Topuğun dikenine katlanmayın

Topuğun dikenine katlanmayın

 Epin kalkanei sıklıkla plantar fasit olarak adlandırılan ile birlikte görülen halk arasında topuk dikeni denilen hastalık  en sık topuk ağrısı nedenlerindendir.

Topuk dikeni ve topuk ağrısı nedir?
Sabah kalktıktan sonra topuk üzerine basmakla ağrı, gün içinde azalıyor ve daha sonra ayakta durmakla, yürümekle artan ağrı olur .Bu rahatsızlık ayak tabanındaki kas ve bandların topuğa yapışma yerinde zorlanma,aşırı yüklenmesi ve esnekliğini yitirmesinden kaynaklanmaktadır.

Kimlerde daha fazla görülmektedir?
Kilo fazlalığı olan ve ayak basma problemi olan kişilerde daha yaygın görülmektedir. Düz taban, obezite, ayakta artmış kavis, aşırı sportif faaliyetler, yanlış ayakkabı kullanımı ve romatizmal hastalıklarda görülebilmektedir. Yani ayakta duran herkeste  görülebilir. Sporcular, berber, kuaförler, polis, öğretmen, ev hanımları bu rahatsızlıktan etkilenebilmektedirler.

Topukta gerçekten diken var mıdır?
Topuk dikeni plantar fasiit dediğimiz bir hastalıktır. Çekilen röntgenlerde topuğun altında diken gibi bir çıkıntı olmasından ve hasta ayak tabanına bastığında dikene basıyormuş gibi his oluşturmasından bu adla anılmaktadır. Grafilerdeki görülen çıkıntının büyüklüğü ile hastalığın şiddeti arasında doğrudan ilişki yoktur. Bununla birlikte toplumda hiç topuğunda şikayeti olmayan kişilerin yaklaşık %15 ‘inde bu kemik çıkıntı görülebilmektedir.

Tedavi nedir?
Teşhisi basit fakat tedavi bir süreç gerektirir. Bu hususta tedavi sürecinde hastaların sabırlı ve tedavi basamaklarını izlemesi gerekmektedir. Özelikle kilolu ve bayanlarda daha da fazla görülen bu rahatsızlık tedavi edilebilir. Basamaklı veya aşamalı tedavi verilmektedir. Bu hastalıkta kısalan topuğun arkasındaki aşil tendonuna yönelik germe egzersizleri verilmektedir. Kısalan tendonlar germe egzersizleriyle esnetildiğinde büyük aşama kaydedilmiş olur. Topuk tabanına yerleştirilen şok emici tabanlılar, ayakkabının uygun seçilmesi önerilir. Şikayetleri geçmiyorsa geceleri kısalan aşil tendonunu germeye yarayan gece atelleri kullanılabilir. Ardından fizik tedavi yöntemleri kullanılabilir. ESWT denilen ses dalgası yöntemi ile tedaviye devam edilebilir. Enjeksiyonlar hastaların fayda gördüğü yöntemlerdir. Bu enjeksiyonlarda kortizon içerikli ilaç enjekte edilebildiği gibi hastanın kendi kanının belirli bir işlemden geçirildikten sonra elde edilen trombositten zengin plazma topuğa enjekte edilebilir. Bu tüm yöntemlerden hastaların %90 ‘ı fayda görmektedir. Tüm bu yöntemlere rağmen sorun devam ediyorsa cerrahi seçenek düşünülebilir. Cerrahide topuğun altındaki kemik çıkıntının çıkartılması ve tabanda parmaklara uzanan bandın gevşetilmesi hastayı rahatlatabilir. Fakat bu sorun sadece anatomik ve mekanik sorun olmadığından kimi hastalarda bu problem tekrar edebilir. Özetle, öncelikle cerrahi dışı yöntemler uygulanması ve tabandaki enflamaasyon dediğimiz yangılı süreci baskılamak, gergin olan tendonların gevşemesi ve o bölgenin lokal kan akımını artırarak iyileşmenin sağlanmasıdır. Bu yöntemlerin hepsi de uygulanabilmektedir. Topuğunu seven dikenine katlanmasın.

içerik bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz!. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez!.  bilgilerin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Bu makale 6 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Engin Kesgin

Etiketler
Topuk ağrısı
Op. Dr. Engin Kesgin
Op. Dr. Engin Kesgin
Antalya - Ortopedi ve Travmatoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube