Adını, yağ metabolizmasının son ürünleri olan keton cisimciklerinden alır. Ketojenik diyet, günlük alınan enerjinin en az %60’ı yağ kaynaklarından gelecek şekilde planlanan, karbonhidrat alımını fazlasıyla düşürerek vücudu ketozis isimli metabolik duruma sokmayı hedefler. Yani ketojenik diyet karbonhidrat alımının minimize edilmesi ile vücutta oluşturulan “ketosis” metabolik durumu sonucu ortaya çıkan artmış yağ yakımıdır. Ketojenik diyet aslında bir tedavi yöntemidir. Epilepsi, Alzheimer, Parkinson gibi nörolojik hastalıkların tedavisinde uygulanır. Bunların dışında diyabet, insülin direnci, hipertansiyon, kan yağlarında yükseklik gibi metabolik problemlerde iyileştirici etkileri bulunduğu da kanıtlanmıştır. Alzheimer benzeri nörolojik hastalıklarının asıl nedeni beyin dokusunda bozulmuş karbonhidrat metabolizmasıdır. Ketojenik diyetin bu tedavideki rolü glikozu ortadan kaldırarak beyin hücrelerinin keton cisimciklerinden enerji üretmesini sağlamaktır.
Ketosis durumuna ulaşmak ve durumu sürdürebilmek için uzun süre (karaciğer ve kaslarda bulunan mevcut glikojen tükenene kadar) aç kalmanız ya da karbonhidratı neredeyse tamamen kesmeniz gerekiyor. Eğer sizi ketosis durumuna taşıyan bir beslenme programını takip edip karbonhidrat alımınızı ve insülin seviyenizi kontrol altında tutabilirse, sağlıklı bir birey 2-3 gün içerisinde ketosis durumuna geçebilir.
Ketojenik diyette başlıca aşağıdaki besinler kısıtlanır ;
- - Tahıl ürünleri: Buğday, arpa, çavdar, yulaf, mısır, pirinç.
- - Basit şeker içeren ürünler: Bal, pekmez, reçel, şeker içeren paketli ürünler.
- - Meyveler: Karbonhidrat içeriği yüksek olduğu için serbest olarak belirtilen dışındaki tüm meyveler ve meyve suları.
- - Kök sebzeler: Patates, tatlı patates.
- - Baklagiller: Nohut, kuru fasulye, mercimek vs.
- -Makarna: her çeşit buğday bazlı makarna
