Sertleşme sorunu Türk erkekleri arasında oldukça yaygın bir sorundur. Cinsel ilişki için gerekli sertliği başlatamama, sağlayamama veya devam ettirememe durumunda sertleşme bozukluğundan bahsedilebilir. Cinsel bir soruna sahip olmak erkek için gurur meselesidir. Çünkü erkeğe küçüklükten itibaren penisin ve cinsel gücün erkekliğin simgesi olduğu düşüncesi aşılanır ve erkek bir kereye mahsus da olsa sertleşme sorunu yaşadığında dünyası yıkılır, erkekliğini kaybettiği ve bir daha asla geri kazanamayacağı düşüncesine kapılır. Oysa ki bir sorun en az 3 veya 6 ay boyunca, her cinsel ilişkide yineleyici ve tekrarlayıcı biçimde ortaya çıkıyorsa o zaman sorun olarak nitelendirilebilir. Her erkek arada bir sertleşme sorunu yaşayabilir, önemli olan büyütmemektir. İktidarsızlığın birçok farklı nedeni olabilir Stres, iş ve aile yaşamındaki sorunlar, eşler arasında sürekli yaşanan problemler, bedensel antipati ve kadının gebe kalmasından duyulan korku, cinsel ilişkide başarısız olma korkusu, cinsellik hakkında yanlış bilgilenme veya keşfedilme, reddedilme, üzüntü vb. nedenlerden kaynaklanan anksiyete ve depresyon gibi ruhsal sıkıntıların yanısıra penisin atardamarlarına, toplardamarlarına, süngerimsi silindirlerine ve sinirsel yapılarına ait bozukluklar,sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı ve birtakım hastalık ve bu hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar sertleşme sorununa yol açabilmektedir. Tedavi için öncelikle sorunun nedeninin tespit edilmesi gereklidir
Başaramama korkusu sertleşme sorununa neden oluyor
Cinsellik bir sınav ya da yarışma değildir
sertleşme sorununa en sık rastlanan psikolojik nedeninin başaramama korkusudur. Başaramama korkusu diğer adıyla performans anksiyetesi erkeklerin cinsel ilişkide sorun yaşamalarının en sık rastlanılan nedenlerinden biridir. Başaramama korkusu, cinsellikle ilgili toplumda yaygın yanlış inanışlarla körüklenir. Cinsel mit dediğimiz bu yaygın inanışlar; “erkeğin her zaman cinsel ilişkiye hazır olması gerektiğini, penisinin her zaman sert olması gerektiğini, saatlerce ilişkiyi sürdürebilmesi gerektiği’’ gibi yanlış bilgileri topluma aşılar, böyle olunca da erkekte performans baskısı oluşabilir. Oysa ki cinsellik karşı cinsle yaşanan sevgi dolu bir paylaşımdır, bir sınav ya da bir yarışma değildir, cinsellikte başarısız olmak diye bir kavram olmamalıdır, önemli olan birlikte geçirilen zamandan olabildiğince haz almaktır. Erkeklerin cinsellikte başarılı olmayı cok önemserler. Özellikle cinsel açıdan henüz deneyim yaşamamış erkeklerde partnerini memnun edememe korkusu çok fazla. Bu kaygıdan dolayı erkekler karşı cinse yanaşmaya, flört etmeye ve evlenmeye çekindiklerini belirtiyorlar. Yine ilk ilişkisinde sertleşme sorunu yaşayıp umutsuzluğa kapılan erkekler de tekrar aynı sorunu yaşama korkusuyla cinsellikten uzak duruyorlar. Her şey yolunda giderken birden sertleşme sorunu da ortaya çıkabiliyor. Her insan birbirinden farklı, her insanı kendi koşulları içersinde değerlendirmek gereklidir. Ancak sertleşme sorunu kader değildir, tedavisi vardır, çözüm mutlaka vardır.