Kireçlenme, en sık diz ekleminde görülür ve günümüzün yaşantısında fiziksel aktivitenin artması ve nüfusun yaşlanmasıyla sıklığı giderek artmaktadır.

Diz kireçlenmesinde yürüme, merdiven çıkma gibi günlük aktiviteleri yapmak zorlaşır, ağrılı bir hal alır. Bu hastalık, pek çok insan için iş-güç kaybına neden olur, önemli bir sakatlık sebebidir.

Diz eklemi vücuttaki en geniş ve en güçlü eklemdir. Bu eklemdeki kemikleri örten düzgün yapılı, kaygan özellikteki kıkırdak yapı; diz bükülüp açılırken, çömelirken, koşarken kemikleri korur ve tampon görevi yapar.

Diz kireçlenmesi başladığında kıkırdak aşınmaya başlar, eklem yüzeyi düzensiz hale döner ve ağrı zaman geçtikçe kötüleşir.

Şikâyetler

Diz kireçlenmesinde en sık şikâyet, ağrı ve hareket kaybıdır; bunlar da yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürür. Yük taşıma sırasında yani yürüme, özelikle de merdiven, yokuş çıkma, ayakta durmayla şiddetlenen ağrı oluşur.

Eklemde kilitlenme ve takılma oluşabilir. Bu sırada dizden çıtlama, çatırtı, gıcırdama sesleri gelebilir. Dinlenme sonrası harekete başlarken eklemde kısa süreli tutukluluk hissi meydana gelebilir. Eklemde güçsüzlük, hareket kısıtlılığı ve şekil bozukluğu gelişebilir.

Tedavi

Erken tedaviyle gündelik hayat düzenlenir. Kireçlenme ağrısını arttıracak hareketlerden kaçınmalı, kilo kontrolü yapılmalıdır.

Eklem içine uygulanan kortizon, hyaluronik asit ya da PRP enjeksiyonları şikâyetlerde azalmayı sağlar.

Glukozamin ve kondroidin sülfat gibi beslenme takviyeleri OA için kullanılmaktadır.

Fizik tedavi eklemin hareket genişliğini arttırır, ağrıyı azaltır ve kasları güçlendirir.

Erken tedavi, artık ağrıyı azaltmıyorsa ya da etkinliğini kaybetmişse cerrahi gündeme gelir.