Doktorsitesi.com

MEVSİMSEL DUYGU DURUM BOZUKLUĞU

Klinik Psikolog Damla Kankaya
Klinik Psikolog Damla Kankaya
7 Haziran 202346 görüntülenme
Randevu Al
Mevsim geçişleri, yalnızca doğada değil; insanın fiziksel ve psikolojik yapısında da zaman zaman değişimlere neden olabiliyor. Özellikle kış mevsiminde günlerin kısalması, güneş ışığının azalması ve insanların kapalı ortamlarda geçirdikleri sürenin artması ruh sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Ruh halindeki bu değişim, depresif atağın başlama ve düzelmesinin mevsim geçişleriyle bağlantılı olduğu mevsimsel depresyona yol açabiliyor.
MEVSİMSEL DUYGU DURUM BOZUKLUĞU

MEVSİMSEL DUYGU DURUM BOZUKLUĞU

 

Mevsim geçişleri, yalnızca doğada değil; insanın fiziksel ve psikolojik yapısında da zaman zaman değişimlere neden olabiliyor. Özellikle kış mevsiminde günlerin kısalması, güneş ışığının azalması ve insanların kapalı ortamlarda geçirdikleri sürenin artması ruh sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Ruh halindeki bu değişim, depresif atağın başlama ve düzelmesinin mevsim geçişleriyle bağlantılı olduğu mevsimsel depresyona yol açabiliyor.

Mevsimsel duygu durum bozukluğu, majör depresyonun enerji kaybı, kötü duygulanım, uyku problemleri gibi tipik özellikleri taşımaktadır. Mevsimsel depresyonda normal depresyondan farklı olarak depresif atağın başlama ve düzelmesi mevsim geçişleri ile bağlantılı olup, depresyon 2 yıl üst üste aynı zamanda yaşanır.

Ümitsizlik, isteksizlik, kendini değersiz hissetme, suçluluk duygusu, uyku bozukluğu, enerji kaybı, çabuk yorulma, iştahın artması veya azalması (daha çok karbonhidratı yiyeceklere yönelme),cinsel isteğin azalması, sinirlilik, karamsarlık ve konsantrasyon bozukluğu mevsimsel depresyonun belirtilerindendir. Ayrıca mevsimsel duygu durum bozukluğu, sosyal ilişkileri ve çalışma hayatını da olumsuz etkilemektedir.

Mevsimsel duygu durum bozukluğu, depresyon geçmişi olan bireylerde daha sık görülür. Ayrıca kadınların, mevsimsel depresyona yakalanma riski erkeklere göre 4 kat fazladır. Kadınlar (serotonin duyarlılığı erkeklere kıyasla daha yüksektir)

Gün ışığından daha fazla yararlanma, sağlıklı beslenme, yeterli su tüketimi, düzenli uyku, fiziksel egzersiz ve sosyal ilişkilere zaman ayırmak mevsimsel depresyondan korunmada önemli rol oynamaktadır. Ayrıca bir uzman eşliğinde sağlıklı düşünce biçimleri kazanmak ve düşünce kalıplarını işlevsel şekilde değiştirmek oldukça etkilidir.

Mevsim değişiminin etkisiyle oluşan farklılıklara uyum sağlamak zaman alacaktır. Hormonal dengenin de sağlanması yine aynı şekilde bir süreç içerisinde oluşur. Bu açıdan eğer değişen mevsimin etkileri üzerinizde olumsuz farklılıklar yaratıyorsa; bahsedilen tüm bu noktalara dikkat ederek kendinize süreci daha rahat atlatma fırsatı yaratabilirsiniz.

Anda olmak, her mevsimin ve dönemin kendine özgü güzelliklerinin tadını çıkarmaya çalışmak, şu andaki üretimselliğinize sağlayabileceğiniz katkılara odaklanmak önemlidir. Tüm bu süreç içerisinde deneyimlemeye çalıştığınız olumlu katkı adımlarına rağmen hala depresif bir ruh hali ve benzer şikeyetleriniz devam ediyorsa; bir uzmandan bu yönde destek almak da iyi hissetmeye giden yolda önemli bir adımdır.

 

Uzman Klinik Psikolog Damla KANKAYA SÜNTEROĞLU

Psikolog Ayşe GÖKOĞLU

MEVSİMSEL DUYGU DURUM BOZUKLUĞU

 

Mevsim geçişleri, yalnızca doğada değil; insanın fiziksel ve psikolojik yapısında da zaman zaman değişimlere neden olabiliyor. Özellikle kış mevsiminde günlerin kısalması, güneş ışığının azalması ve insanların kapalı ortamlarda geçirdikleri sürenin artması ruh sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Ruh halindeki bu değişim, depresif atağın başlama ve düzelmesinin mevsim geçişleriyle bağlantılı olduğu mevsimsel depresyona yol açabiliyor.

Mevsimsel duygu durum bozukluğu, majör depresyonun enerji kaybı, kötü duygulanım, uyku problemleri gibi tipik özellikleri taşımaktadır. Mevsimsel depresyonda normal depresyondan farklı olarak depresif atağın başlama ve düzelmesi mevsim geçişleri ile bağlantılı olup, depresyon 2 yıl üst üste aynı zamanda yaşanır.

Ümitsizlik, isteksizlik, kendini değersiz hissetme, suçluluk duygusu, uyku bozukluğu, enerji kaybı, çabuk yorulma, iştahın artması veya azalması (daha çok karbonhidratı yiyeceklere yönelme),cinsel isteğin azalması, sinirlilik, karamsarlık ve konsantrasyon bozukluğu mevsimsel depresyonun belirtilerindendir. Ayrıca mevsimsel duygu durum bozukluğu, sosyal ilişkileri ve çalışma hayatını da olumsuz etkilemektedir.

Mevsimsel duygu durum bozukluğu, depresyon geçmişi olan bireylerde daha sık görülür. Ayrıca kadınların, mevsimsel depresyona yakalanma riski erkeklere göre 4 kat fazladır. Kadınlar (serotonin duyarlılığı erkeklere kıyasla daha yüksektir)

Gün ışığından daha fazla yararlanma, sağlıklı beslenme, yeterli su tüketimi, düzenli uyku, fiziksel egzersiz ve sosyal ilişkilere zaman ayırmak mevsimsel depresyondan korunmada önemli rol oynamaktadır. Ayrıca bir uzman eşliğinde sağlıklı düşünce biçimleri kazanmak ve düşünce kalıplarını işlevsel şekilde değiştirmek oldukça etkilidir.

Mevsim değişiminin etkisiyle oluşan farklılıklara uyum sağlamak zaman alacaktır. Hormonal dengenin de sağlanması yine aynı şekilde bir süreç içerisinde oluşur. Bu açıdan eğer değişen mevsimin etkileri üzerinizde olumsuz farklılıklar yaratıyorsa; bahsedilen tüm bu noktalara dikkat ederek kendinize süreci daha rahat atlatma fırsatı yaratabilirsiniz.

Anda olmak, her mevsimin ve dönemin kendine özgü güzelliklerinin tadını çıkarmaya çalışmak, şu andaki üretimselliğinize sağlayabileceğiniz katkılara odaklanmak önemlidir. Tüm bu süreç içerisinde deneyimlemeye çalıştığınız olumlu katkı adımlarına rağmen hala depresif bir ruh hali ve benzer şikeyetleriniz devam ediyorsa; bir uzmandan bu yönde destek almak da iyi hissetmeye giden yolda önemli bir adımdır.

 

Uzman Klinik Psikolog Damla KANKAYA SÜNTEROĞLU

Psikolog Ayşe GÖKOĞLU

Etiketler

mevsimsel duygu durumMEVSİMSEL DUYGU DURUM BOZUKLUĞU

Yazar Hakkında

Klinik Psikolog Damla Kankaya

Klinik Psikolog Damla Kankaya

Uzm. Psk. Damla KANKAYA, Almanya doğmuştur . PsikoTerap-İST Eğitim ve Danışmanlık Merkezi`nin İstanbul ve Antalya şubelerinin kurucusudur.
Lisans öncesi eğitimini (ilk, orta ve lise) Nürnberg'de tamamlamıştır. Ardından başlamış olduğu Beykent Üniversitesi Psikoloji Bölümünden "Onur Öğrencisi" olarak mezun olmuş ve Psk. unvanı almıştır. Üniversite eğitimi süresince birçok ulusal kongre ve üniversite seminerlerine katılım göstermiştir. Birçok sosyal sorumluluk projesinde ve Beykent Üniversitesi Psikoloji Kulübünde asil üye olarak aktif görev yapmıştır. Ve Lisans eğitimi sırasında, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, Sana Klinik Hastanesi (Almanya) stajyer psikolog olarak birçok kurum ve hastanede staj yapmış ve kendini geliştirmeyi hedeflemiştir.
Mezuniyetini takiben aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü Klinik Psikoloji yüksek lisans eğitimine başlamış ve "Klinik Psikolog" olarak yüksek lisans derecesini tamamlamış ve "Evli bireylerde Cinsel Doyum Ve Aldatma Eğiliminin İlişkisi" adlı tez çalışmasını yayınlamıştır. Okan Üniversitesi Klinik Psikoloji Doktora Programının Tez aşamasındadır.
2014 yılında Özel Olimpos Hastanesi- Antalya'da Psikolog olarak görev yapmıştır. Kurumsal Şirketlere yönelik Endüstriyel Psikoloji alanında danışmanlık vermektedir. Birçok Yurtiçi ve Yurtdışı Eğitimlerde Sunum ve Kongrelere Konuşmacı ve katılımcı olarak çalışmalarına devam etmektedirPsikoTerap-İST Eğitim ve Danışmanlık Danışmanlık Merkezi’nde yetişkinlere yönelik; Bireysel, Cinsel, Aile ve Çift Terapileri alanlarında hizmet sunmaktadır. İyi derecede Almanca, İngilizce ve Fransızca bilmektedir. Türk Psikologlar Derneği (TPD) üyesidir.
Ayrıca lisans eğitimi esnasında, Goodenough Harris Bir İnsan Çiz Testi, Bender Gestalt Görsel Motor Algılama Testi, Luisa Duss Psikanalitik Öykü Tamamlama Testi, Peabody Resim- Kelime Testi, Metropolitan Okul Olgunluğu Testi, Kent E.G.Y Testi, Catel 2A Zeka Testi, Cinsel Terapi Eğitimi, MMPI, WISC-R, BDT Eğitimi (Prof. Dr. Hakan TÜRKÇAPAR) , Temel Hipnoz ve İleri Hipnoz Eğitimi (Dr.Mehmet KARAV),Rorschach Eğitimi (Prof. Dr. Kadir ÖZER) ve Aile ve Çift Terapisi Eğitimlerini tamamlamıştır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.