Doktorsitesi.com

MASA BAŞI ÇALIŞMA KOŞULLARI

Dr. Öğr. Üyesi Ayşegül Ellialtıoğlu
Dr. Öğr. Üyesi Ayşegül Ellialtıoğlu
22 Ocak 201997 görüntülenme
Randevu Al
MASA BAŞI ÇALIŞMA KOŞULLARI

Son yıllardaki teknolojik gelişmeler insanların daha uzun süre masa başında vakit geçirmesine neden olmaktadır. İnsanlarda spordan uzaklaşma ve masa başında işe yoğunlaşma yaygın olarak görülmektedir.

Ofis çalışanları bedenlerini doğru kullanmadıkları veya uygun koşullarda çalışmadıkları takdirde, mesleki kas iskelet sistemi hastalıkları ile karşı karşıya kalabilmektedir.Bu ağrılar her geçen gün çalışanların yaşam kalitesini bozmaktadır.Ofis çalışanlarında birikmiş travma sonucu birincil olarak yumuşak dokular, ikincil de olarak kemik ve eklemler etkilenmektedir.

Sıklıkla boyun, bel, kollar ve bacaklar zarar görmektedir. Bu ağrılar genellikle vücut hareketlerinin azalması, vücudun yanlış kullanılması, oturma bozukluğu, şişmanlık ve kasların zayıflamasıyla birlikte görülmektedir. Vücudumuzda iki adet yük taşıyıcı sistem bulunmaktadır. Bunlardan biri iskelet sistemi, diğeri de ona yardımcı olan kas sistemidir. Kas sistemi zayıf kişilerde vücudun bütün ağırlığı iskelet sistemine biner. Ağırlığı belirli bir noktadan itibaren taşıyamayan iskelet sisteminde değişiklikler başlar ve zamanla omurgada şekil bozuklukları ve kamburlaşma görülebilir.

Sık görülen mesleki kas iskelet sistemi hastalıklarından boyun ağrısı, miyofasial ağrı sendromu, dirsek ve el bileğinde sinir sıkışması (karpal tünel sendromu), tenisçi ve golfçü dirseği, omuz ekleminde kas sıkışması, tendinit ve bursit gibi vücudun üst tarafını ilgilendiren hastalıklardır. Bu hastalıklar çalışma sırasında pozisyonun kötü olmasına, tekrarlayıcı ve şiddetli aktivitelere, strese, mola vermeden çalışmaya, çalışma şartlarının kötü olmasına bağlı olduğu gibi; ayrıca yüksek mesleki beklentiler, iş memnuniyetinin olmaması, sosyal desteğin az olması gibi psikososyal faktörlere bağlı olarak da bu hastalıklar gelişebilmektedir.

Nasıl önlem alınmalı ?  

Dik durmak için de boyun, sırt, göğüs, bel ve karın kaslarının kuvvetli olması gerekir. Sürekli oturarak, sedanter bir hayat sürerek bir insanın kaslarını kuvvetli tutabilmesi mümkün değildir. Zayıflayan kaslar yer çekimine karşı vücudu koruyamaz ve omurganın normal eğriliklerinin bozulmasına yol açar. Bunu önlemek için kasları kuvvetlendirici egzersizler günlük hayatın bir parçası haline getirilmelidir.

Çalışma ortamı iyi değerlendirilerek yeni düzenlemeler yapılmalıdır. Çalışma masasında yer alan koltuk, masa, ekran, klavye ve fare gibi gereçlerin sağlığa uygun olmasına dikkat edilmelidir.
Düzgün bir duruş çok önemlidir. Dik oturma pozisyonu alışkanlık haline getirilmelidir.Kambur oturmamaya dikkat edilmelidir.Baş hiç bir zaman geriye doğru atılmamalıdır.Bu boyun kaslarının yorulabileceği gibi kireçlenme gibi sorunlara da yol açabilir.Sık sık oturuş pozisyonu değiştirilmelidir. Çalışmaya 5-10 dakikada olsa aralar vererek masa başında yapılabilecek basit egzersizler yapılmalıdır.

Ofis ortamının çok sıcak ya da soğuk olmamasına da dikkat edilmelidir.Çok sıcak ortamda oturduğu yerde terleyen vücut daha soğuk bir ortama çıktığında bel, sırt ağrılarına davtiye çıkarır.Soğuk bir ortamda kan dolaşım hızı düşer,kas ve eklemler sertleşir.Bu nedenlew ani hareketler kalıcı rahatsızlıklara yol açabilir.

Kişi omurga yapısına, boy ve kilosuna uygun, yüksekliği ayarlanabilir, kolaylıkla yer değiştirebilmek için tekerlekli bir çalışma koltuğu tercih etmelidir. Masaya yakın oturulmalıdır. Oturuken ayaklar uzatılmamalıdır. Ayaklar yere basarken uyluklar yere paralel olmalıdır. Ayakların altına bir destek konulması faydalıdır.

Kişi monitörü gözlerinden en az 65 cm uzağa ve göz seviyesinden biraz aşağıya yerleştirmeli ve ekrandaki yazıları görülemiyorsa monitörü yaklaştırılmamalı, yazı karakterinin boyutunu artırmamalıdır. Klavye ve fare dirsek seviyesinde olmalıdır. Doğru bir el-mouse yerleşimi klavye ve mouse aynı yükseklikte olmalıdır.Mouse kullanırken bilek sağa ya da sola çevrilmemelidir.Masa üzerindeki eşyalara ulaşım rahat olmalıdır.Ön kol ve bilekler yere paralel durmalıdır. Çalışma alanının yüksekliği üst kol serbestçe vücudun yanında sarkar ve önkol da üst kol ile dik açı yapar durumdayken ölçülür.

Gerekli ayarlamalar çalışma yüzeyini ya da koltuğu yükselterek veya alçaltarak yapılabilir. Tekerlekli koltuklar özellikle tercih edilmelidir.Yükseklik dirsek hizasını geçmemelidir.Oturur pozisyonda iken yerden bir cisim almak için belden eğilmemeli, çömelerek alınmalıdır. Klavye en az güç sarf edecek biçimde yerleştirilmelidir. Telefon, fare gibi çalışma araçlarına uzanırken zorlayıcı hareketlerden kaçınılmalıdır.

Dirsek, önkol ve bileklerinizi sert yüzeylere dayanmamalı, bu bölgelere yönelik koruyucu pedler kullanılmalıdır. Zaman zaman farenin bulunduğu yeri değiştirerek, sağdan sola alarak farklı eller kullanılmalıdır. Farklı kasları çalıştırmak fazla çalışmadan dolayı sakatlanma riskini azaltır. Gün boyunca belirli aralıklarla ayağa kalkıp koltuk ayarlanmalıdır.Koltuğun ayarının değiştirmek eklemlerin duruş değiştirmesini sağlar ve böylece koltuğun neden olduğu kas gerilmeleri ve doku ezilmelerinden korunmuş olunur.

Derin ve yumuşak koltuklara oturmamalı, kol konacak yeri olan, arkalığı en az omuz hizasına kadar gelen ve beli destekleyen sandalye ve koltuklar tercih edilmelidir.Uygun egzersizler ofis ergonomisi programının tamamlayıcılarıdır. Her yarım saatte 30-60 saniyelik germe egzersizleri, kan dolaşımını düzenler, belirli bir pozisyonda uzun süre oturmaktan doğan rahatsızlığı azaltır, verimliliği artırır ve hata yapmayı önler.

Etiketler

Masa başıErgonomimasa başı çalışma koşullarıergonomik

Yazar Hakkında

Dr. Öğr. Üyesi Ayşegül Ellialtıoğlu

Dr. Öğr. Üyesi Ayşegül Ellialtıoğlu

Yard. Doç. Dr. Ayşegül ELLİALTIOĞLU, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1996 yılında başarıyla tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, 2001 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı'nda tamamlamıştır.

<

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.