- Pika
- Geviş Getirme Bozukluğu
- Kaçıngan/Sınırlı Yiyecek Alımı Bozukluğu
- Anoreksiya Nervoza Kısıtlayıcı Tip Tıkınırcasına Yiyen /Çıkartan tip
- Bulimia Nevroza
- Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu
- Diğer Tanımlı Yeme Bozuklukları
- Tanımlanmamış Yeme Bozukluğu
DSM-V'e (2013) göre yeme bozukluları kategorisinde pika, geri çıkarma (geviş getirme), kaçıngan/kısıtlı yiyecek alımı, anoreksiya nevroza, bulimiya nevroza, tıkanırcasına yeme bozukluğu, diğer tanımlı yeme bozuklukları ve tanımlanmamış yeme bozuklukları şeklinde kategorilendirilmiştir
PİKA
Pika yeme bozukluğu kişilerin en az bir ay boyunca sürekli olarak yenemeyecek maddeleri ya da herhangi bir besin değeri taşımayan maddeleri yemesi durumudur.
Yaşlara göre yenilen/arzulanan maddeler değişiklik gösterebilir.
Bu yeme davranışı kişinin gelişimsel düzeyi ile uyumlu değildir ve kültürel olarak dayanağı yoktur.
Bu yeme davranışı başka bir ruhsal bozukluk bağlamında ortaya çıkıyorsa, ayrıca klinik değerlendirme gerektirecek denli ağırdır.
Kadın ve erkeklerde görülme sıklığı açısından fark yoktur ama kadınlarda hamilelik döneminde ortaya çıkabilir.
GERİ ÇIKARMA (GEVİŞ GETİRME) BOZUKLUĞU
Geviş getirme, en az bir ay boyunca sık sık bireyin yuttuğu yemeyi tekrar ağzına getirerek çiğnemeye devam etmesi, tekrar yutması ya da dışarıya tükürmesidir.
Herhangi bir organik sorunla ilgisi yoktur, sorun tamamen psikolojiktir.
Bu yeme bozukluğu yalnızca diğer bir yeme bozukluğunun gidişi sırasında ortaya çıkmamaktadır.
Bu bozukluk başka bir ruhsal bozukluk bağlamında ortaya çıkıyorsa ayrıca klinik değerlendirmeyi gerektirecek denli ağırdır.
KAÇINGAN/KISITLI YİYECEK ALIMI BOZUKLUĞU
Aşağıdakilerden Birinin (ya da daha fazlasının) Eşlik Ettiği Uygun Beslenme Ya Da Enerji Gereksiniminin Karşılanamaması İle Kendini Gösteren Bir Yeme Ya Da Beslenme Bozukluğu (yemeye karşı ilgisizlik, yiyeceklerin duyusal özelliklerinden kaçınma ve yemenin tiksindirici sonuçlarıyla ilgili kaygı duyma):
- Belirgin bir kilo kaybı (ya da çocuklarda beklenen kilo alımını sağlayamama ya da büyümenin duraksaması)
- Belirgin bir beslenme eksikliği
- Enteral beslenmeye ya da ağızdan besin destekçilerine bağlı kalma
- Ruhsal toplumsal işlevselliğin belirgin olarak düşmesi
Bu bozukluk ulaşılabilir yiyecek olmaması durumu, anoreksiya nervoza ya da bulimiya nervozanın gidişi sırasında ortaya çıkmamaktadır. Ayrıca kişinin vücut ağırlığını ya da biçimini nasıl algıladığı ile ilgili bir bozukluk olduğuna ilişkin bir kanıt yoktur.
Bu bozukluk eş zamanlı bir sağlık durumuna bağlanamaz ya da başka bir ruhsal bozuklukla daha iyi açıklanamaz
ANOREKSİYA NERVOZA
Gereksinim duyduğu enerjiye göre enerji alımını kısıtlama tutumu, kişinin yaşı, cinsiyeti, gelişimsel olarak izlediği yol ve beden sağlığına göre belirgin bir biçimde düşük vücut ağırlığına yol açar.
Bu düşük vücut ağırlığı, olağan en düşüğün altında ya da çocuklar ya da gençler için beklenen en düşüğün de altında olarak tanımlanır.
Kişinin vücut ağırlığını ya da biçimini nasıl algıladığıyla ilgili bir bozukluk vardır, kişi kendini değerlendirirken vücut ağırlığı ve biçimine yersiz bir önem yükler ya da o sıradaki düşük vücut ağırlığının önemini hiçbir zaman kavrayamaz.
ETYOLOJİ
Biyolojik Teoriler:
Yeme ve seksüel fonksiyonlardan sorumlu olan hipotalamustaki bir bozukluktur.
Seratonin ve norepinefrin gibi nörotransmiterlerdeki fonksiyon anormallikler (azalma).
Psikososyal Teoriler:
Normal kilo fobisi.
Kontrolü kaybetme korkusundan ileri gelen kilo ile ilgili obsesyon.
Toplumsal olarak zayıflığa, inceliğe, şişman olmamaya daha çok değer verilmesi.
Ailede daha fazla ölüm, ayrılma, ruh hastalığı, alkol ve kumar vb. önemli aile sorunlarının varlığı.
BELİRTİLER
Objektif Belirtiler:
Kasıtlı olarak kilo kaybetme.
Yeme alışkanlığında önemli ölçüde değişme.
Sık sık kendilerini sosyal olarak izole etme.
Sık sık ağır egzersiz programlarına katılma.
Kızlarda amenore, erkeklerde cinsel isteğin yitimi.
- Konstipasyon, karın ağrısı, hipotansiyon, bradikardi, hipotermi
- Kuru deri ve lanugo (ince tüyümsü kıl).
- Hiperaktivite.
- Uykusuzluktan şikayet etmeme.
Subjektif Belirtiler:
Bilinçli bir kontrolü kaybetme korkusu .
Terk edilmişlik veya yetersizlik hissi.
Çaresizlik duyguları.
Obsesif-kompulsif oldukları düşüncesi.
Sık sık depresyondan şikayet etme.
Özellikle erkek arkadaşlara ilgi kaybı
ALT TİPLERİ
Kısıtlı Tip: Bu alt tip, kişinin son 3 ay içerisinde kilo yitiminin birincil olarak diyet yapma, aç kalma ya da aşırı egzersiz yapma ile sağlandığı görünümleri tanımlar.
Bu bireyler düzenli olarak tıkanırcasına yeme ya da çıkartma, laksatif, lavman ve diüretik ilaçlar ile uğraşmazlar
Tıkınırcasına Yiyen Çıkartan Tip: Bu alt tipte, kişinin son 3 ay içerisinde düzenli olarak tıkanırcasına yeme ya da çıkarma (ya da her ikisi) dönemleri olmuştur.
Tıkanırcasına yiyen birey, aynı zamanda kendisinin yol açtığı kusma ya da laksatiflerin, diüretiklerin ya da lavmanların yanlış yere kullanımı yoluyla yediklerini çıkartır.
TEDAVİ
Anoreksia Nervoza’nın tedavisinde, tedavi ekibi kilo kazandırmak istediğinde hasta kendisini kontrolü kaybediyor olarak algılar.
Bu da bilinçsiz çaresizlik duygularını tekrar harekete geçirir.
Hasta bilebile bir daha şişman olma korkusunu deneyimler.
Bu korku daha fazla kontrol kazanma gereksiniminin temelini oluşturur ve bozuk siklus tekrar başlar.
Hastalara Yaklaşımda 3 Amaç Vardır
- Benlik saygılarını artırmak
- Vücut ağırlıklarını %90’a kadar arttırmak
- Uygun yeme davranışları kazandırmak
Hemşire – Hasta İlişkisi
Hastalara sıcaklık ve içtenlik gösterin: Hastaların, hemşirenin hakikaten onun tedavisine önem verdiğini ve tedavi olmayla ilgili ambivalansını anladığına inanmaya ihtiyacı vardır.
Empatik olarak davranın: Empatik bir hemşirenin yardımları hastanın duygularını ifade etmesine yardımcı olur.
Dürüst olun: Hastalar tedaviye başlarken herkesten şüphelenirler.
Tedavinin başarılı olabilmesi için, hastalar hemşirelerle güvenilir bir ilişki kurmalıdır.
Bu güvenilir ilişkinin oluşmasında ise dürüst olmak şarttır.
Sınır koyun: Hastalar kontrol etme gereksinimlerinden dolayı hemşireleri manüple etmeye kalkışabilirler.
Bu nedenle bazı davranışları (manüple etmeye yönelik) engellemek için sınır koymak gerekmektedir.
Hastaların kendisiyle ilgili en az üç özelliğini tanımlamasına yardımcı olun: Hastaların benlik saygılarını arttırmak için gerekmektedir
Hastalarla işbirliği sağlayın: İşbirliği için hemşirenin tedaviye hastaları da dahil etmesi gerekmektedir. Bu aynı zamanda hastaların kontrol etme gereksinimlerini de karşılamış olur
Hastalara hastalıklarını öğretin: Hastaların anoreksiya nervoza hakkında daha fazla bilgi alması, hastalıklarını inkar etmelerini önleyecektir.
Ayrıca, hastalık hakkında bilgi, hastaların vücutlarında ne olduğunu anlamalarına yardım eder.
Uzun süreli sessizliklerden kaçının: Sessizlik, temelde hastalara düşüncelerini ortaya koyma fırsatı veren terapötik bir teknik olmasına rağmen, anorektik hastalarda bu gerekli değildir.
Anlamlı, kilo almayı ödüllendiren bir davranış modeli geliştirin.
Hastanın kilo dışında ilgi duyduğu şeyleri belirleyin: İlgi duyulan bu şeylerin tekrar aktive edilmesiyle hastaların, enerjilerini yemek yemeye harcamaları yerine bu alanlarda kullanmalarını sağlayarak hastaların anksiyetesini azaltabilir.
Tedavi Ortamının Düzenlenmesi
Bakım atmosferinde sıcaklık sağlayın: Hastaların anksiyetelerinin azalması ve benlik saygılarının artması için destekleyici bir hastane ortamına ihtiyaçları vardır.
Hastaları yakından gözlemleyin: Hemşire ve diğer personelin uygun olan girişimleri planlayabilmesi için hastanın yeme davranışlarını tanımlamaları gerekir.
Hastaları kusma veya boşaltma isteği duyduklarında bir ekip üyesinden yardım istemeye teşvik edin: Duyguları ifade etme anksiyeteyi azaltır ve böylece hasta kusma ya da boşaltma yerine başka bir alternatif keşfedebilir.
Tedaviye aileleri katın: Tedaviye hasta ailesini de katmak önemlidir. Aileler, hastalığı ve hastaların iyileşmesi için nasıl davranmaları gerektiğini bilmelilerdir.
Tutarlı olun: Hastalar manüple etmeye kalkışabilecekleri için tutarlı olmak önemlidir.
Tedavi planına diyetisyeni dahil edin.
Grup terapileri sağlayın: Hastalara, benzer problemlere sahip olan yada olmayan emsalleri ile bir gruba katılma fırsatını sunmak, onların duygularını ifade etmekte zorlanan tek kişi olmadıklarını görmelerine yardım eder.
Bulimia Nevroza bütün toplumlarda yaklaşık %1 oranında görülmektedir.
Ancak gerçek prevalansının bilinmediği düşünülmektedir.
Çünkü birçok hasta davranışlarının ve hastalığının arkasına saklanır.
