idare edilmek”, duyulmak yerine “susmak”, fark edilmek yerine “uyum sağlamak” zorunda kalmak…Bu yüzden birçok yetişkin şu soruyu kendine durmadan sorar: “Ben neden bir ilişkiyi taşıyamıyorum?”
Yetişkinlikte “neden ilişki yürütemiyorum?” sorusunun cevabı çoğu zaman geçmiştedir. Duygusal ihmal, fark edilmediği sürece yetişkin ilişkilerinde kendini tekrar eden bir döngü yaratır.
Duygusal ihmal, çocuklukta ihtiyaç duyduğumuz iki şeyi alamamakla başlar: Güven ve görülme hissi. Aile içinde kimse kötü niyetli olmayabilir…Fakat çocuk duygularını anlatacak alan bulamazsa, “Abartma” diyerek susturulursa, hep güçlü olmak zorundaymış gibi büyütülürse, yanlış yaptığında destek yerine eleştiri görürse, başarısız olduğunda sevgiden mahrum kalacağını hissederse, bilinçdışı bir öğrenme gelişir: “Duygularımı saklarsam güvende olurum.” İşte çocuklukta kurulan bu savunma, yetişkinlikte ilişkilerin içine taşınır.
Duygusal ihmalin yetişkinlikteki etkileri çoğu zaman açık değildir; daha çok şu şekilde kendini gösterir: Yakınlık kurarken tedirgin olma, “İyi giden ilişki” olduğunda bile içten içe huzursuzluk, bir bağ oluşunca geri çekilme,kendini ifade etmekte zorlanma, duygusal ihtiyaçları konuşmanın “yük” gibi gelmesi, partnerin sevgisini test etme ihtiyacı, en küçük çatışmada “kesip gitme” eğilimi, sevilmeyi hak etmediğini hissetme…Çoğu kişi bu belirtileri fark etmez., ya kendini suçlar ya da partnerini...Oysa mesele ikisi de değildir…Mesele geçmişte duyulmayan çocuğun hâlâ içimizde konuşmasıdır.
Duygusal ihmal yaşayan kişiler, yetişkinlikte sevgiyi bir türlü “içine alamaz.” Sanki birisi sevdiğinde bile tam hissedemezler. Çünkü bilinçdışı şöyle der: “Geçmişte sevgi koşulluysa, şimdi de öyledir.” Bu yüzden iltifatlar içe sinmez, güzel davranışlar abartı gelir, ufak sorunlar terk edilme gibi algılanır, güvenmek yorucu olur. İşte tam bu noktada ilişki zorlaşır. Aslında partner yanlış değildir…Eski yaralar hâlâ aktif hâlde çalışıyordur.
Duygusal İhmal Cinselliği de Etkiler mi?
Duygusal ihmal cinsel yönümüzü oldukça derinden etkiler. Çünkü cinsellik sadece fiziksel bir eylem değil, görülme ve yakınlık deneyimidir. Duygusal ihmal yaşamış kişilerde cinsellikte kendini bırakmak zorlaşır, temas savunma tetikler, ya aşırı mesafe ya aşırı yakınlık olur.
Partnerle “aynı ritmi” yakalamak güçleşir. Yani cinsel sorun bile aslında duygusal bir yaraya işaret eder.
Peki Bu Döngü Nasıl Kırılır?
Duygusal ihmalin etkileri kesinlikle çözülebilir. Bunun için elbette öncelikle bireyin istekliliği ve hazırbulunuşluğu olmalı ve bunun üzerine gerçekleştirilmesi gereken üç temel adım var:
1. Fark Etmek
“Ben böyleyim” değil, “Ben böyle olmak zorunda kalmışım” diyebilmek. Bu en büyük iyileştirici adımdır.
2. Duyguları İfade Etmeyi Öğrenmek
İçinde biriktirdikçe sertleşen tüm duyguları yavaşça, adım adım ifade etmeyi öğrenmek.
3. Güvenli Bağlanma Deneyimi Yaşamak
Bu bir partnerle, terapi sürecinde veya kendi içsel çalışmayla olabilir. Güven yeniden öğrenildiğinde, ilişki kurma kapasitesi de güçlenir.
Profesyonel Destek Neden Önemli?
Duygusal ihmalin en zor yanı, kişinin bunu kendisinde fark edememesidir. Bir uzman, görünmeyen bu dinamikleri açığa çıkarır ve kişinin iç dünyasında derin bir düzenleme sağlar. Bu süreçte kişinin duygusal ihtiyaçları yeniden tanımlanır, geçmişteki yaralar onarılır, sağlıklı ilişki kurma kapasitesi güçlenir. Sonuç olarak kişi sadece ilişkisini değil, kendisiyle olan ilişkisini de iyileştirir. Duygusal ihmal fark edildiğinde ilişki kapasitesi yeniden doğar. Sevgi, güven ve yakınlık doğal hâline döner.




