Duygularımız: İç Sesimizi Anlamak ve Kabullenmek
Duygular; kişinin herhangi bir duruma/uyarana verdiği “olağan” tepkilerdir. Bu uyaranlar dışarıda olan herhangi bir şey olabilir ya da iç dünyamızdan kaynaklanan bir durum olabilir. Bir duygunun ortaya çıkışında sosyal, psikolojik, biyolojik birçok mekanizma rol oynar ve bu duygular günlük hayat içerisinde çeşitli davranışlara yol açar. Duygularımız bir anlamda davranışlarımızın kılavuzu gibidir.
Korku duygusu sayesinde, tehlikeli olduğunu düşündüğümüz bir durumdan kaçarız ve böylelikle hayatta kalmaya çalışırız.
Öfke duygusu sayesinde sınırlarımızın ihlalinden korunuruz.
Şaşkınlık duygusu sayesinde olağanüstü durumlara karşı tepkiler oluştururuz.
Üzüntü duygusu sayesinde ise içe kapanmak yoluyla kendimizi saldırılardan koruruz, kayıplarımızın yasını tutarız, nerede yanlış yaptığımızı düşünür, geçmiş davranışlarımızdan bir şeyler öğreniriz.
Tiksinti duygusu ile zararlı olabilecek şeylerden kaçınırız.
Merak duygumuz ile yeni deneyimler yaşayabilirz.
Utanma duygumuz bize toplumsal kuralları öğretir.
Suçluluk duygusu ise bizi uygun olmayan davranışlardan alıkoyar ya da bu davranışlarımızı sorgulayak düzeltmemizde etkilidir.
Dolayısıyla tüm duygular insanın kendini ve çevreyi anlamlandırması için çok önemlidir, hayata zenginlik katar, önceliklerimizi belirlememizi sağlar. Tüm duygulara zihnimizde alan açabilmek, psikolojik sağlıklılığın da önemli bir göstergesidir.
