Emziren annelere beslenme önerileri

Emziren annelere beslenme önerileri

Anne sütü, bebeğin sağlıklı bir şekilde tüm besin gereksinmesini karşılayan, kolaylıkla sindirilebilir ve enfeksiyonlara karşı koruyan yeri doldurulamaz bir besindir. Ayrıca, anne ve bebeğin duygusal bağ kurmasına da olumlu yönde katkı sağlar.

Loğusa annenin salgıladığı süt, aldığı besinlerin bir ürünüdür. Yani süt salgısı için gerekli besinler annenin yedikleri ile vücudundaki depolardan sağlanmaktadır. Bu nedenle emziren bir annenin beslenmesindeki amaç, kendi fizyolojik gereksinmelerini karşılayarak, vücudundaki besin depolarını dengede tutmak ve salgılanan sütün gerektirdiği enerji ve besin ögelerini karşılamaktadır. Emzikli kadınlar için enerji ve besin ögeleri gereksinmeleri; sık doğumlara bağlı olarak besin depoların azalması, enfeksiyon sıklığı, beslenme yetersizliğinin varlığı ve derecesi, fiziksel uğraşların ağırlığı gibi enerji harcamasını arttıran durumlara göre farklılık gösterir.

Loğusa annenin enerji ihtiyacı;

Emziren annenin salgıladığı sütün miktarı ve kalitesi aldığı enerji ile doğru orantılıdır. Sağlıklı lohusa günde ortalama 700-800 ml süt salgılamaktadır. Bu da annenin emziklilik dönemi boyunca günlük kalori miktarının yaklaşık 750 kalori fazla olması gerektiği anlamına gelmektedir. Bu miktarın 500 kalorisi annenin günlük aldığı enerjiden, 250 kalorisi ise gebelikte kazanılan depolardan karşılanır. 

Besin öğelerine olan ihtiyaç;

Süt veren annenin diyetle aldığı protein miktarının süt proteine dönüşüm oranı %50 dir. Bu nedenle emziklilik döneminde proteine olan ihtiyaç artar. Protein ihtiyacı tüketilen besinlerle karşılamazsa annenin vücut dokusundaki proteinler yıkılmaya başlar. Ayrıca sütün protein miktarı da yetersizlik derecesine göre düşüş gösterir. Aynı durum annenin aldığı yağ için de geçerlidir. Diyetle alınan yağın miktarı ve cinsi anne sütünün yağ miktarını ve içeriğini belirler. Bu nedenle loğusa annenin yağ asitlerinden dengeli bir diyet tüketmesi çok önemlidir.

Sıvı tüketimi;

Emziklilik döneminde su metabolizmasında artış olmaktadır. Bu nedenle salgılanan süt miktarının azalmaması için annenin günlük 2.5-3 litre sıvı tüketmesi gereklidir. Bu miktar, suyun yanı sıra; süt, ayran, hoşaf, komposto, limonata ve meyve suları ile de tamamlanabilir. Çay, kahve gibi kafein ve tanen içeren içecekler ise sütün veriminin azalmasına neden olur.

Emziklilik Dönemi Beslenmesi İçin Pratik Öneriler; 

1-Gebelik öncesi ağırlığa dönmek için acele etmeye gerek yok. Bebeği sık sık emzirmek eski kiloya dönmeye yardımcı olacaktır.

2-Gebelik sürecinde önerilen miktardan fazla kilo alındıysa ayda 2-3 kg kaybetmek normaldir. Emziklilik döneminde hızla kilo kaybetmek doğru değildir.

3-Emziren anneler çok düşük kalorili zayıflama diyeti uygulamamalıdırlar. Ancak enerjisi yüksek, besin değeri düşük olan hamur işleri,şerbetli tatlılar,çikolata, kraker gibi hazır ürünler tüketilmemelidir. Bu dönemde yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir.

4- Beyaz ekmek yerine tam tahıllı,yulaflı ve çavdarlı ekmek tüketimi süt miktarında artışa neden olmaktadır.

5- Pirinç pilavı yerine bulgur pilavı kullanmak hem vitamin ve mineral açısından daha faydalı hem de süt yapımına yardımcı olmaktadır.

6-Günde en az 2.5-3 litre sıvı tüketilmelidir. Bu miktarı bitki çayları,komposto,hoşaf,taze sıkılmış meyve suları ile de tamamlayabilirsiniz.

7-Günde 1 su bardağı tarçınlı boza, 1 çay bardağı sarı leblebi ve bir kibrit kutusu kadar tahin helvası tüketmek anne sütünün miktarını ve kalitesi etkilemektedir.

8-Çay,kahve,kola gibi kafein ve tanen içeren içecekler tüketilmemelidir.

9-Kalsiyum yönünden zengin olan süt, yoğurt ve peynir tüketimi arttırılmalıdır. Günde en az 3 su bardağı (600 ml) süt veya yoğurt, en az 60 gr peynir tüketilmelidir.

10-Anne sütünden sonra en kaliteli protein örüntüsüne sahip,besin değeri yüksek olan yumurta her gün mutlaka 1 adet tüketilmelidir.

11-Mutlaka günün bir öğününde kuru baklagil veya et yemeği tüketilmelidir.

12-Kuru fasulye, nohut, mercimek gibi demirden zengin besinler, limon,domates,maydanoz, yeşil biber, taze soğan gibi C vitamini yönünden zengin sebzeler ile birlikte tüketilmelidir.

13-Artan vitamin ve mineral ihtiyacını karşılamak için günde en az 3-4 porsiyon meyve tüketilmelidir.

14-Salam, sosis, sucuk gibi katkı maddesi içeren besinler tüketilmemelidir.

15-D vitamini besinlerde bulunmadığı için emziren anneler mutlaka günün birkaç saatini güneş alarak geçirmelidir.

16-İyot doğal besinlerle alınamayan bir mineraldir. Bu nedenle iyotlu tuz kullanarak iyotun anne sütünden bebeğe geçmesini sağlamalıyız.

17-Kuru yemişler ve kuru meyveler demir ve kalsiyum gibi minerallerin önemli kaynaklarındandır. Enerjisi yüksek olduğu için porsiyon kontrolü yapılarak tüketilmesi önerilir. Günde 2 porsiyon kuru meyve, 40-50 gr ceviz,fındık ve badem tüketimi yeterlidir.

18-Sebzelerin,kurubaklagillerin, makarnanın ve eriştenin haşlama suları dökülmemelidir.

19-Sütü arttırdığına inanılan fakat boş enerji kaynağı olan şekerli gıdalar yerine besin değeri yüksek olan sütlü tatlılar,tahin helvası,kuru dut ve pekmez gibi besinleri tüketmek hem sütün miktarının hem de kalitesinin artmasına yardımcı olur.

20-Özellikle maydanoz,dereotu,roka,tere gibi yeşil yapraklı sebzelerin tüketimi süt miktarının artmasına destek olur.

21-Tarım ürünlerine kullanılan ilaçlar nedeniyle sebze ve meyveler iyice yıkanmalıdır.

22-Bu süreçte sigara ve alkol kesinlikle tüketilmemelidir.

23-İlaç kullanmadan önce mutlaka doktora başvurulmalıdır.
Unutmayın, bebeğinizin ve sizin sağlığınız beslenmenizle yakından ilgilidir. Hepinize sağlıklı ve keyifli bir lohusalık dönemi diliyorum…

Bu makale 12 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Buket Adanç

Diyetisyen Buket ADANÇ, 19 Ağustos 1988 tarihinde Ankara’da doğmuştur. 2011 Yılında Başkent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden mezun oldu. Eğitim sürecinde,Hacettepe Tıp Fakültesi, İstanbul Tıp Fakültesi (Çapa), Başkent Üniversitesi Hastanesi,Bayındır Hastanesi ve TOBB Üniversitesi Hastanesi ve Özel Teyfik Fikret Okulları’nda eğitim ve gözlem yaptı. Öğrencilik döneminde 4 ay Amerika’nın Wyoming Eyaleti’nde bulunan Grand Teton National Park’ın yemekhanesinde çalıştı. Mezuniyet sonrası özel bir zayıflama merkezinde ve Özel Karataş Hastanesinde çalıştı. 2016 yılında Amerika’nın en prestijli hastanelerinden birisi olan Florida Memorial Hastanesi ve Jacksonville Heartland Rehabilitasyon Merkezi’nde eğitim ve gözlem yaptı. Diyetisyen mesleğini severek yapan Buket Adanç, mesleki gelişimini beslenme alanındaki yayınları takip ederek, ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
linkedin
facebook
Dyt. Buket Adanç
Dyt. Buket Adanç
İzmir - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube