Modern dünyada dış görünüşe verilen önem, bireylerin beden algısı üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Sosyal medya, reklamlar, güzellik standartları ve estetik trendler, kişilerin kendi vücutlarına karşı eleştirel yaklaşmasına neden olabilir. Bu durum bazı bireylerde, özellikle de kadınlarda, vücut dismorfik bozukluğu (dismorfofobi) gelişmesine yol açabilir. Dismorfofobi, bireyin bedeninde var olmayan ya da çok hafif kusurları abartılı biçimde algılayarak takıntı hâline getirmesidir. Bu makalede, dismorfofobinin ne olduğu, nedenleri ve kadınların psikolojisine olan etkileri ele alınacaktır.
Dismorfofobi, kişinin fiziksel görünümüne dair sürekli kaygı duyması ve bu kusurları düzeltme arzusu ile yaşam kalitesinin olumsuz etkilenmesiyle karakterizedir. Genellikle ergenlik döneminde başlar ve zamanla daha ciddi ruhsal sorunlara yol açabilir. Kadınlar arasında daha yaygın görülen bu bozukluk, toplumsal güzellik beklentileri ile bireysel özgüven arasında sıkışmış bir psikolojik durumdur (Phillips, 2005). Özellikle günümüzde, sosyal medyada sürekli olarak “kusursuz” bedenler ve yüzler görmek, bireylerde kendi görünümlerine dair memnuniyetsizlik oluşturabilir. Filtreler, düzenlenmiş fotoğraflar ve estetik müdahaleler, gerçek ile sanal arasında büyük bir algı farkı yaratmaktadır (Walker & Thompson, 2023). Dismorfofobisi olan bireyler, aynaya baktıklarında yalnızca kusurlarını görürler ve bu kusurlar, başkaları tarafından fark edilmese bile onlar için ciddi bir kaygı kaynağı hâline gelir. Bu rahatsızlık sadece psikolojik değil; aynı zamanda sosyal boyutlu bir sorundur. Dismorfofobi, kişinin insanlarla iletişim kurmaktan kaçınmasına, evden çıkmaktan çekinmesine ve hatta bazı durumlarda iş veya okul hayatını bırakmasına neden olabilir (APA, 2022). Aynı zamanda depresyon, anksiyete bozuklukları ve obsesif kompulsif belirtilerle birlikte görülebilir. Kadınlar açısından değerlendirildiğinde, güzelliğin bir başarı ölçütü gibi sunulduğu toplumlarda bu tür kaygıların artması oldukça doğaldır. Medyada idealize edilen güzellik anlayışı, birçok kadının kendisini yetersiz ve eksik hissetmesine neden olur. Bu durum, özellikle genç kadınlarda dismorfofobik düşüncelerin oluşmasını tetiklemektedir (Veale et al., 2016).
Dismorfofobi, çağımızın giderek artan psikolojik sorunlarından biridir ve özellikle kadınlar üzerinde yoğun bir etkisi bulunmaktadır. Güzelliğin ön planda tutulduğu toplumsal yapılar, bireyleri kendi bedenlerine karşı daha acımasız ve eleştirel hale getirmekte; bu da dismorfofobik düşünceleri beslemektedir. Bu nedenle, bireylerin bedenlerini olduğu gibi kabul etmeyi öğrenmeleri, toplumsal güzellik normlarının sorgulanması ve psikolojik destek mekanizmalarının güçlendirilmesi son derece önemlidir. Psikolojik sağlamlık, yalnızca dış görünüş değil, içsel denge ve kendilik değerini de kapsayan bir yapı olarak ele alınmalıdır.
Kaynakça
• American Psychiatric Association. (2022). Diagnostic and statistical manual of mental disorders (5th ed., Text Revision).
• Phillips, K. A. (2005). The broken mirror: Understanding and treating body dysmorphic disorder. Oxford University Press.
• Veale, D., Gledhill, L. J., Christodoulou, P., & Hodsoll, J. (2016). Body dysmorphic disorder in different settings: A systematic review and estimated weighted prevalence. Body Image, 18, 168–186. https://doi.org/10.1016/j.bodyim.2016.07.003
• Walker, R., & Thompson, L. (2023). Digital beauty: AI filters and female identity. Psychology & Society, 18(4), 45–61.