Doktorsitesi.com

Estetik için Altın Öneriler

Dr. Mustafa Karataş
Dr. Mustafa Karataş
7 Eylül 2015159 görüntülenme
Randevu Al
Estetik için Altın Öneriler

Doğru beslenin: Dengeli bir beslenme düzeni genel sağlığınız için olduğu kadar cilt sağlığı için de son derece önemlidir. Mesela yeterince protein tüketmezseniz cildiniz donuk, mat bir görünüm alır ve elastikiyetini kaybeder.

Katı diyetlere dikkat: Çok sıkı bir diyet yapmak, kısa sürede çok hızlı kilo vermek cildinizi olumsuz etkiler. Özellikle belli bir yaştan sonra yoyo diyetler cildinizin sıkılığını kaybetmesine neden olur.

Sağlıklı bir yaşam tarzını benimseyin: Unutmayın sağlığınız için iyi olan herşey cildiniz için de iyidir. Düzenli bir egzersiz rutininin, günde 1.5-2 litre su içmenin olumlu etkilerini cildinizde de görürsünüz.

Güneşten korunun: Güneş yaşlanmanın en önemli nedenlerinden biridir. Güneşte korumasız geçirilen zamanlar size kahverengi lekeler, erken yaşlarda ortaya çıkan çizgiler, kırışıklıklar ve elastikiyet kaybı olarak geri dönecektir. (Solaryumun da güneş kadar hatta güneşten daha zararlı olduğunu sakın unutmayın!) En önemli anti-aging ürününüzün yüksek SPF’li bir güneş kremi olduğunu asla aklınızdan çıkarmayın ve güneş kreminizin en az SPF30 faktör olmasına özen gösterin.

Göz çevrenizi ihmal etmeyin: 20’li yaşlardan itibaren ince ve hassas bir deriye sahip olan göz çevresini koruma altına almak akılcı bir anti-aging stratejidir. Düzenli olarak göz kremi kullanmaya özen gösterin, göz kreminizin içinde güneş koruyucu ajanlar olduğundan emin olun, hatta bununla da yetinmeyin ve güneş gözlüğü kullanın. 30’lı yaşlardan itibaren botox enjeksiyonları yaptırarak kazayaklarını kontrol altına almak da göz çevresinin gençliğini korumak  adına doğru bir seçim.

Boynunuzu, dekoltenizi, ellerinizi unutmayın: Maalesef birçok kadın bütün anti-aging yatırımını sadece yüzüne yapma hatasına düşer. “Seneler boyunca yüzüne en etkili kremleri sürmüş, güneşten korumuş ve yine yüzüne birçok anti-aging işlem yaptırmış hastalara rastlıyorum. Boyunları, dekolteleri ve elleri ile hiç ilgilenmedikleri için yüzleri ile bu bölgeleri arasındaki yaş farkı en az 10-15 yıl.” Bu yazıda bahsi geçen anti-aging tedavilerin çoğunun gözardı edilen bu bölgelere de uygulanabileceğini unutmayın ve bu konuda mutlaka doktorunuzdan bilgi alın.

Uzman desteği alın: Cilt probleminiz yoksa bile erken yaşlardan itibaren size cilt bakımı konusunda yol gösterecek bir uzmana danışmakta fayda var. Doğru zamanlarda doğru dokunuşlar gençliğinizi çok daha uzun süre korumanız anlamına gelir.

Altmışlı ve yetmişli yaşlarda nasıl göründüğünüzü, gençlik ve orta yaş döneminde cildinize iyi bakıp bakmadığınız belirler. Bu yaşlarda da yukarıda bahsi geçen tedavilerden faydalanabilir, bunların yanında estetik cerrahi seçeneğini de göz önüne alabilirsiniz. Ve her ne kadar yaşlanma ile ilgili belli başlı sorunları farklı yaş dönemlerine göre ayırmış olsak da, bunların genellemeler olduğunu unutmayın. Cildinizin esas durumunu cildinize nasıl baktığınız, güneşle ne kadar haşır neşir olduğunuz, beslenmeniz gibi  faktörler belirler. Kiminin 30’unda karşılaştığı bir cilt problemiyle bir başkası 40’ında karşılaşabilir. Burada amaç yaşlanma problemleri ve bunlara karşı hem evde hem muayenehanede uygulanabilecek etkili tedavilerle iglili bilgi sahibi olmanızdır.

Etiketler

Gençlik için önerilerGenç bir cilt için nelere dikkat edilmeliGenç kalmak için öneriler

Yazar Hakkında

Dr. Mustafa Karataş

Dr. Mustafa Karataş

Dr. Mustafa KARATAŞ, 2002 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olarak tıp doktoru unvanını almıştır. 2002-2004 yılları arasında yurt dışında medikal estetik konusunda eğitim alarak, bu alanda eğitimini kendini geliştirmeyi tercih etmiştir. 2004-2007 yılları arasında özel bir hastanenin Estetik ve Kozmetik bölümünde sorumlu hekim olarak görev yapmıştır. 2007’de Dipnot Nişantaşı Estetik Merkezi’ni kurmuştur. Kurucusu ve sahibi olduğu bu merkezde Medikal Estetik alanında hastalarına hizmet vermektedir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır