‘Narsist’ ifadesini günlük hayatta sıklıkla duymaktayız. Çoğu zaman egolu, kendini beğenmiş kişi anlamında kullanırız. Peki, nedir bu narsizm? Narsisizm, bir kişinin etrafındakilerin ihtiyaçlarını görmezden gelmesine neden olacak derecede aşırı bir kişisel katılımdır. Narsisizm bir spektrum olduğu için her narsistin Narsisistik Kişilik Bozukluğu (NPD) yoktur. Gerçek narsistler sıklıkla başkalarını veya başkalarının duygularını göz ardı edebilirler.
Narsistik kişilik bozukluğu (NPD) olan kişilerin idealize edilmiş, görkemli bir imaja aşık olduklarını söyleyebiliriz. Bu, derin güvensizlik duygularından kaçınmalarında onlara kolaylık sağlayabilir. Kendilerine hayran olurlar ve sürekli kendilerini ön plana çıkaracak durumların içinde bulunmak isteyebilirler. Aynı şekilde çevresindeki kişilerin de kendisini sürekli olarak övmesini ve hayran olmasını isterler.
Narsistler çok çekici olabilirler. Sizi içine çeken fantastik, pohpohlayıcı bir benlik imajı yaratmakta çok başarılıdırlar. Görünürdeki özgüvenleri ve yüce hayalleri sizi cezbedince özsaygınız ne kadar sarsılırsa, cazibeleri o kadar baştan çıkarıcı olabilir. Daha önemli, daha canlı hissetme özleminizi gidereceklerini düşünerek onların ağına takılmak çok kolay olabilir ve çok kolay manipüle olabilirsiniz. Başta havalara uçarken bir anda kendinizi yere saplanmış olarak bulabilirsiniz. Bazen sizi yıldırabilir ve gözünüzü korkutabilirler.
Zihin algısı, narsistlerin yaşamlarında sıklıkla yeteri kadar geliştirememiş oldukları algısal bir yetenektir. Bu, şu anlama gelmektedir: Bu kişiyle ilişkide bir dengesizlik hissedilecektir. Konuşulan veya yaşanan her şey o kişiyle ilgilidir, sizinle veya ‘ikiniz’ ile ilgili değildir. İlişkideki bu empati eksikliği, beyinde bütün bir denge hissi ve iyilik hali yaratmaya yardımcı olacak sosyal bağlantıları etkiler. Böyle bir dengesizlik yalnız hissettirebilir.
İlişkiyi sağlıklı bir şekilde sürdürmek için işe yaramayan güç savaşlarını ve anlamsız tartışmaları bir kenara bırakıp; hayatınızdaki narsistle işlevsel bir şekilde iletişim kurmanın, ona kendinizi anlatmanın ve ihtiyaçlarınızı karşılamanın bir yolunu arayabilirsiniz. Sağlıklı sınırlar belirlemek, olayları kişisel algılamamak bu yollardan sayılabilir. Narsistik kişilerin ilişkide partnerine uygulayabileceği psikolojik şiddet, partnerin kendini algılayış biçimini değiştirebilir. Okuduklarınız size tanıdık geldiyse, ilişkiyi sürdürmekte zorluk yaşandığını düşünüyorsanız, bu noktada psikoterapi desteği almanız narsist kişilik karşısında kendi duygularınızı anlamanız ve manipülasyonları engelleyebilmeniz adına faydalı olacaktır. İlişkide narsist partner eğer sizseniz, psikoterapi süreciyle kendinize ördüğünüz belki farkına varmadığınız koruma kalkanınızı indirmenin mümkün olduğunu bilmelisiniz. Hem sağlıklı bir ilişki hem de daha işlevsel bir hayat için duygularınızı tanımak, düşüncelerinizi anlamlandırmak psikoterapi süreciyle mümkündür. Uzman kadromuzla her zaman yanınızdayız..
Uzman Klinik Psikolog Damla Kankaya
Yazan: Psikoloji öğrencisi Nurşen Kaba
