Daima genç nasıl kalınır?

Daima genç nasıl kalınır?

Genel sağlığın ve genç kalmanın temel kuralları az yemek ve çok hareket etmektir. Yavaş yiyin ve doyar gibi olunca sofradan kalkın, bir de uzak olmayan her yere yürüyerek gidin. Bu çok basit iki kuralı uygularsak , o 50 li 60 lı yaşlarda her yerlerinden bir hastalık çıkmaya başlayan kişilerden olmazsınız.  Maalesef özellikle bizim milletimiz de hastalık çok. Neden; çünkü yemeyi çok severiz ve hareket bizden uzak dursun değil mi? Halbuki başka memleketlerde bizzat şahit olduğum şey, çok sayıda insanın spor yapıyor olduğudur.. Yoksa  80- 90 yaşındaki turist amca teyzeleri görmediniz mi ? O yaşta seyahate çıkmak cesaret ister, onlar, tarihi yerlerde taşların aralarından sekerek geçiyorlar. Çünkü onlar sağlıklarını korumak için ne yapmaları gerektiğini biliyor ve gerçekten uyguluyorlar. Bizde biliyoruz ama uyguluyor muyuz? Kaçımız vücudumuz için biraz egzersiz yapmanın, ileride sağlığımızda oluşabilecek bir çok önemli problem için çok koruyucu bir davranış olduğundan haberdar ve bunu uygulamaya çalışıyor? Çok azımız. Neyse, benden söylemesi , dinleyen dinler dinlemeyen zamanı gelince doktordan doktora gezer. Dünyada anti-aging’in birinci kuralı nedir biliyor musunuz? Kalori kısıtlaması “Calori restriction”  denilen ve vücuda fazla kalori alınmasını engelleyen  bir  yaşam şekli. Çünkü vücuda gerekenden fazla gıda girişi, hücrelerimizi hasardan koruyan, yani bizi genç tutan antioksidan sistemimizi gereksiz yere yormakta, daha fazla toksinin vücutta birikimine yol açmakta ve bu da  hızlı yaşlanmamıza neden olmaktadır.

Sizin kendinizin uygulayabileceğiniz, doğru beslenme ve hareketli yaşamdan sonra , anti-aging(Gençleşme-Dinçleşme) için yapılabilecek en başarılı  uygulamalardan biride ozon tedavisi. Ozon tedavisi vücudunuz için bakım niteliğinde bir tedavi imkanı sunuyor. Hücre yenilenmesini arttırarak, sizin yapamadığınız bakımı sizin için üstleniyor.  

Ozon tedavisi ile kendinizi daha enerjik ve canlı hissetmeye başlıyorsunuz. Uyku kaliteniz artıyor ve bunun sonucunda sabahları dinç bir şekilde kalkıyorsunuz ve akşama kadar koştursanız bile yorgunluk hissetmiyorsunuz. 20 li 30 lu yaşlarınızdaki enerjinizi yeniden kazanıyorsunuz. Bağışıklık sisteminiz güçlendiği için hastalıklara karşı direnç kazanıyorsunuz, stresiniz azalıyor, hafızanız kuvvetleniyor, vücut ağrıları azalıyor veya yok oluyor. Anti-aging uygulamalarında önemli bir yere sahip olan ozon tedavisinin cilt üzerindeki olumlu etkileri ile daha sağlıklı ve birkaç yaş daha genç görünmek de mümkün.

Ozon tedavisi mükemmel bir anti-aging yöntemi olmasıyla beraber hastalıkların tedavisinde de çok etkindir. Ozon tedavisi alternatif  bir tedavi değildir, modern tıpla iç içedir, aynı temellere sahiptir ve tedavi edici etkinliği, bazı hastalıklarda, klasik ilaç tedavilerinden daha fazla yarar sağlamaktadır. Özellikle kronik veya klasik ilaç tedavileriyle yarar bulamamış olan hastaların tedavilerinde oldukça etkindir. Üstelik ilaçların bir çoğunun ciddi yan etkilere sahip olduğu düşünülürse ozon tedavisinin önemi daha iyi anlaşılabilir. Çok doktor dolaştıktan sonra, bu tedavi şeklini duyan ve tedaviyi alanların çoğu, iyileşmeyeceğini sandıkları hastalığının  iyileşmesi karşısında şaşkınlığa düşebilirler. Çünkü ozon tedavisi hücresel düzeyde bozulmuş olan dengeyi sağlayarak hastalığa neden olan faktörleri ortadan kaldırır ve bir çok hastalığı aynı anda temelinden tedavi etmeyi amaçlar. Aynı zamanda  ultrapreventif  dediğimiz(yüksek etkinlikte hastalıklardan koruyucu)özelliktedir. Ozon tedavisi ile ilk karşılaştığımda, iyileştirici etkilerinin bu kadar çok yönlü olması karşısında, bir doktor olarak ,  böyle bir önemli tedavi aracından nasıl olup da haberdar olmadığımıza şaşırdım. Üstelik , ozon doğru kişilerce kullanıldığında yan etki oranı sıfırdı.

Neyse ki , son yıllarda dünyada yapılan klinik araştırmalarla, etki mekanizmaları daha çok anlaşılan ozon, tıp hizmetinde daha çok yer almaya başladı. Araştırdıkça daha çok hastalıkta başarıyla kullanılabileceği ortaya çıktı. Ozon tedavisi bugün , ana tedavi olarak kullanıldığı gibi, başka tedavilere yardımcı olarak 300’e yakın hastalıkta  kullanılmaktadır. Bu tedavinin bir çok kronik rahatsızlıkta, ilaç tedavilerinden fayda görmeyen bir çok hastayı, etkin bir şekilde tedavi edebildiğini söyleyemek mümkündür. Hatta hiçbir ilacın başarılı olamadığı kronik yorgunluk gibi konularda tek tedavi şeklidir. Yakın gelecekte daha çok doktor ve hasta bu konuda bilgilenip değerini anladıkça ozon tedavisini daha çok duymaya ve kullanmaya başlayacağız.

Bu makale 18 Aralık 2020 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dr. Başar Şenyüz

Dr. Başar ŞENYÜZ, 1 Ocak 1967 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. İlkokulu İstanbul’da orta okul ve liseyi ise Antalya'da tamamlamıştır. Lisans öncesi eğitiminin ardından Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başlamış olduğu tıp eğitimini 1991 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. Elmalı Verem Savaş Dispanseri'nde, 112 Acil Servis'te ve Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi'nde 15 sene hizmet vermiştir. Daha sonra tam gün yasası nedeniyle devlette çalışmayı bırakmış ve ozon tedavisi çalışmalarıma ağırlık vermiştir. Ozon tedavisi çalışmalarına başlamadan önce 8 aylık bir araştırma süresinin ardından Türk ve Alman doktorlardan 3 ayrı eğitim almış ve eğitiminin ardından 15 gün ozonterapi kliniğinde çalışarak bizzat kendisi hasta memnuniyetlerine şahit olmuştur. Bu klinik deneyiminin ardından 2006 yılında Antalya' ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
Etiketler
Genç kalabilmek
Dr. Başar Şenyüz
Dr. Başar Şenyüz
Antalya - Medikal Estetik Tıp Doktoru
Facebook Twitter Instagram Youtube