Doktorsitesi.com

DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDEN DAHA GÜÇLÜYÜZ

Uzm. Kl. Psk. Emine Özdemir
Uzm. Kl. Psk. Emine Özdemir
23 Ağustos 202364 görüntülenme
Randevu Al
Hayatımız boyunca birçok zorlukla karşılaşıyor ve bunlarla başa çıkmaya çalışıyoruz. Kimi zorlukların üstesinden kolayca gelebiliyorken, kimini atlatmakta zorlanıyoruz.
DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDEN DAHA GÜÇLÜYÜZ

DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDEN DAHA GÜÇLÜYÜZ

Hayatımız boyunca birçok zorlukla karşılaşıyor ve bunlarla başa çıkmaya çalışıyoruz. Kimi zorlukların
üstesinden kolayca gelebiliyorken, kimini atlatmakta zorlanıyoruz.
Kimi zaman ise bir sorunla karşılaşmamışken “ya şöyle olursa” deyip gelecekteki olumsuz ihtimalleri
düşünüp kaygılanıyoruz. Okuyuculara şu soruyu sormak isterim; henüz yaşanmamış, belki de hiçbir
zaman yaşanmayacak olan olumsuz ihtimaller neden bizi bu kadar kaygılandırıyor?
Kaygılanıyoruz çünkü olumsuz olasılığı zihnimizde felaketleştiriyoruz. Sanki korktuğumuz olasılık
gerçekleşirse, dünyanın sonuymuş gibi algılıyoruz.
Kaygılanıyoruz çünkü başa çıkma gücümüzün yetersiz kalacağını düşünüyoruz.
Kaygılanıyoruz çünkü üstesinden gelemeyeceğimizi zannediyoruz.
Şimdiye kadar yaşadıklarımızı bir düşünelim. Aşağıdaki olumsuz durumlardan bir kısmını
yaşamayanımız yoktur. Bugüne kadar;
Hangimiz bir yakınını kaybetmedi?
Hangimiz bir kaza veya önemli hastalık atlatıp ölümün kıyısından dönmedi?
Hangimiz bir ilişkiden ayrılmak zorunda kalmadı?
Hangimiz ekonomik bir zorluk yaşayıp parasızlık görmedi?
Hangimiz bir yere veya sevdiklerine veda etmek zorunda kalmadı?
Hangimiz önemli bir sınav öncesi uykusuzluk yaşamadı?
Bu soruları çoğaltabiliriz. Bu kadar zorluğu yaşamış kişiler olarak, bu zorlukların üstesinden gelmedik
mi? Acımızı yaşayıp günlük işlerimize dönmedik mi? Yaşananları geride bırakıp önümüze bakmadık
mı? Belki zorlandık, belki yıprandık, belki günlerce acı çektik. Ama öyle ya da böyle bir şekilde
üstesinden geldik.
Bunca şeyin üstesinden gelmemize rağmen neden kaygılanmaya devam ediyor ve üstesinden
gelemeyeceğimizi düşünüyoruz? Çünkü yaşayacağımızı düşündüğümüz olası zorluğu aşmak için
yeterince kaynağımız olmadığını varsayıyoruz.
Zorlukla karşılaşmayan kişi, onunla başa çıkabilecek gücü olup olmadığını bilemez. Kişinin sahip
olduğu gücü görebilmesi için zorlukla karşılaşmış olması gerekir. İzlediğim bir videoda çocuğuna araba
çarpan bir anne, arabanın ön tarafını tek başına kaldırıyor ve tekerin altına sıkışan çocuğunun çıkması
için var gücüyle çabalıyordu. O anne kazayı yaşamamış olsaydı, arabanın ön tarafını tek başına
kaldırabilir miydi? Ya da Seyit Onbaşı, Çanakkale Savaşı’nda kaldırdığı 250 kilogramlık topu, savaş
öncesinde kaldırabileceğini öngörebilir miydi?
Zorluğu yaşamadan kişinin sahip olduğu gücü ve potansiyeli görmesi mümkün değildir. Başa çıkma
mekanizması, kişi zorlukla karşılaştığında devreye giriyor ve kişinin zorluğun üstesinden gelmesini
sağlıyor. İnşirah Suresi’nde yer alan; “şüphesiz her güçlükle beraber kolaylık vardır” ayeti de
kolaylığın, zorluktan önce veya sonra değil, zorlukla birlikte olduğunu vurguluyor.

