MİZAÇ VE OKUL BAŞARISI: DİKKATİN AŞIRI ODAKLANMASI SOSYAL GELİŞİMİ ENGELLEYEBİLİR!


Okula başlama, çocuktan yeni beklentiler ve talepleri beraberinde getirir. Çocukları bu yeni deneyime hazırlamada ebeveynlere önemli görevler düşmektedir. Birçok okul öncesi eğitim kurumu ebeveynlere çocukları hazır olana kadar çocuklarıyla birlikte derse katılmalarına olanak sağlamaktadır. Bu etkinlik aynı zamanda ebeveynlerin öğretmenlere, çocukları ile iligli önemli bilgileri aktarmaları fırsatını da verir.
Mizaç, çocuğun hem sosyal hem de akademik gelişimini önemli ölçüde etkiler. Tecrübeli öğretmenler “zor” davranışlarla başa çıkmak için stratejiler geliştirmişlerdir. Aktif ve kıpır kıpır bir çocuğu hemen hiperaktif olarak etiketlemektense, öğretmenin o çocuğu hareketli aktivite ihtiyacını gidermek için sınıfta yapılması gereken gündelik işlerde görevlendirmesi faydalı olacaktır. Bu çocuklara, kısa dikkat uzamlarından dolayı kısa ve enerjik nitelikte kendini gösterme imkanları sağlandığında çocuklar daha iyi performans göstereceklerdir. Dikkati sürdürememe sorunu olmayan çocuklar ise, aksine önlerindeki işe çabucak kendilerini verebilirler, ki bu durumda öğretmen tedbir almalıdır. Çünkü dikkatin aşırı odaklanması da sosyal gelişimi engelleyebilir. Sınıfta yapılan pratikleri farklı mizaçtaki çocukların katılım ve öğrenmesini kolaylaştırmak için uyarlamak önemlidir.