Hipokrat tarafından ‘’Kralların Hastalığı’’ olarak tarif edilen bu hastalık: Yaşlanan nüfus, sedanter yaşam, yanlış beslenme alışkanlıkları, artan kilo artışı ile birlikte diyabet, hipertansiyon gibi kronik hastalıkların eşlik etmesi ile beraber çok sık görülmektedir. Gut hastalığı eklemelerde, kıkırdakta, tendonlarda ve yumuşak dokularda monosodyum ürat dediğimiz kristallerin birikmesi ile ortaya çıkan iltihaplı bir romatizmal hastalıktır.
Bu hastalıktan en çok çeken tarihi şahsiyetlerden bir olan Kanuni Sultan Süleyman’ın “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi” sözü de çok anlamlıdır.
Ürik asit vücudun antioksidan olarak kullandığı bir maddedir. Bu yüzden düşüklüğü de bir problemdir.
Lakin gutta çok fazla yükseldiği için, burada daha çok buna değineceğiz. Ortalama kan değeri 4-6 mg/dL arasındadır.
Ürik asit gastrointestinal sistem ve böbrekten atılan metabolik bir üründür. Ne yazık ki hastaların %90’ında böbrek atılımı yetersizliği vardır.
Ürik asiti arttıran nedenler:
• Balık
• Beyaz ve kırmızı et
• Aspirin
• Bazı tansiyon ilaçları
• Obesite
• Alkol, özellikle bira
• Yüksek protein tüketimi
• Früktoz (Hazır paketli ürünlerin birçoğunda bulunan şeker)
• Diyabet, Hipertansiyon, SVO, böbrek yetmezliği gibi kronik hastalıklar.
Ürik asit tedavisinde kullanılan ilaçlar:
• Kısa etkili ağrı kesiciler
• Kolşisin
Özellikle bu ilaca ayrı bir parantez açmak istiyorum. Hastaların kırmızı hap olarak ifade ettikleri, güz çiğdemi ya da acı çiğdem olarak bilinen bitkisel bir ilaçtır.
Beslenme önerileri:
• C vitamini ürik asitin böbrekten atılımını arttırdığı için takviye olarak kullanılmalıdır.
Bunun yanında C vitamini yönünden zengin çilek, kiraz gibi meyveler de diyete özellikle eklenmelidir.
• Süt ve süt ürünleri
• Zeytin ve zeytinyağı
• Ceviz ve fındık
• Ayçiçeği ve soya gibi bitkisel yağlar
• Türk kahvesi tüketilebilir.