İlişkilerde acıdan korkan kaçıngan bireyler

İlişkilerde acıdan korkan kaçıngan bireyler

İlişkilerde acıdan korkan kaçıngan bireyler

İlişkilerde acıdan korkan kaçıngan bireyler: ben terkedilmem terkederim

İnsanın varoluşu, doğası gereği, diğerleriyle kurduğu ilişkiler üzerine inşa edilmiştir. Bir bebek, hayata gözlerini açtığı ilk an itibariyle, karşısındaki yüzleri, duyduğu sesleri ve hissettiği dokunuşları ile bir 'başkası'yla olan ilk ilişkisini kurar. Bu, sadece fiziksel bir ihtiyaç olmanın ötesinde, duyusal ve duygusal bir bağın da doğumudur. İnsan, hayatı boyunca bu bağları arar, geliştirir ve zaman zaman yitirir; çünkü ilişkiler, bizim doğamızın bir parçası, varlığımızın özüdür.

Romantik ilişkiler, insana dair birçok duygunun ve psikolojik dinamiğin merkezinde yer alır. Bu ilişkiler, bireyin kendi benliğine, diğerine ve dolayısıyla çevresine dair anlamlandırmaların, beklentilerin ve arzuların yoğun olduğu bir alanı temsil eder. Aşkın psikolojik mekaniği, bireyin kendi içsel dünyasının zenginlikleriyle ve kırılganlıklarıyla yüzleşmesine olanak tanırken, aynı zamanda diğer bir benlikle kurulan derin bağın, bir takım içsel ve dışsal çatışmalara, mutluluklara ve hayal kırıklıklarına da alan açar.

Bireyin romantik ilişkideki pozisyonu, o bireyin kendini nasıl algıladığı, diğerini nasıl gördüğü ve ilişkiye dair beklentileriyle yakından ilişkilidir. Psikolojik olarak, bu süreç, bireyin kendini ve diğerini tanıma, anlama ve kabul etme çabalarını içerir. 

Hayatımızın her aşamasında, ilişkilerimiz ve bu ilişkilerdeki dinamikler, bizi derinden etkileyen unsurlardır. Terkedilme korkusu ve bu korkuyla baş etme yolları, pek çok birey için günlük hayatın zorlayıcı bir parçası olabilir. Özellikle kaçınan bağlanma stili sergileyen bireyler için, terkedilme şeması ve ayrılma kaygısı, ilişkilerinde dominant bir rol oynar. 

Terkedilme Şeması ve Kaçınan Bağlanma:

Terkedilme şeması, bireyin diğerleri tarafından reddedileceğine, terkedileceğine ve dolayısıyla yalnız kalacağına dair bir inanç sistemidir. Kaçınan bağlanma stili ise, bireyin duygusal yakınlıklardan kaçındığı, ilişkilerde duvarlar ördüğü ve derin duygusal bağlar kurmaktan kaçındığı bir bağlanma biçimidir. Terkedilme korkusuyla yüzleşmek yerine, birey sıklıkla önleyici bir strateji olarak ilişkiyi sonlandırır. Aslında bu kişiler bir Casanova gibi görünseler de; onlar sadece aşkın getirdiği acınının veya ilişkilerin sorumluluğundan kaçınarak kendilerini koruma çabasındadırlar. Bu durum, kendi içinde bir savunma mekanizmasıdır - terkedilmenin önüne geçmek, kontrolü elinde tutmak ve dolayısıyla acıyı minimize etmek. Bağ kurmak onun için korkuludur. çocukluğundan veya  hayatının bir bölümünde bu kişi bağın verdiği acıya  tanık olmuş ya da ebeveynleri ile sağlıklı kuramadığı geçmişte bir yerde bir sorun vardır. Elini taşın altına koyamaz , kriz korkutur , kalbi kırılmaktan korkan kişi hızla belki de hiç istemese de kırıp dökerek uzaklaşır. Özellikle karşısında ki kişi başka bir güvenliksiz bağlanma türü olan kaygılı bir bağlanma stilinde ise. Kaçıngan birey , sevgisiyle , aşırı ilgisi ve bağlılığıyla gelen kaygılı bireyin üstüne yüklediği ilişkilenme sorumluluğundan  kaçınma sancısıyla gardını alır. Öyle ki, ilişkiyi derinleştirmek yerine, birey sorunlar karşısında duvarlarını daha da yükselterek kaçınma mekanizmalarını devreye alır. Birey, duygusal açıdan riskli olarak gördüğü bu durumları önlemek adına ilişkiyi bitirebilir, çünkü bu, ona göre, potansiyel acıyı minimize eder.

Kaçınan bağlanma stili gösteren bireylerin ilişkilerinde gözlemlenen belirgin bazı özellikler ve eğilimler vardır. İşte kaçıngan bağlanan bireylerin ilişkilerinde sıklıkla rastlanan bazı dinamikler:

İlişki Dinamikleri:

Duygusal Mesafe:

Bağımsızlık Vurgusu: Kaçıngan bağlanan bireyler genelde bağımsızlık ve özerkliklerine vurgu yaparlar.

Duygusal Açılma Eksikliği: Duygularını ifade etmekte ve paylaşmakta zorlanırlar.

Korku ve Kaçınma:

Terkedilme Korkusu: İlişkilerini terkedilme korkusuyla şekillendirme eğilimindedirler.

Yakınlıktan Kaçınma: Duygusal ve fiziksel yakınlıktan kaçınabilirler.

Sürekli Şüphe:

İlişki Güvensizliği: Partnerlerine ve ilişkinin geleceğine yönelik sürekli şüpheleri olabilir.

Kontrol İhtiyacı: İlişkilerinde kontrolü elinde tutma ihtiyacı hissedebilirler.

Sıkça Gözlemlenen Davranışlar:

İlişkiyi Sabote Etme:

Kaçınma Davranışları: Sorunlar karşısında ilişkiden kaçma eğilimi gösterirler.

Önleyici Terk Etme: İlişkiyi, potansiyel olarak daha fazla yaralanmadan önce bitirme eğilimindedirler.

Üstünkörü Davranışlar:

İlgi Eksikliği: Partnerlerinin duygusal ihtiyaçlarını göz ardı edebilirler.

Eleştirel Tutum: Partnerlerini ve ilişkilerini sürekli eleştirebilirler.

Duygusal İstikrarsızlık:

Duygusal Dalgalanmalar: Duygusal olarak inişli çıkışlı ve tahmin edilemez olabilirler.

İçsel Çatışma: Duygusal olarak ne istediklerini bilmeme durumu yaşayabilirler.

Yaygın Hatalar:

İletişim Eksikliği:

Açık ve dürüst iletişim kurmakta zorlanabilirler.

Partnerlerini anlamak yerine, kendi duygusal duvarlarına odaklanabilirler.

İlişkiyi Sınırlandırma:

İlişkinin doğal evrimine direnç gösterebilirler.

İlişkideki potansiyeli görememe ve gelişimine engel olma durumu yaşayabilirler.

Kendi İhtiyaçlarını Göz Ardı Etme:

Kendi ihtiyaçlarına ve sınırlarına karşı duyarsızlaşabilirler.

İlişkideki dengesiz dinamikleri fark edemeyebilirler.

Kaçıngan bağlanan bireylerin bu dinamikleri, genellikle geçmiş deneyimlerinden, öğrenilmiş davranışlardan ve olası travmalardan kaynaklanır. İlişki kalıplarını ve bağlanma stillerini anlamak ve bu konuda farkındalık geliştirmek, daha sağlıklı ve dengeli ilişkiler kurmalarına yardımcı olabilir. Kişi geçmişini inceleyerek, kendi kaçıngan davranışlarının farkına vararak , kaçmak yerine sabır ,saygıyla ve iletişim açıklığıyla ilişkilerinin gelişmesine yer verebilir.Birey yükü geçmişine atmak yerine bugünün yetişkini olarak yaşamına sağlıklı bir bağlanma stili ile devam etme kararı ve uzman desteği ile sağlıklı bağlanmayı keşfederek yeni bir pencereden ilişkilerine sağlıklı bağlarla devam edebilir.

Bu makale 28 Mart 2024 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Aslı Kanizi

Uzman psikolog Aslı Kanizi Doğu Akdeniz Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun olmuştur. Ardından  Gelişim Psikolojisi tezsiz  Yüksek Lisans programını tamamlamış ardından YDU Klinik Psikoloji  Tezli Yüksek Lisans  bölümünde çalismalarina devam etmektedir. Dört yıl boyunca eğitim sektöründe üç okul marka iştirakında yer alarak bu okulların Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Ana Bölüm Başkanlığı yaparak ölçme değerlendirme sistemi  ve psikomotor gelişim atölyelerini kurdu.  Erişkinlerde  depresyon, kaygı bozuklukları ( fobi, panik bozukluk ve atak , yaygın anksiyete , takıntılar, travma sonrası stres bozukluğu ,  yeme  ve beden algı dismorfik  bozuklukları , erişkin tipi hiperaktivite ve dikkat eksikliği  gibi konularda çalışırken  kalıtsal aile travmaları ve şematik oluşan yaşam örüntülerini çalışmaktadır . (Değersizlik , kusurluluk , ...

Uzm. Psk. Aslı Kanizi
Uzm. Psk. Aslı Kanizi
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube