Ekranla Büyüyen Çocuklarda Duygusal Düzenleme

Duygusal Düzenleme Nasıl Gelişir?
Çocuklar duygularını, bir yetişkinin yardımıyla düzenlemeyi öğrenir. Üzüldüğünde yatıştırılan, öfkelendiğinde sınırla karşılanan, korktuğunda yanında durulan çocuk; zamanla bu düzenleme işlevini içselleştirir.
Bu süreçte temas, göz teması, ses tonu ve bekleyebilme çok önemlidir. Duygusal düzenleme, hızlı çözümlerle değil; tekrar eden ilişkisel deneyimlerle gelişir.
Ekranlar Bu Sürece Nasıl Dahil Olur?
Ekranlar, çocuğun zor duygularla temas etmesini kısa vadede kolaylaştırır. Sıkılan çocuk ekrana yönlendirilir, ağlayan çocuk videoyla sakinleştirilir, öfkelenen çocuk dikkatini dağıtacak bir içerikle susturulur.
Bu yöntemler anlık rahatlama sağlar. Ancak duygunun kendisiyle temas edilmediğinde çocuk şu mesajı öğrenebilir:
“Zor bir şey hissettiğimde dikkatimi başka yere vermeliyim.”
Bu öğrenme biçimi, duyguyu tanımayı değil; duygudan kaçmayı öğretir.
Ekranla Sakinleşen Çocuk Ne Öğrenir?
Ekranla sakinleşen çocuk, kendi iç düzenleme kapasitesini geliştirme fırsatını kaçırabilir. Çünkü sakinleşme dışarıdan sağlanmıştır. Çocuk, beklemeyi, duygunun geçmesine tahammül etmeyi ya da bir yetişkinle birlikte regüle olmayı deneyimleyemez.
Bu durum uzun vadede şunlara yol açabilir:
Duygular yoğunlaştığında hızlı kaçış ihtiyacı
Sıkılmaya düşük tolerans
Öfke ve hayal kırıklığında zorlanma
Kendini sakinleştirmekte güçlük
Burada önemli olan, ekranın varlığı değil; ekranın ne zaman ve hangi işlevle kullanıldığıdır.
Ekran Her Zaman Zararlı mı?
Hayır. Ekran başlı başına zararlı değildir. Özellikle yaşına uygun, sınırlı ve eşlik edilen içerikler çocuk için keyifli ve öğretici olabilir. Ancak ekran, her zor duygunun çözümü hâline geldiğinde duygusal gelişim alanı daralır.
Ekran; ilişkiyi desteklediğinde yardımcıdır, ilişkiyi ikame ettiğinde zorlayıcıdır.
Duygusal Düzenleme Neden Daha Kırılgan Görünüyor?
Günümüzde birçok ebeveyn şunu fark ediyor: Çocuklar çabuk sıkılıyor, çabuk öfkeleniyor, beklemekte zorlanıyor. Bu durum yalnızca ekranla açıklanamaz. Ancak ekranların sunduğu hızlı uyarım ve anında tatmin, çocuğun yavaşlayan duygusal süreçlere tahammülünü azaltabilir.
Duygusal düzenleme, yavaş bir beceridir. Ekran dünyası ise hızlıdır. Bu iki hız arasındaki fark, çocuğun iç dünyasında bir uyumsuzluk yaratabilir.
Ebeveynin Rolü Nerede Başlar?
Ebeveynin görevi ekranı tamamen kaldırmak değil; çocuğun duygusunu ekranla değil, ilişkiyle karşılayabilmektir. Çocuk ağladığında önce duygusunun görülmesi, sonra gerekirse dikkatinin yönlendirilmesi önemlidir.
“Şu an çok sinirlisin, beklemek zor geldi” gibi basit bir cümle bile çocuğun duygusal düzenleme becerisine katkı sağlar. Çünkü çocuk önce anlaşılır, sonra sakinleşir.
Ekranla büyüyen çocuklar, doğru ilişkisel zemin sağlandığında duygusal düzenleme becerilerini geliştirebilir. Risk, ekranın varlığında değil; ekranın duyguların yerine geçmesindedir.
Çocuklar ekranlardan değil, duygularıyla yalnız bırakıldıklarında zorlanır.
Duygusal düzenleme; teknolojiden uzak olmakla değil, ilişkide kalabilmekle öğrenilir.
Ekranlar hayatın bir parçası olabilir. Ama çocuğun duygusal dünyasında yerini, insan teması belirler.

