Hırpalayıcı bir ebeveynlik tarzı: hata yapmamalıyım

Hırpalayıcı bir ebeveynlik tarzı: hata yapmamalıyım

Anne olmayla gelen duyguların başında geliyor kaygı. Postpartum depresyonun (doğum sonraxı annelerde görülen depresyon) çocuklar üzerindeki etkisi sıkça konuşulan bir konu. Bebek sahibi olma ihtimalimiz olunca kaygılar başlıyor. “acaba hamile kalabilecek miyim?”, “çocuğumun cinsiyeti ne olavak?”, sağlıklı olacak mı?, parmağını emiyor ne yapsam?, hangi okula versem? Diye başlayıp uzayıp gider. Son yıllarda mükemmeliyetçi bir anne modeli var. Anneler çocuklarından çok kendilerine karşı daha acımasız. Hiç hata yapmadan çocuk yetiştirmek her zaman” doğru” davranmaya çalışmak çok anlaşılabilir bir eğilim ancak anneler üstünde çak fazla baskıya sebep oluyor. Danışan çoğu anne pek çok kitap okuyor çocuk eğitimi ve psikollojiyle ilgili ve “yapmamam gerkenler” ve yapmam gerekenler” fiye iki farklı liste oluşturuyorlar kafalarında. Bu listelere göre davranmaya çalışıyorlar, Liteye uymadıklarında ise yoğun suçluluk duyguları yaşayabiliyorlar. Elbette bilimin insanlara gösterdiği bazı yollar var. Çocuklara vurmayacağız, hakarette varan örseleyici sözler söylemeyeceğiz paylaşacağız , kendi seçimleri olmasına hata yapmalarına izin vereceğiz vb. Bu gibi cümleler sıkça duydulan cümleler son 10 yılda psikolojinin önemi anlaşıldıktan sonra. Çocuk psikolojisinde de bu durum farklı değil ancak her birey birbirinden farklıdır. Ebeveynler duydukları her cümleyi yerine getirilmesi gereken bir emir gibi algılamamalı aksi takdirde kendilerini aşırı baskı altna alarak daha çok kaygılanıyorlar ve sürekli yetersizlik ve suçluluk hisleriyle baş etmek zorunda kalıyor ki bu çok örseleyici bir durum. Her anne baba çocuğunun iyi mutlu sağlıklı olmasını ister. Bu biz ruh sağlığı çalışanlarının kabul ettiği altın kurallardan biridir. Lütfen siz de bunu unutmayın. Elbette genel bilgiler edinmek çok doğru ancak her durum, her kişi ve her aile kendine özeldir. Bazı çocuklara daha net cümleler kurmak gerekirsen bazı çocuklara daha çok açıklama yapmak gerekir. Bazı yaş dönemlerinde çocuklar adha inatçıyken bazı yaş dönemlerinde daha takıntılı olabilirler. Yaşanan belli bir sıkıntı kişiye, aileye, duruma , çocuğun durmuna içinde yaşanılan kültüre göre değişiklik göstrebilir. Uzmanın görevi bu değişkenleri doğru analiz edip çözümü sentezleyerek danışan aileye yardımcı olmaya çalışmaktır. Ailede yaşanan psikolojik sorunlar da bir sağlık sorunudur. Her sağlık sorunu gibi uzmanlık gerektirir. Kendinizi anne baba olarak baskı altına alıp hırpalamak yerine bir uzmandan danışmanlık almak çok daha rahat sorunları atlatmanıza yardımcı olacaktır. Her söyleneni yerine getirmek değil duruma özel olan önerileri tercih etmek gerekiyor. Bir sorunun ortadan kalkması için elbette öneriler önemli ancak insan olarak şunun unutmamak gerekir ne kadar içimize dönüp bakabilirsek o kadar sorunlarımızı çözebiliriz. Bazen temel öneriler ya da temel gerçekler yetmiyor sorunların çözümüne anne babanın hem kendilerini hem de çocuklarıyla olan ilişkilerini gözden geçirmeleri gerekiyor. Bu noktadan komşudan arakdaştan, anne babadan değil uzmandan destek almak çok önemli. İnsanın kendi dünyasına ulaşabilmesi kimsenin tek başına başarabileceği bir yolculuk değil. Mükemmel anne baba diye bir şey yoktur iyi birer anne baba olmak vardır ki bunun gerekleri bazı noktalarda kişiyi duruma ya da çevreye göre değişebilir.

Bu makale 9 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Aslı Şen

Etiketler
Mükemmeliyetçilik
Uzm. Psk. Aslı Şen
Uzm. Psk. Aslı Şen
İzmir - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube