Doktorsitesi.com

Günlük Hayatta Tükenmişlik: Sessiz Bir Krizin Anatomisi

Psk. Berivan Bat
Psk. Berivan Bat
23 Ekim 20258 görüntülenme
Randevu Al
Günümüzün yoğun temposu, bireylerde hem iş hem özel yaşamda tükenmişlik duygusuna yol açmaktadır. Uzun süreli stresin sonucu olan tükenmişlik; yorgunluk, motivasyon kaybı, uyku sorunları ve ruhsal boşluk şeklinde görülür. Ailevi sorumluluklar, sosyal baskılar ve teknolojinin aşırı kullanımı bu durumu artırır. Tükenmişlikle başa çıkmak için kendine zaman ayırmak, stres yönetimi uygulamak ve iş-özel yaşam dengesini korumak gereklidir. Tükenmişlik, modern çağın sessiz krizlerinden biridir; farkındalık ve destekle önlenebilir.
Günlük Hayatta Tükenmişlik: Sessiz Bir Krizin Anatomisi

Günümüzün hızla değişen ve yoğun yaşam tarzı, birçok bireyin hem profesyonel hem de kişisel yaşam alanında tükenmişlik hissi yaşamasına yol açmaktadır.

Tükenmişlik (burnout), yalnızca iş yerindeki stresten kaynaklanmaz; ailevi yükümlülükler, sosyal beklentiler ve bireysel hedefler de bu durumu tetikler.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO, 2019), tükenmişliği “başarısız bir şekilde yönetilen kronik iş stresi sonucu meydana gelen bir durum” olarak tanımlar, ancak gerçekte tükenmişlik günlük yaşamın birçok alanında kendini gösterir.

Bu durumu yaşayan insanlar, fiziksel olarak bitkin, ruhsal olarak boşlukta ve motivasyonsuz hissedebilir; bu da yaşam kalitesini ve ilişkilerini olumsuz şekilde etkiler.

Günlük Yaşamda Tükenmişliğin Belirtileri

Tükenmişlik genellikle yavaş bir şekilde ilerler. Sürekli yorgunluk, motivasyon kaybı, uyku problemleri, baş ağrıları, sindirim sorunları ve bağışıklık sisteminde zayıflama gibi fiziksel belirtilerle kendini gösterir.

Bireyler, iş ve özel yaşam dengesini sağlamakta zorluk çeker; bu da tükenmişliği derinleştirir (Drummond, 2018).

Sosyal ve Ailevi Etkiler

Tükenmişlik, sadece bireyi değil, çevresindekileri de etkiler. Aile içindeki iletişim azalır, sosyal etkinliklere katılım düşer ve yaşam tatmini azalır.

Özellikle ebeveynler ve bakım veren kişiler, sürekli olarak sorumluluk ve beklentiler ile karşılaştıklarında tükenmişlik riski daha yüksektir (Liu, Heffernan & Tan, 2020).

Tükenmişliğin Nedenleri

Günlük hayatta tükenmişliği tetikleyen pek çok faktör vardır. Fazla iş yükü, sürekli çevrimiçi olma durumu, maddi baskılar, ailevi sorumluluklar ve sosyal medya etkisi bunlardan bazılarıdır.

Genç yetişkinler, kariyer ve sosyal medya baskıları nedeniyle daha yüksek tükenmişlik seviyeleri gösterebilir (Neupane et al., 2025).

Teknolojinin Rolü

Teknoloji ve sosyal medyanın hayatımızdaki yaygın kullanımı, iş ve özel yaşam sınırlarını belirsizleştirerek dinlenme sürelerini kısaltmaktadır.

Bu durum, bireylerin ruhsal enerjisinin azalmasına ve motivasyon kaybına yol açar (Greenhaus & Allen, 2025).

Sonuç

Tükenmişlik, yalnızca yorgunluk hissi değil; hem fiziksel hem de zihinsel olarak bizi etkileyen uzun süreçteki bir aşınmadır.

