Doktorsitesi.com

KAZA VE KADER

Klinik Psikolog Handan Horasan
Klinik Psikolog Handan Horasan
27 Mayıs 202535 görüntülenme
Randevu Al
Arkanıza yaslanın, derin bir nefes alın. Yaşadığınız ve yaşayacağınız her şeyin, size özel yazılmış bir öğreti olduğuna inanın.
KAZA VE KADER

Bir karara varırken, aslında bir cevaba değil; yüzlerce cevaptan örülmüş bir dokumaya varırız. Bu dokuma; düşünceyle, sezgiyle, duyguyla ve duyumsamayla ilmek ilmek işlenir.

Ve bazen… Aldığımız kararın “asıl doğru”yu teğet geçtiğini hissederiz. İçimizde ince bir sızı gibi kalan bu his, çoğu zaman kader kavrayışımızdaki eksikliklerden doğar.

Tasavvuf düşüncesi, kader ve kazayı birbirinden ayırır.

Kaza, ezelde kararlaştırılmış olandır. Henüz dünyaya gelmeden önce, hangi hayatı yaşayacağımız, hangi dönemeçlerden geçeceğimiz, hangi şehre taşınacağımız çoktan yazılmıştır.

Kader ise; o yazgıyı nasıl yaşayacağımız, o dönemeçlerde nasıl yürüyüp ne hissedeceğimizdir.

Yani kaza mukadderdir; kader ise muallaktır.

Kader, insanın cüz'i iradesiyle şekillenir.

Bir kararı ele alalım: İş değişikliği ya da şehir değişimi. Gideceğiniz yer, kaza gereği çoktan belirlenmiştir. Ancak o şehirde neye üzülüp neye sevineceğiniz, kimlerle karşılaşıp nasıl büyüyeceğiniz sizin kaderinizdir.

Ve kaderiniz, ruhsal dayanıklılığınızla, içsel derinliğinizle, anlamı çağırma biçiminizle şekillenecektir.

Son zamanlarda sıkça duyduğumuz şu tür söylemler:

"Evrende sonsuz olasılık var, sen hangisini çağırırsan onu yaşarsın"

Bizi çoğu zaman içten içe tüketen iki tuzağa sürükler:

Ya “keşke”lerle örülü bir pişmanlık…

Ya da “her şeyi kontrol edebilirim” yanılgısı.

Oysa, hakikat daha sade ve daha derindir:

Hayatınızda bir karar vermeniz gerekiyorsa, bilin ki o karar çoktan alınmıştır.

Şimdi yapmanız gereken şey; tevekkülle ve bilinçle o kararı yaşamak.

Arkanıza yaslanın, derin bir nefes alın.

Yaşadığınız ve yaşayacağınız her şeyin, size özel yazılmış bir öğreti olduğuna inanın.

 

 

 

Etiketler

varoluş sancısıinsan olmakTasavvuf BilgeliğiVarolmakkaza ve kaderinanç ve değerler

Yazar Hakkında

Klinik Psikolog Handan Horasan

Klinik Psikolog Handan Horasan

“Eğer bir insanı anlamak istiyorsam, tüm bilimsel bilgileri bir tarafa bırakıp, önyargısız bir tavır
benimserim.”
— Carl Gustav Jung
Psikolojiye ve insana yaklaşımımda bu sözü rehber ediniyorum. Akademik temellerim bu anlayışla
şekillendi. 2015 yılında Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden mezun oldum. Ardından
Maltepe Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı’nı tamamladım. Mesleki gelişim
sürecimde farklı psikoterapi ekollerini öğrenmek amacıyla çeşitli eğitim programlarına katıldım. Bu
süreçle birlikte, insanlara şifa olma niyetiyle başladığım mesleki yolculuğum bugün 8 yılı aşkın bir
süredir devam ediyor.
Eğitim hayatım sonrasında çeşitli hastane ve kliniklerde çalışma deneyimlerim oldu. Pandemi
süreciyle birlikte çevrim içi bireysel seanslara ağırlık verdim. Hâlen online ve yüz yüze görüşmelerle
aktif olarak danışan takibi yapıyor, aynı zamanda eğitim programlarında yer alıyorum.
Yaklaşık üç yıl süren Bütüncül Psikoterapi eğitimimin ardından sürecimi Dinamik Psikoterapi
eğitimleri ve süpervizyonlarıyla destekledim. Bunları Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT) ile EMDR
Terapisi eğitim ve süpervizyonları izledi.
Son 3 yıldır ise Jungiyen Koçluk Okulunda aldığım koçluk eğitimiyle birlikte, bireysel ilgi alanım olan
Tasavvuf Düşüncesi ve Nefs İlmi üzerine yaptığım araştırma ve aldığım eğitimleri, psikoterapi
süreçlerine bütüncül bir bakış açısıyla entegre ediyorum. Bu çok katmanlı yaklaşımların, her danışan
için en uygun yöntemi belirleme sürecinde değerli katkılar sunduğunu tecrübe ettim.
Terapiye başlamak, güçlü bir içsel niyetin göstergesidir. Jung’un da dediği gibi:
“Bulmaya en çok ihtiyacınız olan şey, bakmayı en az istediğiniz yerdedir.”
Eğer sizde bakmaya hazırsanız yollarımız zaten kesişecektir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.