Kişi, başına gelecek olası olumsuz durumlarla ilgili kaygı yaşayabilir. Bu kaygı aslında kişinin, olumsuz
senaryolara ve ihtimallere karşı tedbir almasını sağlayan işlevsel bir duygudur. Ancak kişi kaygıyı
işlevsel olarak değil de işlevi bozacak şekilde yaşadığında hayat oldukça zorlaşabiliyor. Kaygının işlevi
bozmasının nedeni, kişinin yaşayacağı zorluğun üstesinden gelemeyeceğini düşünüp, çözüm yerine
soruna odaklanmasından ötürüdür. Kişinin üstesinden gelemeyeceğini düşünmesinin nedeni ise;
zorluğun tahmin edilebilir, başa çıkma gücünün tahmin edilemez olması ve başa çıkma gücünün,
zorlukla karşı karşıya kalınmadan ortaya çıkmamasıdır.
Hepimizin sorunlarla başa çıkabilecek içsel ve dışsal kaynakları vardır. Umutlu olmak, çözüme
odaklanmak, iyimserlik, esneklik, dua etmek, meditasyon yapmak içsel kaynaklara; arkadaş/aile
desteği, kişinin çevresinde ona iyi gelecek şeyler de dışsal kaynaklara örnek olarak verilebilir. Bu
kaynakların farkına varmak ve onlardan güç almak, sorunların üstesinden gelmeyi kolaylaştırabilir.
Sahip olduğumuz kaynakları fark etmenin yanı sıra, hangi başa çıkma stratejisini uyguladığımızı da
bilmemiz yararlı olur. Problem odaklı mı, duygu odaklı mı, kaçınmacı mı bir yol izliyoruz? Örneğin bir
sorun karşısında kendini alışverişe vermek, alkol almak, sorun yokmuş gibi davranmak işlevsel
olmayan kaçınmacı stratejilerdir. İşlevsel olmayan stratejiler yerine işe yarar stratejiler uygulamak
sorunun üstesinden gelmeyi kolaylaştıran önemli bir etkendir. Başa çıkma stratejileri başka bir yazının
konusu olduğu için burada kesiyorum.
Özetle, günlük hayat akışında öngördüğümüz veya öngöremediğimiz pek çok sorunla karşılaşabiliriz.
Sorunların üstesinden gelebileceğimize inanır, bunun için sahip olduğumuz iç ve dış kaynaklarımızı
fark edebilir ve işlevsel olan başa çıkma stratejileri uygularsak sorunları daha kolay bir şekilde
atlatabiliriz. Daha önce yaşadığımız sorunları nasıl atlattıysak, şimdikileri de atlatabileceğimizi
düşünmek ve buna inanmak başa çıkmayı kolaylaştıracaktır. Reşat Nuri GÜNTEKİN’in söylediği gibi;
“En uzun, en çaresiz geceni düşün, Sabah olmadı mı? Yine olur.”

Etiketler

DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDEN DAHA GÜÇLÜYÜZHayatın zorlukları

Yazar Hakkında

Uzm. Kl. Psk. Emine Özdemir

Uzm. Kl. Psk. Emine Özdemir

2001 yılında Çukurova Üniversitesi  Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’nden mezun oldu.
2017 yılında Mersin Toros Üniversitesi Psikoloji Yüksek Lisans Programını bitirdi.
2022 yılında İstanbul Rumeli Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programını tamamladı.
2012 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Aile Danışmanlığı Sertifika programını tamamladı. Yine
aynı sene Prof.Dr.Şahin KESİCİ'den oyun terapisi eğitimi aldı.
2014 yılında 'Çözüm Var Sorun Yok' isimli ilk kitabı yayınlandı.
2015 yılında ise 'Suçlamayın Yol Gösterin' isimli ikinci kitabı okurlarıyla buluştu.
2015 yılında Bilişsel Davranışçı Terapi Derneğİ'nin kurucusu ve yöneticisi Prof.Dr.Hakan
TÜRKÇAPAR'dan BDT Psikoterapi Kuramsal Eğitimi aldı.
2015 yılında Girne Amerikan Üniversitesi'den Doç.Dr. Linda FRAIM'den Çözüm Odaklı  Psikolojik
Danışmanlık Eğitimi aldı.
2015 yılında Doğu Akdeniz Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç.Dr.Fatih BAYRAKTAR'dan 'Zorbalık'
konusunda eğitim aldı.
2016 yılında Çukurova Üniversitesi rektör yardımcılığı ve PDR Anabilim Dalı Başkanlığı yapmış olan
Prof.Dr.Banu İNANÇ danışmanlığında 'Duygu Yönetimi' Grup terapisi ve yarı deneysel araştırma
projesini tamamladı.
2021 yılında Rasyonel Terapi Enstitüsü tarafından American Psychological Association (APA) ve YÖK
Onaylı “Akılcı Duygucu Davranışçı Terapi Eğitimi”ni aldı.
2021'de Türk PDR Derneği'nin düzenlediği “Resim Yorumlama ve Projektif Çizim Testleri Eğitimi”ni
tamamladı.
2022'de Davranış Bilimleri Enstitüsü'nün düzenlediği “EMDR 1. Düzey Eğitimi”ni tamamladı.
 Prof. Dr. Doğan ŞAHİN tarafından verilen “Dinamik Psikoterapi Temel Eğitimi”ni bitirdi.
 Klinik Psikolojide, “Başa Çıkma Stratejilerinin Cinsiyet Açısından İncelenmesi” konusunda bitirme
projesi hazırladı.
Prof. Dr. Taşkın YILDIRIM tarafından verilen “Dinamik Yönelimli Kısa Yoğun Acil Psikoterapi Eğitimi”ne
katıldı.
İstanbul Psikanaliz Derneği'nin düzenlediği ve Psikanalist Maurice CORCOS ve Talat Parman'ın
konuşmacı olduğu "Ergen ve Bedeni" konulu eğitim programına katıldı.
Doç.Dr. İlim FIRAT' tarafından verilen "Freudçu Düş Yorumu" eğitimine katıldı.
İstanbul Psikanaliz Derneği tarafından düzenlenen "Psikanalitik Kuramda Bilinçdışı Süreçler ve İşleyişi"
konulu eğitime katıldı.
Moxo Dikkat Testi Uygulayıcı eğitimini tamamladı.

2022&r

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.