Günlük yaşamda tükenmiş kişiler, kendilerini sürekli bitkin, motivasyonsuz ve boşlukta hissetmektedir. Bu durum iş yaşamını, ailevi ilişkileri ve sosyal bağlantıları zorlaştırır; iletişim azalır, sosyal hayat daralır ve hayattan alınan tat düşer.

Tükenmişlikle başa çıkmak için bireylerin kendilerine zaman ayırmaları, stres yönetimi teknikleri ve mindfulness gibi yöntemleri uygulamaları gerekmektedir.

Ancak bireysel çabalar tek başına yeterli değildir. İş yükünün dengelenmesi, aile ve arkadaş desteğinin sağlamlaştırılması, iş ve özel yaşam sınırlarının korunması da son derece önemlidir.

Toplumda farkındalık yaratmak, tükenmişlik belirtilerini tanımak ve destek almak, ruh sağlığının korunmasına yardımcı olur.

Teknoloji ve sosyal medyayı bilinçli bir şekilde kullanmak, dinlenmeye ve kendimize zaman ayırmaya özen göstermek, tükenmişliği önlemede etkili yöntemlerdendir.

Sonuç olarak, tükenmişlik günümüzün sessiz krizlerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak bireyler, aileler ve toplum, birlikte hareket ederek, bu sürece dikkat ederek ve gerekli önlemleri alarak ruhsal kaynaklarını koruyabilir, yaşamlarını daha dengeli ve sağlıklı bir şekilde sürdürebilirler.

Kaynakça

World Health Organization. (2019). Burn-out an “occupational phenomenon”: International Classification of Diseases. https://www.who.int/news/item/28-05-2019-burn-out-an-occupational-phenomenon-international-classification-of-diseases

Drummond, D. (2018). Burnout basics: Symptoms, effects, prevalence, and the five main causes. International Stress Management Association. https://ismanet.org/ISMA/Resources/e-Reports/7-5-18/Burnout_Basics_symptoms_effects_prevalence_and_the_five_main_causes.aspx

Liu, Z., Heffernan, C., & Tan, J. (2020). Caregiver burden: A concept analysis. International Journal of Nursing Sciences. https://en.wikipedia.org/wiki/Caregiver_burden

Greenhaus, J. H., & Allen, T. D. (2025). Work–life balance. Wikipedia. https://en.wikipedia.org/wiki/Work%E2%80%93life_balance

Neupane, S., Saha, M., Almeida, D. M., & Kumar, S. (2025). How many times do people usually experience different kinds of stressors each day? arXiv. https://arxiv.org/abs/2508.01553

Etiketler

TükenmişlikTükenmişlik sendromu tedavisiTükenmişlik sendromu nedir

Yazar Hakkında

Psk. Berivan Bat

Psk. Berivan Bat

Psikolog Berivan BAT, Lisansını Nişantaşı Üniversitesi Psikoloji alanında başarıyla tamamlamıştır. Psikolog Berivan BAT sikoloji alanında sunduğu hizmetlerde modern danışmanlık yaklaşımlarını kullanarak danışanlarına duygusal, zihinsel ve davranışsal sorunların çözümünde destek sağlar. Özellikle hipnoz, duygu odaklı terapi ve çocuk resim analizi konularında sahip olduğu uzmanlık, bireylerin iç dünyalarına derinlemesine inme ve problemlerini kökünden çözmeye yönelik etkili bir yaklaşım sunar.

Klinik çalışmaları bünyesinde uzmanlaştığı ve çalıştığı ekoller; Psikodinamik Terapi, Şema Terapi, EMDR Terapi,  Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi, Duygu Odaklı Terapi ve Somatik Deneyimleme üzerinedir.

Psikoloji Biliminin insan hayatındaki değerli bir pusula olduğuna inanarak, sağlıklı bir ruh hali içinde olmanın herkesin hakkı olduğu düşüncesiyle çalışmalarını sürdürmektedir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.