Hastalığın başlangıç yaşı genellikle 15– 24 yaşları arasıdır.
Bazı araştırmacılar, Bulimia Nervozanın affektif bir bozukluk olduğuna inanmaktadır.
Bulimia’da ilk önce anksiyete deneyimlenir ve bu aşırı yeme-boşaltma davranışını tetikler.
Bu davranışı suçluluk takip eder. Depresyon ve umutsuzluk görünür. Suicidal düşünceler de olabilir.
BULİMİA NERVOZANIN
ÖZELLİKLERİ
Aynı zaman diliminde ve benzer koşullarda çoğu insanın yiyebileceğinden hiç tartışmasız çok daha fazla miktarda olan yiyeceği belirli bir zaman diliminde (örn. herhangi bir 2 saatlik süre içinde) yeme
Bu epizot sırasında yeme kontrolünün kalktığı duyumunun olması (örn. Yemeyi durduramayacağı yada ne yediğini yada ne kadar yediğini kontrol edememe duygusu)
Kilo almaktan sakınmak için, kendisinin yol açtığı kusma, laksatiflerin, diüretiklerin, lavmanların yada diğer ilaçların yanlış yere kullanımı, hiç yemek yememe yada aşırı egzersiz yapma gibi uygunsuz dengeleyici davranışlarda tekrar tekrar bulunma.
Tıkınırcasına yeme ve uygunsuz dengeleyici davranışların her ikisi de 3 ay süreyle ortalama olarak en az haftada bir kez ortaya çıkmaktadır.
Bu bozukluk yalnızca anoreksiya nevroza dönemleri sırasında ortaya çıkmamaktadır.
Kendilik değerlendirmesi vücut biçimi ve ağırlığından yersiz bir biçimde etkilenir.
ETiYOLOJİ
Biyolojik Teoriler:
Bazı beyin bölgelerinde genişleme
Hipotalamus disfonksiyonu
Psikososyal Teoriler:
Bazı sosyo-kültürel faktörler
Hasta bireylerin aile üyeleri arasındaki sorunlu ilişkiler
Çocuklukta gerçek yada algılanan travmatik bir olayın bastırılması
Onlardan mükemmellik isteyen ebeveynlerine karşı isyan olarak
Ergenlik dönemi beklentilerine ilişkin güçlükler
Anneden ayrılma ile ilgili çatışmalar onların besine karşı ambivalans geliştirmelerine neden olur.
BELİRTİLER
Objektif Belirtiler:
Engellenemeyen aşırı yeme periyotları
Kusma ve boşaltma davranışları
Ağır egzersiz yapma
Sıvı-elektrolit dengesizliği
Anoreksiyalı hastalara göre duygularını çok daha fazla ortaya koyma
Sosyal olarak kendilerine fazla güvenme
Mükemmel olma ve başarma çabaları
Menstrual bozulmalar
Subjektif Belirtiler:
Beden şekilleri ve ağırlıkları ile ilgili ciddi kaygılar yaşarlar
Şişman olmaktan korkma ve yemek yemekten hoşlanma
Aşırı yeme periyodu boyunca şişkinlikten veya mide bulantısından- abdominal ağrıdan şikayet etme
Yorgunluk ve baş ağrısı
Hemşire - Hasta İlişkisi
Güvenilir bir atmosfer yaratın: Bu hastalar hastalıkları nedeniyle zor saatler geçirir. Hemşire her zaman dürüst olmalı ve söylediklerini yerine getirmelidir.
Hastanın aşırı yeme-boşaltma davranışı ile ilgili duygularını tanımlamasına yardım edin: Duyguların tanımlanmasından sonra hastalar bunlarla baş edebilmenin alternatif yollarını araştırmaya başlar.
Hastaları değerli bir birey olarak kabul ettiğinizi gösterin: Bulumik hastalar sıklıkla davranışlarından utanırlar ve onun tartışılmasında utanç duyarlar.
Bu nedenle hastalara değerli ve zahmete değer bir birey olarak kabul ettiğimizi göstermek önemlidir.
Hastaları kendileri ile ilişkili pozitif özelliklerini ifade etmeleri için cesaretlendirin: Hastalar bunu ne kadar çok yapabilirlerse, benlik saygıları da o kadar artar.
Hastalara hastalığı ile ilgili bilgi verin: Hastalar hastalıklarını anladıkça, yeme davranışları üzerine harcadıkları çabayı daha iyi kontrol edebilirler.
Hastaları kişilerarası ilişkilerini araştırmaya teşvik edin: Birçok bulumik hasta, yalnızlıktan ve sosyal alanlardaki problemlerinden şikayet ederler ve çözümleyebilmek için bu gibi problemlerinin doğasını araştırmak için teşvik edilmeye gereksinim duyarlar.
Tedavi Ortamının Düzenlenmesi
Hastaları hastanenin ana ve ara yemek programlarına katılması için teşvik edin.
Hastaları aşırı yeme ve boşaltma davranışlarında ısrarcı olduklarında bir ekip üyesi ile işbirliğine girmesi için cesaretlendirin.
Böylece hastalar, alternatif baş etme yollarını araştırmak ve bu gibi epizotlara neden olan duygularını açıklamak ve tanımlamak için bir fırsat elde etmiş olurlar.
Hastaları grup terapisi toplantılarına katılmaları için cesaretlendirin. Birçok profesyonel, bulumik hasta için bunun en etkili yöntem olduğuna inanmaktadır.
Çünkü, bu yalnızca hastaları desteklemekle kalmaz, onların başkalarıyla ilişkili problemlerini çözümlemeyi ve deneyimlerini kolaylaştırır.
Hasta ailelerini, aile terapileri için cesaretlendirin.
Uğraş veya sanatsal ve mesleki terapilere katılımı teşvik edin.
Bu yöntemler, hastaya duygularını açıklamada alternatif yollar sağlar ve öğretir.
Hastaları yaşamlarının farklı dönemlerindeki beden imajlarını tanımlamaları için cesaretlendirin.
TIKINIRCASINA YEME BOZUKLUĞU
Yineleyici Tıkınırcasına Yeme Dönemleri. Bir Tıkınırcasına Yeme Dönemi Aşağıdakilerden İkisi İle Belirlidir:
Benzer koşullarda, benzer sürede, çoğu kişinin yiyebileceğinden açıkça daha çok yiyeceği ayrı bir zaman diliminde yeme
Bu dönem sırasında yemek yemeyle ilgili denetiminin kalktığı duygusunun olması
Tıkınırcasına yeme ile ilgili belirgin bir sıkıntı duyulur.
Bu tıkınırcasına yeme davranışları, ortalama üç ay içinde en az haftada bir kez olmuştur.
Bu davranış bozukluğuna bulimiyada olduğu gibi yineleyen uygunsuz ödünleyici davranışlar eşlik etmez. Bu bozukluk yalnızca anoreksiya ya da bulimiya nervoza sırasında ortaya çıkmamaktadır.
TANIMLANMIŞ DİĞER BİR YEME BOZUKLUĞU
Tanımlanmış diğer bir yeme bozukluğu kategorisi, beslenme ve yeme bozukluklarından herhangi özgül biri için tanı ölçütlerini karşılamamanın özel nedeni klinisyenlerce tartışılmak istendiğinde kullanılır.
TANIMLANMAMIŞ YEME BOZUKLUĞU
Tanımlanmış diğer bir yeme bozukluğu kategorisi, beslenme ve yeme bozukluklarından herhangi özgül biri için tanı ölçütlerini karşılamamanın özel nedeni klinisyenlerce belirlenmek istenmediğinde ve daha özgül bir tanı koymak için yeterli bilgi olmadığında kullanılır.